Çadırlarını, eşyalarına toparladilar ve yola koyuldular, yürürken sohbet ediyorlardı herkes gözlerini dört açmış etrafta çıkış yolu bulmaya çalışıyor aynı zamanda düştükleri durumu dusunuyolardi. Yurudukce yuruyolardi ancak hesaba kalmadıkları birşey vardı aclik ve susuzluk bunları hiç dusunmemislerdi. Giderken yol ikiye ayrılmıştı ne yapacaklarını şaşırmışlardı. Gorkem'in aklına bi fikir gelmişti. "Ben ve Leyya sol taraftan sen ve Sıla sağ taraftan gidin" dedi. Sila'nin aklında bi soru daha vardi."peki sonra birbirimizi nasıl bulucaz"diye sordu arkadaslarina. Bir ağacın dibine oturdular ve düşünmeye basladilar. Leyya'nin iyi bi fikri vardı. "Gittiğimiz yolu öylece hiç bir yere sapmadan dümdüz gidelim havanın kararmasina yakın bi yerde duralım ve orda çadır kurup,yatar uyuruz sabah kalkıp yola devam ederiz" dedi. Gorkem ordan lafa atladı benim daha iyi bi fikrim var dedi arkadaşlarına. Eşyalarının olduğu çantayı acti ve içinden bir ip çıkardı bu iple "uçurtma yapicaz" dedi.