Taehyung, duyduğu soru ile dondu kaldı. Ne diyeceğini bilemedi. Hayır deseydi yalan olurdu. Evet derse ne olurdu? Ne demeliydi?
Bu düşüncelerinden kurtulduğu zaman, Jungkook'un kahveleri ile karşılaştı. Etraftaki herkes ele ele tutuşmuş iki genci izliyordu. Taehyung, bu bakışlara daha fazla maruz kalmamak için Jungkook'un elinden tutup asansöre sürükledi.
Asansörde yalnızlardı. En üst kata çıkıyorlardı. Asansör 3.katta durdu. İçeriye 10 kişi girdi. Taehyung, Jungkook'un yanında duruyordu. İnsanlar bindikçe Taehyung, Jungkook'a daha çok yaklaşıyordu. Jungkook, aynaya yaslanmıştı. Taehyung ise onun üstüne eğiliyordu.
Jungkook, nefes alamayacağını hissetti. Hiçbir şekilde hareket edemiyordu. Sanki hareket ederse dudakları temas edecek gibi hissediyordu. Aslında sorun olmazdı onun için.
(Öpte kurtul kardeşim be öpte kurtul)
Belki Taehyung rahatsız olabilirdi. Yanılıyordu. Taehyung, ondan daha çok istiyordu. Keşke o dudakları doyasıya öpebilseydi. Taehyung, yeni yeni fark ediyordu. Galiba ondan hoşlanıyordu.
(Arkadaşlar erken demeyin. Çünkü ben de çok kısa bir sürede tanımadığım birine aşık oldum. Yani onları en iyi ben anlıyorum.)
Aşka inanmayan adam , ilk görüşte aşık oluyordu. Aşka inanmayanlara Jungkook'u anlatabilirdi. Dün tüm gece uyumamıştı.
(Dün bütün gece uyumadım Nil Anka jdleldklesşl)
Sadece Jungkook'u düşünmüştü. Güzel yüzünü, kahverengi gözlerini, beyaz tenini, kırmızı dudaklarını..
O güzel gözleri sonsuza kadar bıkmadan izleyebilirdi,o beyaz tene kendi izlerini bırakabilirdi, o dolgun dudakları ölesiye öpebilirdi.Ama korkuyordu. Jungkook'u kaybetmekten korkuyordu.
Binen kişiler, asansör 5.kata gelince baş selamı verip indiler. Artık yalnızlardı. Jungkook, tekrar Taehyung'a döndü.
"Neden soruma cevap vermedin."
"Bunu odada konuşalım."
Jungkook, hiçbir şey demeden önüne döndü. Asansör 9.katta durunca, Taehyung Jungkook'un elini tutup odasına yürüdü. Odaya girdiklerinde Jungkook'un gözleri büyüdü. Bir duvar full camdı. Büyük bir masa, kahverengi büyük bir koltuk vardı. Duvarda çok güzel bir tablo vardı. Oda çok güzeldi. O da çok güzeldi. Taehyung, Jungkook'u omuzlarından tutup büyük koltuğa oturttu.
"Neden böyle bir soru sordun?"
"Aşağıda senin gay olup olmadığın hakkında konuşuyorlardı. Bende merak ettim."
"Bu konuyu daha sonra konuşalım olur mu?"
"Neden? Gay olduğun için utanma. Bende gayim."
"nE? Gerçekten mi?"
"Evet. Peki sen öyle misin?"
"Şey, e-evet."
Jungkook, aldığı cevapla sırıttı. Ama aşağıda olanlar aklına gelince tekrar yüzü asıldı. Taehyung, bunu anında fark etti. Jungkook'un yanına oturdu. Ellerini tutup:
"Jungkook, noldu? Neden yüzün asıldı yine?"
"Aşağıda duyduklarım geldi aklıma."
"Ah, asma o güzel yüzünü. Saçma sapan konuşuyorlar işte. Lütfen aldırma onlara. Yok öyle bir şey."
"Gerçekten mi?"
"Gerçekten."
Jungkook, hafifçe tebessüm etti.
Aradan biraz zaman geçti. Taehyung, büyük masada oturuyordu. Jungkook ise koltukta oturmuş boş hayaller kuruyordu. Bir anda kapı çaldı. Jungkook, kapının çalmasıyla irkildi. Taehyung'un gel komutundan sonra içeriye, aşağıda onlar hakkında konuşan kişiler girdi. Yüzlerinde korkmuş bir ifade vardı. Titriyorlardı.
Hepsi içeri girdi ve kapıyı kapattılar. Taehyung, yerinden kalkıp Jungkook'un yanına geldi. Onu yerinden kaldırıp elinden tuttu. Masasına doğru ilerlemeye başladı. Jungkook'u sandalyeye oturtup eline bir kulaklık verdi. Jungkook, anlamaz bakışlarını Taehyung'a gönderdi. Taehyung, açıklama yapmak için ağzını araladı.
"Benim şimdi bir işim var. Ben gelene kadar sakın bu kulaklığı kulağından çıkarma. Ve sakın burdan kalkma. Tamam mı?"
"Tamam. Ama çabuk dön. Sıkılırım ben."
"Söz hızlı döneceğim."
Taehyung, masanın önüne geçip yan tarafta bulunan, Jungkook'un neden hâlâ orada olduğuna anlam veremediği perdeyi çekti.
Jungkook, düşüncelerinden sıyrılıp, kulaklığı kulağına taktı. En sevdiği şarkıyı açtı. Boş boş oturmak istemiyordu. Bu yüzden önünde bulduğu boş kağıda resim çizmeye başladı. Taehyung'un gözlerini çizecekti.Uğruna öleceği gözleri.
Arkadaşlarım nabersiniz?
Ben iyi olmaya çalışıyorum. Yeni bölüm gelmemesinin sebebi çok hasta olmam. Gerçekten çok kötüydüm. Bir ara öleceğimi hissettim yani.
Sınavlarım çok şükür bitti. Ve hepsi bok gibiydi. Hepsinin bok gibi olmasını sebebi çalışmamam değil bu arada, hocalar aşırı zor yapmışlardı sınavları. Ve ben eşşek gibi hepsine çalışıp düşük aldım.
Neyse ben yine boş yaptım başınızı ağrıttım. Şimdilik gidiyorum bb. Taekook ile kalın🩶
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÜÇÜĞÜM (taekook)
General FictionJeon Jungkook, çalıştığı barda Kore'nin en büyük mafyasının üstüne içki dökünce, işler biraz karıştı. Mini fic