Artık bunu yapmam gerekiyordu.
Taehyung, odadan çıkıp telefonu cebinden çıkardı. Ve artık ezbere bildiği numarayı tuşladı. Telefon anında açıldı.
"Emredin efendim."
"Şirketin önündeki iki adamı hemen depoya götürün."
"Emredersiniz efendim. Başka bir emriniz var mı?"
"Bana 5 dk içinde bulabildiğim en pahalı ve en lezzetli çikolatalardan bulup getiriyorsun. Olabildiğince çok, pahalı, lezzetli ve farklı olsun. Her türlü çeşidinden olsun."
"Emredersiniz efendim."
Telefonu kapattı ve odaya döndü.
Jungkook'un yüzünde, hâlâ şaşkın ve mutlu ifadesi vardı. Hâlâ öpücüğün etkisindeydi. Odanın kapısı açılınca Jungkook'un bakışları oraya döndü.
Bakışları birleşince, Jungkook, utançla gözlerini kaçırdı. Taehyung, onun bu hâline içtenlikle gülümsedi. Utanınca gerçekten çok tatlı oluyordu.
Hızlı adımlarla koltukta oturan küçük bedenin yanına gitti. Koltuğun baş tarafına Jungkook'un karşısına oturdu. Jungkook, kaçamak bakışlarla karşısında oturan adama bakıyor, bakışları birleşince bakışlarını utançla kaçırıyordu. Taehyung, onun bu hâline sırıtırken boğuk ve kalın bir sesle konuştu.
"Bana bak ,tavşancık."
Jungkook, şaşkın bakışlarını hızlıca Taehyung'a çevirdi. Bu hitap...
"Tavşancık mı?"
"Evet, tavşancık."
"Neden öyle söyledin?"
"Çünkü tavşana benziyorsun. Bunu inkâr edemezsin."
Jungkook, başını salladı ve bakışlarını ellerine indirdi. Taehyung, onun bu hâlini görünce endişelendi. Yanlış bir şey söylediğini düşündü. Ellerini öne uzatıp, Jungkook'un minik ellerini büyük kemikli elleri ile sardı. Jungkook, bu âni temasla bakışlarını Taehyung'un gözlerine çıkardı.
"Jungkook'um iyi misin?"
"Hı hı."
Peki bana aşağıda ne olduğunu anlatabilir misin?"
"Hı hı."
"Hadi başla o zaman."
...
Jungkook, aşağıda olan her şeyi anlatmış, Taehyung, kollarını ona sararak, ona teselli olmuştu. Saçlarının arasına küçük öpücükler koyup bir yandan da ona güzel sözler söylemişti. Bu ânı bölen şey kapının tıklatılmasıydı.
Jungkook, Taehyung'tan ayrılacakken, Taehyung, tekrar başını tutup göğsüne yasladı Jungkook'un başını. Kapının önündeki kişiye 'gel' emri verdi.
Kapı ile birlikte Jungkook'un gözleri de açıldı. İçeriye, bir sürü adam ellerinde koli koli çikolatayla girdi.
Jungkook, şok içinde kolilere bakarken, Taehyung, adamlara bir şeyler söyleyip odadan gönderdi. Ve tekrardan Jungkook'un yanına oturdu. Hâlâ gözleri ve ağzı açık bir şekilde kolilere bakan çocuk, Taehyung'a gerçekten çok tatlı gözüküyordu.
"Hangisini sevdiğini bilmediğim için hepsinden bol bol aldırdım. Beğendiğinden yiyebilirsin. Ama çok fazla yeme, hasta olursun. Aralıklı zamanlarla ye, zâten hepsi senin."
"Tae, bunlar ne?"
"Çikolata."
"Ama ben sâdece 2 tane istemiştim, sen 2 bin tane almışsın."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÜÇÜĞÜM (taekook)
Aktuelle LiteraturJeon Jungkook, çalıştığı barda Kore'nin en büyük mafyasının üstüne içki dökünce, işler biraz karıştı. Mini fic