" Peki şuan daha iyi mi ? " birinin sesini duyuyordum ama kim olduğunu anlayamadım . Gözlerimi açmaya çalışırken yoğun ışıktan dolayı tekrar kapadım .
Bayılmadan önce kendimi o kadar kötü hissettim ki biran bir daha uyuyanamayacağımı falan bile düşündüm . Neyse yine rızam olmadan yaşamaya devam ediyorum . Son günler de baya baş ağrılarım ve kulak çınlamalarım oluyor kontrol edemiyorum ama hiç bu derece ileri gitmemişti .
Gözlerimi nihayet açabildiğim de karşımda ayakta dikilmiş bir şekilde Yazgı vardı .
Uyandığımı görünce yanıma geldi ve üzerinde yattığım revir yatağının ucuna oturdu .
" İyi misin Karen ? "
" İyi gibiyim . Senin ne işin var burada ? " dediğim de sanki beklediği cevap bu değilmiş gibi baktı , anlayamadım .
"Ben de dersten tuvalet izni alıp çıkmıştım sonra seni gördüm ve hemen revire haber verdim . "
Nedense bu kızdan uzak durmam gerekmiş gibi hissediyotum ama bu hissimin neye dayalı olduğunu bilmiyorum . Aslında gayet kendi halinde sevecen de bir kıza da benziyor ama ona karşı kendimi soğuk hissediyorum .
" Tamam anladım . " diyerek kolumdaki serumu çıkartmaya çalıştım .
" Dur yapma ! Ne yapıyorsun ? Serumun daha bitmedi . " diyerek elimi tuttu . Ve tüylerim diken diken oldu , ürperdim . Noluyor lan !
" Bırak beni ! " diye bağırdığım da korktu ve geriye çekildi .
Ahh kahretsin yine o ağrı...
Kafamı ellerimin arasına aldım ve ağrının geçmesini bekledim .
" Karen ! İyi misin ? Özür dilerim ben sadec- "
" Tamam yeter ! Lütfen konuşma ! Bak ben şuan iyi değilim , tamam mı ? Kalbini kırmak istemiyorum o yüzden derhal buradan çık ! Lütfen.. " dediğimde ilk önce bana son bir defa daha bakıp çıktı . Ahh cidden bu ağrı ölüm gibi birşey... Bu ağrı beni olduğumdan daha sinirli biri yapıyor resmen , o yüzden Yazgı'nın buradan çıkması iyi oldu .
Yavaş yavaş kendime geldiğim de artık bitik bir haldeydim . İçeri hemşire girdi ve elinde bir tepsi vardı . Tepsi de ise bir kase çorba , bir hap ve bir iğne duruyordu .
" Evet Karen'ciğim . Şimdi söyle bakalım neden bayıldın ? " bu sorunun cevabını bir hemşire olarak onun bilmesi gerekmiyor mu , ben mi yalnış biliyorum ?
" Bilmiyorum . Ben de neden bayıldığımı size soracaktım , inanır mısınız ? " umarım kinayemi anlamaya kafası yeter .
" Karen çok stres yapmışsın . Ne için streslisin bilmiyorum ama bu bayılmanın nedeni , stres . " stres mi ? Ben niye stres yapayım ki...?
" Bir terslik olabilir mi çünkü ben stresli değilim de ? " tamam biraz sinirli bir insanım , tamam hadi belki sinirle birlikte gelen ufak bir streste olabilir ama sağlığımı etkileyecek kadar bir stres yapamam ben .
" Hayır Karen çok streslisin ! Hatta ben sana okulun rehberliğine bir görün diyecektim çünkü buna ihtiyacın olduğunu düşünüyorum . "
" İyi de niye ? Durduk yere asla rehberliğe falan gitmem . Rehberliğe sorunlular gider , ben gitmem ! " çok saçma... durduk yere ne rehberliği yaa ?
" Karen , burada sana serumu taktığım zaman yani , senin henüz daha uyanmadığın zaman , kaskatı kesilmiştin . Ellerin , kolların buz gibiydi ve soğuk ter akıtıyordun . Sen beni dinle , git rehberliğe bir görün . Zararı olmaz ! "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Masum Değiliz
Teen FictionHerkesin bir sırrı vardır fakat bazılarımızın ki derin ve ıssızdır . Masum değiliz , hemde hiçbirimiz ! Bu hayatımızın sonuna kadar böyle kalacak . Biz kötü hayatlara sahip olan ama , masumiyete sahip olmayan insanlarız ! Peki biz kötü insanlar mıyı...