GİTMEK

311 16 15
                                    

Biz geldiiiikkkkk👏👏

Bu bölüm biraz çetrefilli geçicek idare edeceksiniz artık. 🤭

Düşüncelerinizi yorumlarda belirtmekten çekinmeyin lütfen. Çünkü ben sizin yorumlarınız, oylarınız ve desteklerinizle ayakta duruyorum.

Eğer Düşler Sokağı hikayesi devam etsin istiyorsanız desteklerinizi eksik etmeyin.

Şimdiden varsa eğer yazım yanlışlarım için kusura bakmayın.

Sabah çalan alarmımın sesiyle güne merhaba demiştim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Sabah çalan alarmımın sesiyle güne merhaba demiştim. Dün nişanda çok yorulduğumdan dolayı bugün okula gitmemiştim. Kendim için bir günlük tatil ilan etmiştim. Şimdiyse elimde sıcak çikolatamla balkonda oturuyordum. Çünkü dün olanları düşünmeye ihtiyacım vardı. Dün Ulaş abi ve Mete nişan boyunca gözleriyle birbirlerini yemişlerdi. Aralarında negatif bir enerji vardı. Bu negatif enerjinin ne olduğu konusuna gelirsek bazı tahminlerim vardı ama bu tahminler hiç de normal ve akıl alır tahminler olmadığından kendime yediremiyordum. Tüm mahalle bir gariplik olduğunu anlamıştı ama ses etmemişlerdi. Bu sessizlik hiç hayra alamet değildi. Ama bir iki güne kalmaz mahallede dilden dile dolaşacak olan dedikoduyu öngörebiliyordum.

Yağmur, Batı ben ve İdil'in de olduğu whatsapp grubumuza dün olanları konuşmak adına toplanmamız gerektiğini belirten bir mesaj atmıştı. Hepsi benim düşündüğümü düşünüyor ama dile getirmekten çekiniyorlardı. Bu grupta tek aklı başında olanımız Yağmur olduğu için ona düşmüştü bizi bir araya getirip detaylı bir şekilde bu konuyu konuşmak.

Ben daha kendi içimde halledemeden Yağmur'un bu buluşmayı ayarlaması hiç iyi olmamıştı. Ama gidecek ve onlara Ulaş abinin bana aşk itirafı yaptığını anlatacak ve fikirlerini alacaktım. İçimde bir korku vardı ya İdil abisine böyle birşeyi konduramaz ve benden uzaklaşırsa kahrolurdum. Gerçi kendisi de abisinin acı çektigini söylemişti. Ama ben o zamanlar o acıyı ona benim verdiğimden bir haberdim. Aşk acısını.

Elimdeki kupayı balkon masasının üzerine koydum ellerimi saçlarımdan geçirip derin bir nefes aldım. Gözlerimi kapayıp sandalyede arkama yaslandım.  Allah'ım sen bana çıkar bir yol göster.  En iyisini sen bilirsin Rabbim.   Gözlerimi açıp ayağa kalktım artık buluşma için hazırlansam iyi olacaktı geç kalmak istemiyordum. Arkamı döndüğümde annemle karşılaşmayı beklemiyordum. Ne zamandır orada öylece beni izliyordu acaba?

Bana hüzünlü gözlerle ve yüzündeki belli belirsiz kırık gülümsemesiyle bakıyordu. Peki ya neden? Nedeni açık bence Ezgi annen de bişeyler biliyor ya da seziyor sonuçta o bir anne öyle değil mi?  İç ses ilk defa bişeyleri alaya almıyorsun artık ne oldu sana hasta falan mısın?  Ciddi ortamlarda ve ciddi konularda nasıl davranılması gerektiğini biliyorum Ezgi bu da oldukça ciddi bir konu.

Konuşma ihtiyacı hissederek "Anne? " Dedim. Sorarcasına. Yerinde toparlanarak "Efendim güzel kızım" Dedi. "Bir sorun mu var? " Diye sordum. Benim yanıma doğru gelerek ellerini kollarıma koydu ve "Benim bir sorunum yok ama senin var. " Dedi. Biliyorum o da sezmişti ama ona bu konudan bahsedemezdim neticede o benim annemdi bilirsiniz böyle konuları annelerle konuşmak biraz sizi rahatsız ederdi. "Y-yok annem o da nerden çıktı? " Dedim hemen ama kekelemeden edememiştim.


DÜŞLER SOKAĞI (MAHALLE KURGUSU) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin