DERSHANE

0.6

Yıldıza basmayı unutmayınnn.
Keyifli okumalarrr💖⭐️

Telefondan flaşı açıp merdivenlere doğru baktığımızda gelenlerin Soner ve Koray hoca olduğunu gördük. Soner hoca;
-Dershaneyi kapatıyoruz kızlar. Ama eğer burda geceyi geçirmek isterseniz kalabilirsiniz.
Dedi.
Bizde o sıra ipekle Soner hocanın esprisine gülümsedik. Soner hoca ve Koray hoca merdivenden indikten sonra Soner hoca ışıkları kapattı ve artık sadece cam kapının arkasından gelen araba farlarından görüyorduk birbirimizi. Daha sonra Soner hoca öne geçerek kapıyı açtı ve ilk olarak çıktı. Arkasından ipek çıktı.

Bende çıkacaktım ki gözlerimi telefonumdan çekip önüme getirdiğimde Koray hocaya baktım. Çok istemsizce bakmıştım. Sanki o da bunu bekliyormuş gibi bana karanlıkta bakıyordu. Çok yakın bir şekilde bakıyordu. Aramızda çok az mesafe vardı. Tabii boyu uzun olduğu için kafamı kaldırmak zorunda kalmıştım.

Bende Koray hocaya baktığımda eskisinden daha da yakınlaşmıştık birbirimize. Nefesini yüzümde hissediyordum.

Bir süre bakmıştı bana karanlıkta. Çok güzel bakıyordu. Gözleri araba farları sayesinde çok güzel parlıyordu.

10-15 saniye göz teması kurmuştuk. Fakat benim Soner hocalarında burada olduğunu farketmem ile göz temasını bozmuştum. Gözlerini gözlerinden çekerek dershane kapısından çıktım ve Koray hoca da arkamdan çıktı.

Çıktığımızda Soner hoca havanın soğuk ve saatin de geç olduğunu söyleyerek bizi eve bırakmayı teklif etse de biz kabul etmemiştik.

Soner hoca ve Koray hocanın yanından ayrıldıktan sonra yürümeye başladık. Yürürken arkama baktım ve Koray hocanın sigarasını yakarken gördüm.

Yolda giderken bir taksiye rastlamıştık. Hemen bindik. Bindiğimizde sessizleşmiştim. Az önce olanlar kafamda dönüp duruyordu. Neden bana o kadar uzun bakmıştı.

Korayın anlatımıyla

Soner ne kadar bizimle gelmeleri için ısrar etse de kızlar kabul etmemiş, "iyi akşamlar" diyerek yanımızdan ayrılmışlardı.

Kapıdan çıkmadan önce Yağmur'la göz göze gelmiştik. Kaç haftadır Yağmur'a bakmamaya ve onu unutmaya çalışıyordum. Bırak unutmayı daha da özlemiştim onu. Bu yüzden göz göze geldiğimizde gözlerimi ondan çekememiştim.
Bugün de dayanamamış ara ara izlemiştim onu. Deneme sırasında yanından geçerken burnuma kokusu gelmiş ve bir kaç saniye yanında durmuştum.

Dershane kapısından çıktıktan sonra yanımızdan ayrıldıktan bir süre sonra arkasından bakmış, sonra önüme dönüp sigaramı yakmıştım. Arabaya doğru giderken tekrar arkama dönüp baktığımda taksiye bindiklerini gördüm. Son bir kez bakarak arabaya bindim.

Yarın tekrar dershane olduğu için Soner bende kalacaktı. Eve gidip bir şeyler yedik ve öğrencilere yaptığım mini sınavı okumaya başladım.

Yağmur'un anlatımıyla

Nihayet eve gelmiştik.
Ben yemek yapmak için mutfağa girdiğimde, ipek de koltuğa uzanmıştı telefonu ile uğraşıyordu.
Yemek yapma işi bittiği an ipek,
-BULDUM! Diye çığlık atmıştı. Ödüm kopmuştu. İpeğin yanına giderek ;
-Niye bağırıyorsun ipek akşam akşam ya. Ödüm koptu. Diye sitem ettim. İpek heyecanla cevap verdi;
-Buldum kızım buldum. Koray hocanın hesabını buldum. Dedi. İpek'in Koray hocanın adını söylediği an gözlerimin önüne bana baktığı an gelmişti.
Konuşmasına devam etti;
-Baksana adamın sadece 210 takipçisi var. Ama hesabı gizli ya.

Gidip İpek'in yanına oturdum. Gerçekten onun hesabıydı. Profil fotoğrafına baktığımda kafede çekilmiş bir fotoğrafının olduğunu gördüm.

-Neyse bizi ilgilendirmez İpek. Yemek de pişmiştir zaten hadi masaya gel. Diyerek ayağa kalktım.
-Aynen aynen bizi ne ilgilendirir! Diyerek o da kalktı. Yanıma gelerek bana bakıp imalı imalı sırıtmaya başladı.
-İpek ne sırıtıyorsun ya?
-Hiiiççç öylesine.
-İpek sırıtmayı kes de masayı hazırlayalım.

Sohbet ederek yemeğimizi bitirdik ve derse oturduk. Bir edebiyat sorusunu çözemediğim için ipeğe sordum. O da çözememişti ve;
-Yarın dershanede Koray hocaya sorarsın artık. Dedi
-Aynen, öyle yaparım. Dedim.

Uykumuz gelince beraber bakım yaptık ve film izleyerek uyuduk.

###########

Pazar günlerini çok severdim. Bugün dershanemiz öğlen başlıyordu. İpek ile kahvaltı yaptık ve avm'ye gitmek için hazırlanmaya başladık. Önce avm'ye gidecektik sonra da dershane geçecektik.

Avm'ye geldiğimizde birkaç mağaza gezdik ve bişeyler almıştık. Daha sonra acıktığımız fark ederek yemek katına çıktık ve yemek yedik. Ondan sonrasında ise dershaneye gitmek için yola çıktık.

Sınıfa girdik ve aklıma dün yapamadığım edebiyat sorusu geldi.
Test kitabımı ve kalemimi elime alarak sınıftan çıktım. Öğretmenler odasına gittim. Koray hoca burda değildi. Arkamı dönüp sınıfa gidecekken Koray hocayı gördüm.
Bu tarafa doğru geliyordu. Kısa bir an göz göze geldik. Hızla gözlerini gözlerimden kaçırdı. Yaklaşık 1 aydır hep böyle oluyordu. Göz göze geliyorduk ama gözlerini hemen kaçırıyordu.
Bazen ise göz göze gelince gözlerini çekmiyordu, uzun uzun bakıyordu. Garipti.

Soracağım soru aklıma gelince;
-Hocam müsaitseniz bir soru sorabilir miyim?
-Tabi sor. Diye cevap verdi.

O sıra ayaktaydık. Koridorda olduğumuz için oturacak yer yoktu. Bu yüzden ayakta anlatmaya başladı. Önüme geçerse soruyu ters göreceğim için yanıma gelmişti. Yan yanaydık ve yine çok yakındık. Kokusu burnuma dolmuştu. Çok hoş kokusu vardı. Sigara ile parfüm kokusu birleşmişti. Ne kadar sigara kokusundan nefret etsem de bu Koray hoca için geçerli değildi sanırım.

Anlatmadan önce duraksadı ve büyük bir nefes çekti içine. Anlatmaya başladığında yüzlerimiz o kadar yakındı ki... Anlattıkça nefesi yüzüme çarpıyordu.
Soruyu anlattıktan sonra;
- Anladın mı? Diye sordu.
Koray hocanın kokusu ve yakınlığı yüzünden soruya odaklanamamıştım ki. Ama tabi bunu diyemeyeceğim için;
-Hı hı anladım hocam. Teşekkür ederim. Diyerek sorusunu yanıtladım.
-Rica ederim. Bide bugün size dersim var mı?
-Ek dersimiz var hocam. Dedim.
-Tamamdır o zaman derste görüşürüz. Dedi
-Görüşürüz hocam. Dedim ve sınıfa gittim.

Dershanenin dersleri bitti ve şimdi Koray hoca ile ek dersimiz vardı.
Ders başladı. E sınıfa girdi. Yoklama almaya başladı. Alırken ismini söylediği kişiye bakıyordu fakat benim ismimi. Söylediğin bakmamıştı bana.
Ney yapmaya çalışıyordu? Bir gün yakın davranıp diğer gün hiç tanımıyormuş gibi davranamaz(!) Aklımı çok karıştırıyor.
Böyle yaptıkça daha fazla bağlanıyordum ona. Bağlanmamalıydım. Ama elimde değildi işte.
Bazen bana baktığı anları yakalıyordum ama nafileydi. Yine gözünü kaçırıp soğukluğuna devam ediyordu.
Peki neden bunları umursuyordum ki?
Ondan hoşlanıyor muydum?

Evettt bugün de bir bölümün daha sonuna geldik. Umarım beğenirsiniz. Beğenirseniz yıldıza tıklamayı ve bol yorum atmayı unutmayınnn🤍🫶🏽