-Geto dan çıktığımızı açıkça belli eden devrilesi hastaneye adım attığımızdan beri duvarlar bile ben özel hastaneyim diye tekrarlıyordu,yoksa devrilmesin kim bilir kaç hasta vardır.Patron bir adım önümde giderek bana krem renginde olan derin koridorda yolu gösteriyordu ,resepsyona uğramadan asansöre doğru yürüdüğünde tökezleyerek ardından yürüdüm büyük asansör kabinlerinin önünde durdu ve bekledi asansör gelince bindi ve beni bekledi ben de kabine binip sol yanına geçtim uzanıp 3'cü katın tuşuna basınca etrafımda yayılan koku derin bir nefes almama neden oldu hassiktir be adam sen parfümle mi duş aldın, hoş ve ferahlatıcı kokusu asansörün kapıları açılınca kayboldu .Tekrar benden 1 adım ilerde yürüyordu büyük zımbalı koyu kahverengi deriyle kaplı bir kapının önünde durunca bende durdum tabelada Dr.Liam Payne yazısını okudum bu ismi başka bir yerde duyduğuma eminim kapıyı çalmadan önce bana döndü.
L:Bay Styles birkaç dakika dışarda bekleyebilir misiniz?
-Aşırı nezaket dolu ve saygılı tavırları artık bunaltmıştı abartılı bir şekilde göz devirdim ve kendimi duvarın yanında duran yine kapı gibi koyu kahverengi deriden zımbalı kanepeye oturdum acıyla yüzümü buruşturup aynı anda neşeyle cıvıldadım.
H:Ah tabi!
-Bedenimi süzdü ve kaşlarını çatarak bacaklarıma uzun süre baktı.
L:Yaranız kanamış.
-Hızla başımı doğrulttum ve ayağıma baktım,zaten feci şekilde acı çekiyordum ama derler ya acıya alışılır,yüzümdeki acı ifadeyi çekerek patrona gülümsedim.
H:Sorun yok ben hallederim,siz girin.
L:Peki,dikkat edin.
-Gülümsedi ve içeri geçti bu adam harbiden de abaza!.Kanamam hızlanmıştı ve başım dönmeye başlamıştı yine soğuk ter dökmeye başladığımda başımı geri atarak duvara yasladım ve derin nefesler aldım.Ben hala sakinleşmeye çalışırken patron dışarı çıktı ve telaşla yanıma geldi elini çıplak bacağıma değdirince bedenime yayılan sıcaklık ve uyuşuklukla bedenim kasıldı tanrım noluyor?
L:İyi misiniz?
H:Ahhh evet.
-Sağ elini belime sarıp sol elini karnıma koyunca beni hareket ettirmeye çalışması karşısında nazik bir şekilde uzaklaştım ve etrafa tutunarak doğruldum o da pek üstelemeden kollarını uzaklaştırdı,bir kez daha ona baktığımda onaylarcasına başını salladı içimde anlam veremediğim rahatsız edici bir duygu vardı.Kapı kolunu yavaşça bastırdım ve içeri heçtim 30 yaşlarında açık kahverengi kısa şekilli saçlar bronz ten ve birkaç dövme ,yapılı vicut ve koyu hazel gözlerle dayanılmaz çekici görünüyordu ,uraştığı aleti yana bırakarak bana baktı ve gülümsedi tanrım bayılıyorum bana ne oluyor?
H:Ihm merhaba.
L:Hey?
-Loui sin aksine bu adam gayet neşeli ve cana yakın görünüyordu tedirginlikle bi adım ilerledim.
H:Şey ben bay Tomlinson ile gelen hastayım.
L:Ahm hatırladım şu bahsettiği sakar ve sakat oğlan.
-Ciddiyetle söylediği şeyin karşısında utançla karışık sinir hissetmiştim benim hakkımda sakar ve sakat olduğumu mu söylemişti?, başımı uysal bir şekilde salladım.Doktor tüm boğazından çıkan sesle kahkaha atmaya başlayınca hızla kafamı kaldırdım.
L:Kızma kızma şaka yaptım sadece,gel.
-Kendisi diğer odaya geçince ben de ardından yürüdüm,okuldaki revirin odası gibiydi sadece daha çok aletler vardı ve çok daha düzük ve temizdi,düşündüm de revirin odasıyla hiç bir alakası
yok. Hasta yatağının başına geçti ve uzanmam için el işareti yaptı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
♧Be with me♧《Larry Stylinson》
Fiksi Penggemar-Ordan oraya koşuşturan oğluna baktı ve titrek bir sesle konuştu. +Biliyor musun Harry şu güne kadar hissetiğim duyguların tümünü onunla tatmış olabilirim ama beni AŞK ile sarhoş eden bir tek sen varsın.