Jeff Alice ve Rose'un azarlanmaktan korktukları için böyle davrandıklarını düşündü. Babaları Jonathan Rose'a baktı. Jo= NEREDEYDINIZ LAN BU SAATE KADAR?! R= Yol uzundu. Rose, Alice'e baktı ve elini tutup kendine çekti. R= Geldik işte. Jonathan Rose'a sert bir tokat attı. Jo= HER ZAMANKİ YOL NASIL UZAYABİLİR AMINA KOYDUĞUM Anneleri bir bahaneleri olduğu için sırıtıyordu. A= O-onun bir suçu yok.. Jonathan Alice'e döndü ve yakasından tutarak kaldırdı. Jo= Yine ne yaptın küçük fahişe seni. ANLAT. Alice'i yere fırlattı. A= Normal yolda zorbalar vardı bizde patikadan geldik. Benim fikrimdi. E= Aptal orospu. Haddini bilmesi gerek. Alice Rose'a baktı. R= ... Rose artık alışmıştı. Alice'e döndü. R= İkimizin fikriydi. A= Hayır zil çaldığı gibi onu sürük- Alice sözünü bitiremeden Jonathan onu sertçe iterek bodruma giden merdivenlerden yuvarladı ve ardından inerek bodruma yöneldi. Alice acıyla bağırmıştı. Emma da arkalarından aşağı indi. R= HAYIR ALİCE Rose da peşlerine gitti. Emma Rose'un geldiğini görünce Rose'a bir tokat yapıştırarak onu içeri soktu ve kapıyı kilitledi. Jo= Bu kaltakta istiyor öyle mi? R= ALİCE BİR ŞEY YAPMADI BENİM FİKRİMDİ Jo= KES SESİNİ Jonathan yumruğunu sıktı ve Rose'a acımadan vurmaya başladı. Emma Alice'e baktı. A= Hayır..
Jeff oturduğu ağacın dalından evi bir süre daha gözlemledikten sonra yavaşça aşağıya indi. Hiç bir ışığın yanmıyor olması garibine gitmişti. Şimdiden uyumuş olabileceklerine imkan vermeden eve doğru yürüdü. Varana kadar evi nasıl inceleyeceğini planlamıştı. Bu evle biraz fazla etkileşime geçeceğini biliyordu ne de olsa. Yavaşça evden gelebilecek herhangi bir sesi dinlerken evin etrafını dolaşıp pencereleri ve evin giriş çıkışlarını inceledi. Eve girmek planında yoktu fakat bu cansızlık ve sessizliği fırsat bilerek evin içini incelemeye karar verdi. Yavaşça arka kapıyı ittirerek şansını denedi. Ancak arka kapı kilitliydi. Başka şansı kalmayan Jeff ön kapıya yönelerek kapı kolunu kavradı. Ön kapı henüz kilitlenmemişti. Jeff yavaş adımlar ile eve girdi ve kapıyı ardından kapattı. Sessiz olmak konusunda endişelenmiyordu çünkü zaten artık duyulmak için fazla profesyoneldi. Halının üzerinde ruh gibi süzülerek salona vardı. Kafasını sağa çevirdiğinde mutfakla karşılaştı. Mutfağa girip etrafa bakındı. Fakat duyduğu çığlık sesiyle kafası hızlıca bodrum kapısına dönmüştü.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Çığlıklara anlam veremedi. Ancak evin neden sessiz ve boş olduğu artık belliydi. Jeff, bodrumdaki insanlar işini bitirmeden evi dolaşmaya devam etti. O sırada Emma, Rose'a son dozunu verip çekilmişti. Jo= Bir sorun mu var hayatım? E= Bu orospularla daha fazla uğraşamayacağım. Benim içinde acıt canlarını olur mu tatlım? Jo= Uyuyacak mısın? E= Yarın erken kalkacağım. Sana iyi eğlenceler. Jo= İyi geceler. Emma bodrumdan çıkıp kapıyı kapattı. Jeff o esnada üst kattaydı. Emma yatak odasına gidip pijamalarını giydi ve yatağına girmeden önce ışıkları söndürdü. Üst kattaki Jeff, Rose ve Alice'in odasına girdi ve etrafa bakındı. Bir süre Rose'un yatağına baktı ve alt kata geri indi. Bir kez daha banyoya baktıktan sonra Rose ve kardeşinin ebeveynlerinin odasına girdi. Kapıyı tam kapatmadan örttü. Emma cam tarafına, yani arkası kapıya dönük şekilde uzanmıştı. Jeff yatakta uzanan Emmayı fark etti ve yatağa yaklaşıp yorganı Emmanın üzerinden çekti. E= Jonathan? Emma yavaşça arkasına döndüğünde bıçağını sıkıca kavramış olan Jeff'i görerek şok oldu. J= Ssh.. uyumaya git. Emma çığlık atamadan Jeff'in bıçağı boğazına saplanmıştı. Kadının vücudu bir kaç dakikalık kıpraşma ardından etkisiz hale geldi. Kırmızı kan yavaşça rengini beyaz çarşafa vererek yayılıyordu. Jeff kurbanının ölümünden ve evi güzelce inceledikten sonra yatak odasının camından atlayarak sakince ormana geri dönüp gözden kayboldu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yaklaşık 1 saat sonra Jonathan o acımasız zulümünü bitirmişti. Yavaşça Rose'a döndü. Jo= Git annene yemek yapıp yapmadığını sor. Uyuyorsa dokunma. Jonathan Alice'e baktı. Jo= Siktir git odana sende. Alice aldığı emir üzerine odasına gitmek için bodrumdan çıktı. Jonathan ise ortalığı topluyordu. Jo= ÇABUK. Rose'da hızlıca bodrumdan çıktı ve yavaşça annesinin odasına girdi. R= Anne.. Annesine doğru bakınca şokla kaldı. Üzülmemişti ama korkuyordu. R= A-An..ne Rose geri geri yürüyerek odadan çıktı. Hızlıca Alice'in yanına gitti. Sesi titriyordu. Nefes alış verişleri o kadar hızlıydı ki konuşamıyordu. R= A-.. Anne.. Alice- Elleriyle yüzünü kapatıp sakinleşmeye çalıştı. A= Abla? Ne oluyor? Anne ne? Bir şey mi yaptı?
Jonathan derin bir nefes verdi. Jo= Aptal çocuk. ROSE! Jonathan da bodrumdan çıkmıştı. R= Ö-öldü... Alice şok içerisinde Rose'a baktı. Göz bebekleri korku ile küçüldü. A= N-NE?! Rose Alice'e baktı. R= Bekle burada. Aşağıya babasının yanına indi. R= Anneme bakman lazım! Jonathan dönüp Rose'a baktı. Jo= Ne saçmalıyorsun yine? Rose'un telaşlı halini gören Jonathan ona doğru bir kaç adım attı. Jo= Sorunun ne senin?!
Elbette Rose'un o şekilde kekeleyerek yanından ayrıldığı Alice odada beklemeyi kabul etmemişti. Alice üst kattan "babası" ve ablasını izliyordu. R= ANNEME BAK! Rose korku içindeydi ve ne yapacağını bilemeyerekten bağırdı. Üst kata doğru yöneldi. Alice'in yanına geçip babasına baktı ve odaya girmesini bekledi. Alice biraz da olsa sakinleşmesi ümidiyle Rose'un elini tuttu. Jonathanın siniri Rose'un davranışlarından dolayı bozulmuştu. Yine de pek umursamayarak Emma ve kendisine ait yatak odasına yöneldi. Kapıyı yavaşça aralaması ile kanının adeta bir buz parçası gibi donması bir oldu. Jonathan dehşete düşmüştü. Elleri tir tir titremeye başlamıştı. Aklı, yerinde durmak istesede vücudunu zorlayarak içeriye girdi. Jo= E-emma? Sesi daha önce hiç olmadığı kadar ürkek çıkmıştı. Kan ile süslenmiş beyaz yorganı yataktan aşağıya attı ve karısının cesedi ile karşılaştı. Çaresizce yüzüne doğru eğildi. Jo= Emma.. EMMA HAYIR.. TANRIM LÜTFEN.. Jonathanın gözleri ıslanmaya başlamıştı. Öylece yere çöktü ve eline karısından bulaşan kana baktı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Jonathan bir anda sinirle doldu ve yumruğunu sıktı. Jo= SİKEYİM.. KİM YAPTIYSA ÖDEYECEK! Nemli gözlerini silerek ayağa kalktı ve telefonu alarak bahçeye çıktı. Derin derin nefes alıp verdi ve polisin numarasını tuşladı. O sırada babasının odayı terk ettiğini gören Alice, ablasının elini bırakıp koşarak ebeveynlerinin odasına girdi. Annesinin boğazı kesik halde uzanan cesedini görmesiyle duraksadı. A= N-nasıl.. Her ne kadar bir cesetle karşılaşacağını bilse de şaşkınlık ve korku peşini bırakmamıştı. Cesede yaklaşıp kesiğe baktı. Rose'da Alice'in peşine gitti ve annesinin cesedine bir defa daha baktı. R= N-nasıl olmuş olabilir.. Anlam veremiyordu. Cesede daha fazla bakmak istemedi ve kardeşine döndü. R= Çıkalım. Alice yutkundu ve Rose'un elini tekrardan tutarak cesedi geride bıraktı ve ablası ile odayı terk etti.
