UYARI!: Arkadaşlar bu bölüm biraz etkileşim içeriyor. Örneğin öpüşmek v.b eylemler. Bu tarz şeylerden rahatsız oluyorsanız okumayın.
Jeff çekildi ve Rose'un önünde dikildi. Ona böylesine yakın olmak.. Ona artık tamamen sahip olabilmek ve onunla istediğini yapabilmek.. Bu düşünceler zihnini doldurdukça heyecanı büyüyordu.
Kardeşinin ölümü, Jack'in ölümü, şuan içinde bulunduğu durum, ormanda gördüğü o köpek ve Jeff.. Rose'u karmaşık duygulara sürüklüyordu. Üzüntü, korku, öfke, pişmanlık ve daha bir sürü duyguyu aynı anda yaşıyordu.
Jeff, Rose'a daha yakın olmak için eğildi. Kafası hafifçe yana yatıktı. Elini Rose'un yanağına doğru getirdi ve parmakları ile hafif biçimde okşadı. İkisinin yüzü birbirine oldukça yakındı. Daha önce hiç bir kadın ile böylesine yakınlaşmamıştı. Rose'da özel bir şeyler olduğunu biliyordu. Çünkü onu seviyordu. Onu koruma ve kendine saklama dürtüsünün tek sebebi aşktı. Rose'un ve Jeff'in dudakları.. birbirlerine öylesine yakındı ki. O an Rose'un bundan keyif alıp almadığını bilmiyordu fakat kendisi oldukça iyi hissediyordu. Onun için önemli olanda buydu zaten.
Rose, Jeff'in ona böylesine yakınlaşmasıyla yutkundu. Gözleri Jeff'in yüzünün her bir köşesini inceliyordu. Ondan nefret ediyordu, kardeşine olanları asla unutamazdı. Daha düne kadar Jeff'e deliler gibi aşıktı, hatta Jeff onu öldürse bundan mutluluk duyacağını söylüyordu ama şimdi Jeff'in onu hayatta bıraktığı ve kardeşini öldürdüğü gerçeği, içinde Jeff'e karşı büyük bir nefret yaratmıştı.
Rose öylesine boktan hissediyordu ki.. Karşısındaki adama deli gibi aşıktı ama bunu nefrete ve kine çevirmek istiyordu, yapmak zorundaydı. Gözünden akmamak için savaş veren damla yanağından süzülüp kucağına düştü.
Jeff bu damlayı görmezden gelerek içindeki dürtüyü sonlandırmaya karar verdi ve dudaklarını yavaşça Rose'unkiler ile birleştirdi. Yavaşça onunla öpüşmeye başlamıştı. Bunu yaptığında daha da hoşuna gittiğini fark ediyordu. Rose ise sadece gözlerini kapattı ve Jeff'in istediğini alıp geri çekilmesini bekledi.
Jeff, isteğinin nereye varmak olduğunu bilmiyordu. Sadece hoşuna giden herneyse bunu devam ettirmek istiyordu. İlk başta ufak bir öpüşme eylemiyken aldığı zevkle bu eylem hiddetlenmişti. Rose'un çenesini tutup kendine hafifçe bastırdı. Gittikçe şehvetle ve derince öpüyordu. Buna rağmen Rose sadece duruyordu.
Jeff, uzun bir süre buna devam etti ve daha fazlasına ihtiyacı olduğunu fark ettiğinde geri çekilde. Nefes nefese kalmıştı. Elini Rose'un çenesinden çekti ve ona baktı. O ise gözlerini yavaşça aralamıştı. Jeff, cebinden çıkardığı bıçağı kaldırıp ucunu Rose'un karnına dayadı.
Rose bunu yapmasını hiç beklemediği için göz bebekleri korkuyla büyüdü. Kalbi birden bire çok hızlı çarpmaya başlamıştı.
Bıçağın ucuna takılan tişörtü yukarıya doğru yırttı ve keskin bıçak ile ikiye böldü. Bıçağı geri yetleştirdi ve artık önemsiz birer kumaş parçası haline gelen tişörtü çekip eline alarak yere attı.
Gözleri yavaşça Rose'un üst vücudunu izledi. Göğüslerine doğru baktı. 14 yaşında bir kız çocuğunu bu duruma soktuğunu bilmesine rağmen umursamadı. Çünkü bunu umursayacak kadar düşünceli bir insan değildi. Düşünceli davranmayı uzun süre önce bırakmıştı.
Rose bıçak ona değmediği için şükür mü etmeliydi yoksa Jeff'in karşısında sadece sütyeni ile durduğu için daha da mı korkmalıydı bilemedi.
R= Bir tür sapık falan mısın?
Bu soru bir anda gelmişti ve söyleyivermişti. Jeff'in tepkisini hiç düşünmemişti ki çokta merak etmeye gerek yoktu. Sessiz kalacak ve aynı ifade ile bakacaktı.
Bunu düşünmekte haklıydı çünkü bu Jeff'in tam olarak yapacağı şeydi. Jeff bu sefer ise Rose'un eşofmanını tuttu. Rose'u belinden kavrayıp hafifçe kaldırdı ve eşofmanı aşağıya indirerek Rose'un bedeninden ayırdı. Eşofmanı yere bırakacakken ceplerinin tamamen boş olmadığını fark etti. Yavaşça elini eşofmanın cebine daldırdı ve Rose'un Jack'ten aldığı kolyeyi çıkarttı. Kolyeyi yukarıya kaldırdı ve inceledi. Ardından eline dolayıp sıktı ve Rose'a baktı.
Rose kolyeyi görünce yine görüş açısı bulanıklaştı. Ağzını açıp tek kelime etmedi, onu sinirlendirmek istediği son şey bile değildi. Gözlerinin dolduğunu gizlemek için kafasını hafifçe önüne eğdi, saçları yüzünü gizliyordu.
Jeff, Rose'un geçmişinden tamamen kurtulmasını istiyordu. Geçmiş hayatında sahip olduğu herkesten vazgeçmesini ve ona bunları hatırlatacak bütün objelerden kurtulmasını.. Kolyeyi kendi cebine koydu ve karşısında iç çamaşırları ile bir sandalyeye bağlanmış halde duran Rose'u süzdü.
Kolyenin Jack'e ait olduğunu öğrenmesi durumunda neler olacağından emin olmayan Rose, bağlandığı sandalyede sadece oturdu ve başına gelecekleri kabullenmek zorunda kaldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Jeff the Killer / Yandere
Hayran KurguJeff the Killer, ana karakterimiz Rose'u yavaşça takıntı haline getirdikten sonra sorunsuzca onu elde etmek için elinden geleni yapıyor.