Yakalandın

347 24 7
                                    

Smile Dog ve Jeff, Rose'un önünde duruyordu. Aralarında bir kaç metre vardı. Jeff, elinde Alice'in kanına bulanmış bıçağını tutuyordu ve Smile Dog'da onun yanında oturuyordu.

Rose henüz onları fark edememişti. Alice'in yanına eğilip dizlerinin üstüne çökmüştü. Bıçağı kalbine doğru hizalayıp derin bir nefes verdi.

J= Rose.

Rose duraksadı. Sesin geldiği yöne doğru bakmak için kafasını kaldırdı.
R= ..Sen.. K-kimsin?

Smile Dog, Jeff'in bir kaç adım atıp karanlıktan ayırt edilebilir hale gelmesi ile yanına yürüdü. Jeff, doğrudan Rose'un gözlerine bakıyordu.

R= .. Sen- BUNLARIN HEPSİNİ SEN YAPTIN.
Bıçağı sıkıca kavradı. Jeff'in yüzüne yavaşça bir sırıtış yayıldı ve ağzından tek bir cümle çıktı. "Ben Jeff". Rose sinirlenerek bağırdı.
R= KİM OLDUĞUN SİKİMDE DEĞİL.

Göz yaşları görüş açısını bulanıklaştırmıştı. Jeff, derin bir nefes verip Smile Dog'a baktı.
Rose yutkundu. Korkudan elleri deli gibi titriyordu.

R= N-ne yapacaksın..
Smile Dog, Rose'a doğru yaklaştı ve göz açıp kapayıncaya kadar Rose'un bıçağı yerdeydi.

Bütün vücudu korku ile titredi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bütün vücudu korku ile titredi.

Jeff, Rose'a yaklaştı ve belinden kavrayıp kendine çekti.

J= İyi uykular sevgilim.

Rose, Jeff'e baktı. Onu canlı canlı karşısında görüyor olması şokunu Alice'in ölümü bastırmıştı.

Çaresizce "Öldürecek misin benide.." diye sordu.

Jeff, Rose'un boynundaki kemiğe ısınmış bıçak ile vurdu ve bayılmasına neden oldu. Onu yere düşmeden kollarında tutup Smile Doga baktı. Smile dog bir kaç defa havladı ve ağaçların arasından yürümeye başladı.

Rose uyandığında bir sandalyeye bağlanmış vaziyetteydi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Rose uyandığında bir sandalyeye bağlanmış vaziyetteydi. Etrafa bakılınca ufak bir kulübede barındırıldığı belli oluyordu. Küçük olması hoş bir hava katıyordu. Rose'un önündeki küçük ve üzerine mavi bir örtü serilmiş yatağın üstünde Jeff oturuyordu. Sessizce Rose'u izliyordu.

Bir süre sonra ayılan Rose, ilk önce etrafa bir göz attı ve Jeff'e döndü. Ortam o kadar sessizdi ki kulaklara tek giren şey dışarıdaki rüzgarın savuşturduğu ağaç sesleriydi.

Rose onun Jeff The Killer olmasına imkan veremiyordu yutkundu ve sessizce Jeff'e bakmakla yetindi. Ne diyeceğine dair en ufak bir fikri yoktu. Ağzından tek kelime çıkaramadı. Bir süre sonra sessizlik onu rahatsız etmeye başlamıştı. Derin bir iç çekti.
R=Ne-.. Neden?

Jeff hiç bir şey söylemeden Rose'un gözlerine bakmaya devam etti. Yüzü oldukça durgun görünüyordu ve ciddiyet gözlerinden eksik olmamıştı. Yanmış göz kapakları bunu fazlasıyla açığa çıkarıyordu. Ağzındaki yaradan akıp kuruyan kanlar görünüşünü korkunç bir hale getirmişti. Teni tıpkı ıssız ormanı örten bir kar kütlesi gibi bembeyazdı. Ay ışığı Rose'un onu tanımlayabilmesi için yeterliydi fakat halen daha karanlıktı. Pencereden dışarıya bakıldığında ay ışığının altında bir o yana bir buyana savrulan karanlık ağaçları görmek mümkündü.

Rose, Jeff'in bu sessizliğiyle kendini daha da berbat hissetti.
R= Neden cevap vermiyorsun..
Rose deli gibi korkuyordu, ölmekten değil onun yapabileceklerinden korkuyordu. Ölürse kardeşine kavuşurdu ve bu onun için en iyi seçenekti.

Jeff yanıt vermemişti. Sadece susmakla yetiniyordu. O an tek bir şeye fazlasıyla emindi. Rose'u öldürmemek. İlk kez bir kadına aşık olup onun için bunca insanı öldürüp riski göze aldıktan sonra neden onu öldürebilirdi ki? Rose'a bakmak ve onunla bu sefil kulübede baş başa olmak bile içine bir heyecan salıvermişti. Hisleri dışarıdan hiç bir şekilde anlaşılmıyordu. Elini sweatinin ön cebine soktu ve yavaşça kanlı bıçağını açığa çıkardı. Bıçağını aşağıya eğerken gözleri halen daha Rose'u izliyordu kafasını hafifçe öne eğmesiyle ayın aydınlatmakta güçlük çektiği karanlıktan daha koyu siyah saçları hafifçe hareket etti.

Rose bıçağa doğru baktı ölmek istesede bunu bir başkasının yapması korkutucu geliyordu. Derin bir nefes aldı, Jeff'in asla konuşmaması ve böylesine ifadesiz durması korkuyla midesini bulandırıyordu.
R= B-beni öldürmeyeceksin... öyle değil mi?

Rose'un içindeki korku Jeff'in hoşuna gidiyordu. Normal değildi çünkü olması gerekenden yoğun bir histi. Aslında gerçek şuydu ki Roseu'un hissedebileceği bütün duygular Jeff'i böylesine tatmin edebilirdi. Deliriyor gibiydi. O da anlam veremedi fakat garipsemedi. Zihninin nereye varabileceğinden şüpheliydi ve yaşadıklarından sonra normal olmayan yeni hisler onu korkutmuyordu. Ani bir nefes verdi. Gülmüş müydü yoksa sadece "phew" diye ağzından çıkan normal bir nefesmiydi konusu ikilemdeydi. Yavaşça ayağa kalktı ve sandalyeye bağladığı, çılgın bir takıntı haline getirdiği "sevgilisi" Rose'a doğru yaklaştı.

Rose Jeffin her adımında resmen titriyordu. Dur diye bağırmak istiyordu, onu engellemek, durdurmak ama elinden hiç bir şey gelmediği için sadece kaskatı kesildi.

Kafasını yana çevirdi ve tahta masaya doğru bir adım attı. Bıçağı yavaşça masanın üzerine bıraktı ve eliyle ittirdi. Bu bıçak ona ait değildi bile. Geriye döndü ve Rose'un sandalyesinin arkasına geçti. Beyaz rengini almış elleriyle Rose'un saçlarından bir kaç tutamı yakaladı ve hafifçe kaldırıp inceledi. Tıpkı kendi saçları gibi onun saçları da simsiyahtı. Rose'un saçlarını yüzüne yaklaştırıp kokladı. Onun kokusunu bilmek istiyordu. Hem de asla unutmamak üzere..

Rose, Jeff'in saçına temas etmesiyle sanki nefes bile almaması gerekiyor gibi hissetti. Korku bedenine fazla geliyordu neredeyse, konuşması için yalvaracaktı.
R= Neden ko-nuşmuyorsun..

Jeff, Rose'un titrek sesini sakince dinledi. Onun hakkında ki diğer bir çok şey gibi bu da hoşuna gidiyordu. Rose'un saçlarını serbest bıraktı. Elini Rose'un omzuna koydu ve kafasını yavaşça boynuna doğru eğdi. Sıcak nefesi artık Rose'un tenine karışıyordu. Yavaşça Rose'un uzun siyah saçlarını boynundan uzaklaştırdı. Rose'un boynuna sinen kokuyu içine çekti. Bir eli ise onun kafasını okşuyordu.

Rose görüşünün bulanıklaştığını fark edince korkudan gözlerinin dolduğunu anladı. Titriyordu, yada sadece öyle hissediyordu.
R= N-nolursun tek bir şey söyle.. y-yalvarırım.

Sessizlik öylesine rahatsız ediciydi ki...

Jeff the Killer / YandereHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin