O akşamın üzerinden iki gece geçmişti. Israrla mesaj atıp,arasa da hiçbirine dönmemiştim.Çünkü yaptığımdan utanıyordum çünkü aramızda bir şeyler olabileceğinin ihtimali bile beni geriyordu çünkü hiç kimseyle hiçbir şey yaşamak istemiyordum. Öpmüştüm evet o da karşılık vermişti kendimi geri çekmesem belki o gece daha ileriye gidecektik ve sonrasında ben kendimi affetmeyecektim. Tüm bu senaryoları günlerdir yazıp çizmekten kafam kazan gibi olmuştu sadece unutmak istiyordum beynimden o anı silip atmak istiyordum.Düşüncelerimle kendimi boğarken telefonumun çaldığını çok sonradan algılayabilmiştim şöyle bir silkelenip telefonu elime aldım ve ekranda yazan isme baktım.Musa arıyordu.
"Efendim.""Birce hanım önemli bir durum var."
"Söyle Musa nedir?"
"Telefonda olmaz ofiste görüşsek iyi olur."
"1 saate oradayım." Diyerek kapattım.
Telefonda konuşulmayacak kadar önemli bir durumsa ne acaba diye düşünüyordum aşırı merak ettiğim için hemen hazırlanmaya koyuldum. Saçlarımı hızlıca düzleştirip hafif makyaj yaptım üzerime siyah basic bir bluz altıma jean geçirdim. Deri ceketimi alıp ayağımda düz beyaz sneakerlarımı geçirdim. Saate baktığım da tam 25 dakika sürmüştü hazırlanmam,hemen çantamı da alıp evden attım kendimi. Arabama binip gazı kökledim. Şansıma trafik biraz yoğun olsada ofisin olduğu sokağa girmiştim. Arabayı garaja park edip indim. Koşar adımlarla binaya girip kapıyı tıklattım. 10 saniye geçmeden kapının açılmasıyla Musa'yı karşımda gördüm."Neler oluyor meraktan çatladım anlat hemen."
"Sevineceğin bir gelişme var."
Söyle artık der gibi ters ters baktım o da anlayarak duraklamadan lafa devam etti.
"Fatih Aslan denilen it dün gece özel uçağıyla İstanbul'a giriş yapmış."
Şaşırarak hemde duyduğum haber karşısında sevinerek güldüm.
"Müthiş bir haber bu."
"Şerefsize bak özel uçağıyla gelmiş bir de.""Benim aklıma takılan kaç yıldır gelmiyor muydu bu adam buraya şimdi neden geldi yani bu işte Ferhat Aslan'ın parmağı var mıdır dersin?"
"Bilmiyorum belki de."
"Haberin yok mu?"
"Hayır nereden olacak haberim."
"Ee neticesinde ortağın değil mi?"
"Ben kabul ettiğimi söyledim mi?"
"Hayır."
"Etmedim de ondan,ortak falan değiliz ortak olmak için şartım vardı eğer bu işte payı varsa haberim olur heralde."
Gerçi telefonları açmayarak nasıl haberim olacaktı bilmiyordum diye içimden geçirdim."Ee ne yapıyoruz yani?"
"Alacağız başka ne yapabiliriz?"
"Ben hemen almayalım diyorum."
"Sebep?"
"Ee bu adam şimdi sıkı şekilde korunuyordur doğru anı yakalamak gerekir öyle plansız programsız hareket edilmez."
"Ne yapalım peki Musa bey bırakalım gitsin mi ne kadar duracağını biliyor muyuz hayır ya 1-2 gün kalacaksa sadece o zama ne olacak?"
"Tabiki de bırakmayacağız. Sadece biraz bekleyelim şu Ferhat'tan haber gelecek mi diye hem de planlayalım bu hadi gidiyoruz alıyoruz diyebileceğimiz kadar kolay değil bunu sende biliyorsun."
"Of tamam haklısın peki madem 2 gün veriyorum takipte kal her adımını detaylıca incele gerekirse içeri adam sokmaya çalış ama 2 günün sonunda bana elle tutulur bilgilerle gel."
"Bu iş bende sen merak etme sadece sen rahat dur fevri davranma."
"İyi bakalım sana güveniyorum."
5-10 saniye kadar sessizlikten sonra tekrar konuşmaya başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UYUMSUZLUĞUN UYUMU
ChickLitAynı kaderler,bambaşka karakterler.. Birbirlerine ait olamayacaklarını bilmelerine rağmen uyumsuzluğun uyumunda kaybolan iki insan.