Güne çok kötü başlamıştım. Gece kötü bir rüya görmüştüm ve etkisinden çıkamadığım için tüm gece ayaktaydım. Sabaha karşı uykuya dalmıştım ancak ama ondada evin gürültüsünden uyanmıştım. Sinirlerim çok bozuk olsa da güzel bir kahvaltı yapabilmek adına aşağıya inmiştim. Babannem beni görünce hemen yanıma gelip neyin var diye sorduğunda aynaya bakmadığımı farketmiştim. Büyük ihtimalle uyumadığım göz altlarım mosmor,saçlarım dağınık, dudaklarım şiş berbat bir haldeydim.
"Kötü bir rüya gördüm hatta kabus."
"Amcanla yengen beraber çıktı ,kızlar anneleriyle okula gitti. Evde kimseler kalmadı sana kahvaltı hazırlayayım bahçede oturalım mı güzel kızım?"
"Hiç hayır demem babannem."
"Hadi git otur sen geliyorum."
"Ayvalık tostu yapıyorum güzel kızıma."
"Ohh bu beni sevindirdi bak şimdi."
Bahçeye çıktığımda hafif hafif esen rüzgar saçlarımı dalgalandırmıştı, insanın içini,tenini ısıtan bahar güneşide ayrı huzur veriyordu. Bu temiz nisan havasını içime çektiğimde tüm hücrelerimin açıldığını hissetmiştim.Geceden sonra bu iyi gelmişti. 5-10 dakika sonra babannem elinde dopdolu kahvaltı tabağıyla gelmişti. Yemek denilince bu kadının eline kimse su dökemezdi harikaydı el lezzeti. Ona teşekkür edip bir güzel yedim,uzun zaman sonra bu kadar yemek yemiştim karrnımın şiştiğini hissedebiliyordum."Ellerine sağlık Mahide Sultan parmaklarımı yiyecektim az daha."
"Ye ye onları da ye afiyet olsun ."
İkimizde kocaman güldükten sonra yanına geçip omzuna yattım. O da ellerini saçlarımda gezdirerek konuşmaya başladı."Ne gördün Birce'm rüyanda."
Bana "Birce'm" diye hep annem derdi bunu babannemden çok nadir duyardım ve her duyduğumda kalbim aynı şekilde sızlardı. Gözlerimin dolmasını engelleyemeyerek cevap verdim."Babanne bazen çok yoruluyorum, sadece sevilmek istiyorum belki de ama kimsenin beni sevebileceğine inanmıyorum herkes çıkar için yanımdaymış gibi hissediyorum beni koşulsuz seven biri olmayacak mı hiç?"
"Öyle şey mi olur kuzum,bak ben seni ne kadar seviyorum bir bilsen hem babandan hatırasın sen bana biriciğimsin.Daha sonra Musa oğlum var kardeşin gibi seni ne kadar seviyor,koruyor,kolluyor."
"Sen,o iyiki varsınız zaten."
"Güzel kızım sen de hayatını kuracaksın mutlu olacaksın sadece buna inanman gerçekten istemen lazım. Ama kendini geri çekersen,engellersen, korkarsan mutlu olamazsın. Çok gençsin daha korkma doyasıya yaşa. Sen erken olgunlaştın hayat seni erken büyüttü biliyorum ama sen buna inat doyasıya yaşa gençliğini sonra çok pişman olursun. Bak bana artık çok yaşlandım ama senin yaşına dönebilmek için her şeyimi verirdim gençlik çok başka Birce. Harcama güzelliğini,gençliğini."
"Doğru söylüyorsun babannem,rüyamda annem de bunlara benzer şeyler söylüyordu aslında ama bunları söylemek için çok çabalıyordu sesi bana çok ızaktan ve az geliyordu sesin geldiği yere doğru yaklaşıyordum ama ses asla bana yaklaşmıyordu çok zor duyuyordum sanki kızıyor gibiydi hayatımı mahvettiğim için."
Rüyayı tekrar yaşamıştım ve ellerim uyuşmuştu. Annemin ölümünü kabul etmek için çok çaba sarf etmiştim çok zor olmuştu günlerce ağlayıp,yemek yemediğimi hatırlıyordum. Daha küçüktüm zaten ama en büyük destekçim babam olmuştu onun sayesinde atlatabilmiştim ama artık o da yoktu."Uyarmaya çalışıyordur seni o da üzülüyordur seni böyle gördükçe."
"Onu üzmek istemiyorum rahat uyusun."
İkimizde susup biraz daha oturduktan sonra odama çıkmak için yanından ayrıldım. Telefonum çalınca arayan Musadır diye düşündüm zaten aramamasına şaşırmıştım bu saate kadar ama Sıla ile birliktedir diye tahmin etmiştim. Telefonu elime aldığımda arayan kişinin amcam olduğunu görünce şaşırdım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UYUMSUZLUĞUN UYUMU
ChickLitAynı kaderler,bambaşka karakterler.. Birbirlerine ait olamayacaklarını bilmelerine rağmen uyumsuzluğun uyumunda kaybolan iki insan.