4. BÖLÜM ~ GÖLGEN GİBİ

22 6 16
                                    

İyi okumalar...

Bölüm şarkısı: Esmeray - Unutama Beni

✧✧✧✧✧✧✧

RUKİYE'DEN...

Birini sevmek ne demekti?

Koşulsuzca, sadece bir görüp sevebilir miydi bir insan bir insanı? Bunun adına ilk görüşte aşk diyordu filmler ve kitaplar. Hani filmler ve kitaplar gerçek olmazdı? İlk görüşte sevmiştim işte onu.

Kalbim ilk defa böyle atıyordu. İçim içime sığmıyordu. Yetmezmiş gibi de bir türlü çıkmıyordu karşıma. Çıksaydı ya artık?

Birçok kez onu tekrar göreceğim anı hayal etmeye çalıştım. Ne yapmalıydım? Boynuna atlasam saçma olurdu. Öylece yerimde durup umursamasam yine saçma olurdu. Beklemiyormuş gibi de olmazdı. Bekliyordum tabi ki ve o bunu bal gibi biliyordu.

Hiç beklemediğin bir anda...

Bana yazdığı iki notu da onun sesiyle okumaya çalışıyordum aklımdan. Ama neredeyse sesini bile unutmak üzereydim. Yüzü de kayboluyordu sanki. Sadece ok gibi uzanan kirpikleri netti.

Ben de mi not yazsaydım acaba? Ama nasıl ulaştıracaktım ki? O beni takip ediyordu. Ben onu nasıl takip edebilirdim bu durumda?

Sonra aklıma bir fikir geldi. Madem beni takip ediyorsa notu nereye bırakırsam bırakayım bulacaktı. Bunu deneyecektim uygun bir zamanda. Yanımda olduğunu hissettiğim bir an olmalıydı. Bu pek mümkün olmayabilirdi ama altıncı hissime güvenmeliydim.

"Sembolleri iyi saklıyorsun, değil mi?" diye sordu Handan hoca.

"Merak etmeyin." dedim.

"Efnan'dan bir hareketlilik var mı?" diye sordum sonra. Etrafta gezdirdi gözlerini.

"Yok. Umarım da olmaz. Gebermiş olmasını dilerim daha çok."

"Nasıl biri?" dedim yan yana yürümeye başladığımızda.

"Bir önemi var mı?"

"Hayır. Karşıma çıkarsa kim olduğunu bilmek isterim. Bir fotoğrafı falan..." dedim.

"Melike'de vardır belki. Okul yıllarından varsa."

"Sorarım ona."

"Benden önce yaşlandı. Halbuki benim böyle hastalıklarla uğraşmam gerekiyor."

"Öyle demeyin hocam. Hepinizin de sağlığı yerinde olsun. Başka dileğim yok." dedim.

Bir de Kemal artık karşıma çıksın...

"Efnan karşına çıkarsa... Sana ya da size zarar vermeye çalışırsa ona karşı gelmekten sakın çekinmeyin. Kendinizi savunun." dedi.

"Nasıl bir savunma?"

"Her türlü." dedi durup bana dönerek.

"Anlayamadım."

"Sizi savunma konusunda da eğitsek diyorum. Ne dersin büyük kaptan?"

"Estağfurullah hocam. Buna ben mi karar vereceğim siz dururken?"

"Tabi sen karar vereceksin. Alış bunlara." dedi. Gülümseyerek karşılık verdim.

"Ne diyorsun?"

"Siz nasıl uygun gördüyseniz. İtirazım olmaz."

"Peki. Bunu ayarlayacağız. Sana haber veririm. Bir de... Arzu, ablasını arıyormuş. Bir sonuç elde edebildiniz mi?"

POLATLI "Aslan Kızlar"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin