Bölüm 1

1 0 0
                                    

Güne ne güzel bir güneşle ne de kuş sesleriyle uyanmıştım.

Bunları bırak kendi yatağımda bile gözlerimi açmak haramdı sanki bana.

Dün ve önceki günlerden olan karnıma yediğim tekmeler yüzünden uyuyakaldığım soğuk yerden kalkmaya çalıştım.
Beni uyandıran şey ise tavandan damlayan yağmur damlaları oldu.

Evet dün yine babam olacak adam içip gelmiş ve yine aynı hakaretleri sıralayıp sebepsizce dövmüştü beni.

Alışmak istemesemde vücudum artık dayanamıyordu,tepkisiz kalıyordum.

Yerimden kalktım ve çoktan eskimiş ve tüm gün su damlatan musluğun önüne geldim . Kırılmış çatlamış asılı duran aynadan yüzüme baktım , bakılacak yeri kalmamıştı orası ayrı ama...

Yüzümü yıkayıp hemen dışarı attım kendimi. Ahırda beni bekleyen sarı kızımın Nazlı ' mın yanına gittim. Evet adını ben koydum tabiki .

Neyse Nazlı yı da sağdıktan sonra hemen evin aşağısında ki dereye indim . Kendimi burda güvende hissediyordum,burada düşünebiliyordum,hayal kurabiliyordum.

Usulca oturdum otların üzerine. Tüm olan bitenleri düşündüm yine kafamda . Olmayacak hayaller kurdum babam yok mesela,dayak yok .
Ben okumuşum, iş kadını olmuşum çok zenginim herkese yardım ediyorum. Herkes Hümeyra Hanım diye hürmet gösteriyor.
Burukça gülümsedim , rüzgar saçlarımı karıştırırken.

Ah Hümeyra çok yaran var be kızım sağ çıkabilir misin o evden bir de büyük kadın olmayı düşlüyosun ?

Orda ne kadar vakit geçirdim bilmiyorum havanın kararmaya başlamasıyla evin yolunu tuttum . Babam gelmeden evde olmalıydım.

Hayır onu düşündüğümden, geç kalmamı bahane edip fazla dövmesin diye gidiyordum.
Eve giderken yolda bi kaç insan gördüm hepsi fısıldaşıyorlardı. Yine kim bilir ne konuşuyorlar .

Babam yüzünden pek komşu diyebileceğim kimse yok . Gerçi kim gelmek ister bi "ayyaş"ın evine.

Eve varmıştım bu düşüncelerle hemen mutfağa geçip tarhana çorbası yapmaya başladım en iyi yaptığım yemek buydu.
Yada evde malzeme olmadığı için ben öyle sanıyordum. Ya makarna ya tarhana.

Az sonra kapı deli gibi çalmaya başladı evet babam gelmişti . Yine sokakta naralar atıp kapıyı dövüyordu.

Daha fazla sinirlendirmemek için hemen açtım kapıyı . Dengesini kuramadan yalpalayarak içeri girdi.

Bende arkasından geçip hemen el çabukluğuyla sofrayı kurup çorbaları götürdüm.

Tam oturup sıcak çorbadan yudumlayacaktım ki saçımda bir el hissettim ve sonrasında sürüklenme.

"Yine mi çorba lan ?" deyip kafamı yere vurdu .
"Ne işe yararsın lan sen uğursuz" deyip tekmeleye başladı.

Acıdan nefes dahi alamıyordum . En son yorulup olduğu yerde sızdı. Bende ayaklanmaya çalıştım ama karnıma yediğim tekmelerden sonra koca bi inleme sesi koyverdim.

Son hatırladığım ise gözlerimin karanlığa kapanmasıydı.

HÜMEYRA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin