Sabah gözlerimi zor açmıştım. Yerimden kalkmamıştım. Dün gece geç yapmıştım.
Haliyle bu sabah kalkmamıştım. Dün gece olanlar çok değişikti.
Babam gitmişti, bilmediğimiz adamlar kapımızın önündeydi. Ve ilk defa başka biriyle konuşmuştum. Ali'yle ..
Benim yaşayamadıklarımı yaşayacağımı söylemişti.
Dün o sorudan sonra telefonu çalmıştı birşeyler konuşup bana baktıktan sonra gitmişti.
Ben orada ne kadar süre durdum bilmiyorum ama Ali gecenin karanlığında kaybolmuştu.
Sonra kendime geldim ve az önce kalabalık olan evin kapısını kapattım.
Bu gece yaşananlar çok fazlaydı. Her zaman ki gibi yemek yiyip yapacağımız bir gece olması gerekirken şuan babam yoktu.
Evde ben kalmıştım ve az önce babamı götüren adamla konuşmuştum.
Odama gittim uyumaya çalıştım ama bugün olanlar kafamda dönüp duruyordu. Ne zaman kendimi uykuya bıraktım bilmiyorum.
Evet sabaha yine aynı kafa karışıklığı ile uyanmıştım.
Dün yaşananlar gerçek mi rüya mı ayırt edemiyordum.İnşallah rüya değildir diye geçirdim içimden. Ve hemen ayaklanıp salona koştum evet koştum çünkü babam evdeyse bu olanlar rüyaydı.
Salonda babam yoktu biraz sevindim belki dışarıdadır diye çıktım baktım kimse yoktu etrafta.
Çok şükür ki gerçekmiş. Şuan o kadar mutluydum ki. Dayaktan, eziyetten,dövülmekten kurtulmuştum.
Ve bunu dün bana yardım edeceğini söyleyen Ali yapmıştı.
Bana yardım etmese bile en büyük yardımı babamı alıkoymak olmuştu.Teşekkür ederim Ali.
Düşüncelerimi bölen karnımın guruldaması olmuştu. Dün makarna yerken gelmişlerdi. Haliyle pek yiyememiştim.
Hemen mutfağa geçip çay suyunu koydum. Ekmeğime biraz çikolata sürdüm ve afiyetle yedim.
Mutluydum çünkü artık babam yoktu. Hemen üzerimi giyinip dışarı çıktım. Nazlı'yı sağıp dereye inmeye başladım.
Hiç acele etmeden ağır ağır tadını çıkara çıkara dolaştım. Çünkü eve erken gitmeme gerek yoktu babam yoktu . Çimlerin üzerine oturdum.
Gökyüzü gözüme ilk defa bu kadar parlak ve canlı geliyordu. Yeniden doğmuş gibiydim.
Esaretten kurtulmuştum.Gökyüzü sanki mutluluğuma eşlik etmek ister gibi yağmur damlalarını usulca tenime sunmuştu.
Ayağa kalktım ve kahkaha atarak dans etmeye başladım. Bir yandan kendi kendime şarkı mırıldanarak etrafımda dönerek dans ediyordum.
Ben kendimi böyle kaptırmışken bir ses duydum;
-" Dansın ve sesin güzel.Ama üşüteceksin küçük." demişti. Bu O'ydu.
Bu ses onun sesiydi.Sesin geldiği yöne doğru baktım arkamdaydı.
Utanmıştım açıkçası dansımı görmesi utandırmıştı beni. Utancımı gizleyerek konuyu değiştirmeye çalıştım;
+"Benim adım Hümeyra. Hem üşümüyorum da" dedim aksi bir sesle.
Oda utandığımı anlamış olacak ki oyunuma ayak uydurdu.
-"Peki Hümeyra. Dün gece konuşmamız yarım kaldı. Bugün evine gittim ama yoktun burda olacağını söylediler seninle konuşmaya geldim" dedi sakin bir tonla.
+"Dün bana yardım edeceğini söyledin sonrasında gittin. Geleceğini düşünmemiştim açıkçası. " dedim onun sakin konuşmasından güç alarak.
Yüzünde hafif bir tebessüm belirdi ve konuşmaya devam etti ;
-" Evet yardım edicem Hümeyra. Senin için buraya geldim. " dedi. Şaşırmıştım "benim için" burada olduğunu söylüyordu.
İyi ama neden yardım edecekti ? Nasıl bir yardımı dokunabilirdi ki? Bu kasabada bana iyi gelecek ne yapabilirdi?
Aklımdaki soruyu soruverdim;
+" Bana neden yardım edeceksin ? Nasıl bir yardımdan bahsediyorsun? Hem dün babamı alıkoyarak yeterince iyilik ettin.
Başka hiçbir şey yapmasan bile inan en büyük iyiliğin bu bana Ali . Teşekkür ederim. " dedim sonlara doğru kısılan sesimle.
Gözlerin gördüğüm şefkat parıltıları bana çok güvende hissettirmişti. Çok iyi hissetmiştim.
Ev gibi ,aile gibi,huzur gibiydi o anki bakışı.
Belki de ben güvenmeyi şefkat gösterilmeyi merhamet duygusunu özlemiştim bu yüzden bana güven vermişti.
Burukça gülümsedi sözlerime ve ;
-" Sana senin için yardım edeceğim Hümeyra.
Babanı dün alıkoydum evet. O cezasını çekerken sende bugüne kadar yapamadığın her şeyi yapabileceksin.
İçinde kalan ne varsa doyasıya yaşayacaksın küçüğüm" dedi kadife gibi bir sesle .
Babamın başına ne geldiyse umrumda değildi. Ceza çekeceğini söylemişti. Çeksindi.
Bugüne kadar yapamadığım şeyleri yani hayallerimi gerçekleştirebileceğimi söylüyordu karşımdaki adam. Ali..
+" Ne gibi bir yardım mesela ? Ne yapacaksın ? Kasabada yaşayan birine ne yardımı edeceksin ?" diye sordum.
-"Sen ne istersen. Henüz 17 yaşında küçük bir kızsın.
Demiştim benimde kardeşlerim var. Hemen hemen onlarla yaşıtsın. Okula gitmek istersen eğitimine destek olurum.
İş kurmak istersen maddi manevi desteğimi üzerinden eksik etmem." dedi.
Okulu duyunca heyecanlandım. Çok istiyordum eğitim almak,okula gitmek.
Kendi mesleğimin olmasını çok istiyordum.
Çok paramın olmasını ve herkese yardım etmeyi beni herkesin sevmesini istiyordum.Heyecanımı gizlemeden sordum ;
"Okula gitmeyi çok istiyorum. Okula gitmeme yardım edersen sana minnettar olurum.Ama karşılığında sana verebileceğim hiçbir şey yok " dedim sonlara doğru ümitsizce.
Yüzüne baktığımda sinirlendiğini az önce yüzünde olan gülümsemenin kaybolduğunu gördüm.
Yumruklarını sıkmıştı.
Yağmur da onun gibi hiddetlenmiş daha çok yağmaya başlamıştı.-"Sen beni ne sanıyorsun Hümeyra? Senden yararlanıcakmışım gibi davranma bana.
Karşılık beklemiyorum. Destek olmak istiyorum koşulsuzca " dedi sinirle.
Ellerimi salladım panikle . Yanlış anlamıştı.
+"Hayır yanlış anladın. Özür dilerim. Öyle demek istemedim. Gerçekten ben.." diye sözlerime devam edecekken sözümü kesti;
" Bana bir çay yaparsan anlaşırız burada kalırsak üşüteceğiz gitsek iyi olur" dedi keyfi yerine gelmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HÜMEYRA
Roman d'amourHümeyra & Ali Genç kız henüz 17 yaşındaydı ; savunmasız, çocukluk görmemiş bilmemişti. Ali Dağıstanlı Gözü kara , rakipleri için dişli bir iş adamı, ailesi için kimseyi gözü görmeyen adam . "Her imkânsız hayallerde mi olur sahi ?" dedi genç kız, ken...