Ali Dağıstanlı
Şirkette ki odamda bu haftaki maillerimi kontrol ediyordum. Bir sürü proje ve benim onayımı bekleyen ihaleler vardı.
Mailleri incelerken telefonum çaldı. Arayan sağ kolum Dündar 'dı. Benim en sadık adamım.
-" Dinliyorum koçum" diye ahizenin ucundan konuştum.
+"Abi sorunumuz var" dedi onunda sıkıntı içinde olduğu bir sesle.
-" Hallet" dedim tam kapatacakken aceleyle
+" Abi kızı var herif tek değil kızıyla yaşıyor kız 17 yaşında başka da kimseleri yok" dedi acımış gibi bir ses tonuyla.-" Tamam koçum , bilgileri en geç yarın masamda istiyorum bu iş çok uzadı kendim ilgilenicem" deyip kapattım.
Telefonu kapattıktan sonra maillere bakmaya başladım ama kafam çok başka yerdeydi.
Dikkatim gelen telefonla dağılmıştı.
İşimi bozanın kökünü sökerdim , adamlarım da bu kuralımı bellemişlerdi ama Dündar kızı var demişti.
Evet diğer düşmanlarımında aileleri arkadaşları vardı elbet ama bunlara takılmamıştı bugüne kadar.
Benimde takılmayacağım konulardı. Her koyun kendi bacağından asılır. Bana bulaşan hesabını öder. Kural bu .
Ama Dündar bugün bir kız için tereddüt edip beni aramıştı.
Sebep neydi? Neden beni bu yüzden aramıştı? Halledilmeyecek bir problem yoktu.
Derin bir nefes verdim . Kafama ağrı girmişti . En iyisi bu işi kendim çözüp meseleyi bitirmekti.
Evet en iyisi böyle olacaktı. Bilgisayarımı kapatıp odamdan çıktım. Ofisten dışarı çıkarken beni kapıda bekleyen asistanıma :
-" Yarın için bilet ayarla konum için Dündar bilgileri atacak " deyip dışarı doğru yürümeye devam ettim.
Arabama binip eve doğru sürdüm. Kafam gerçekten ağrıyordu. Çok çalışmıştım her zaman ki gibi.
Bu düşüncelerle eve geldim hemen arabadan inip korumaları kontrol edip içeri girdim.
Elif ve Hasan salonda TV izliyordu. Annem sanırım mutfaktaydı. İçeri girdiğimi Elif fark edip ;
+"Hoş geldin abim" deyip sarıldı. Bende sarılışına karşılık verip saçlarının tepesine öpücük kondurdum.
-" Hoşbuldum güzelim" deyip koltukların birine çöktüm.
Hasan' da ;+"Hoşgeldin abi" deyip televizyona geri döndü ona da hoşbuldum dedikten sonra yarın şehir dışına çıkacağımı söyledim.
Annem duymuş olacak ki mutfaktan koştur koştur geldi ;
+"Hayırdır oğlum nereye gidiyorsun?" dedi.
-"İş için bi köye gitmem lazım anne dedim.
+" Dündar giderdi sen neden gidiyorsun ?" dedi. İstemsizce güldüm işleyişi bu kadar iyi takip eden kadın benim annemdi.
-" Evet o gider ama zaten Dündar orda benimde gitmem gerekti " dedim.
+" Peki oğlum " diyip tekrar mutfağa geçti.
Bizimkilere dönüp babamın nerde olduğunu sordum.
Yukarıda çalışma odasında olduğunu duyunca kalktım ve merdivenleri çıkmaya başladım.
Çalışma odasının kapısını bir kez çalıp "gir" sesini duyunca odaya girdim.
-"Nasılsın baba?"
+"İyiyim oğlum sen nasılsın nasıl gidiyor iş güç? " diye halimi hatrımı sordu.Babam hep çocuklarıyla ilgilenen eşine ilgili bir adamdı . Her zaman en büyük destekçimdi.
-" İyiyim baba çok şükür işlerde de bi sıkıntı yok şükür " dedim ve ekledim "ama yarın bir iş için şehir dışına çıkmam gerekiyor " dedim.
Nedenini niyesini sormadı. İşime de gelmişti açıkçası.
+"Hayırlı yolculuklar oğlum hadi yemeğe inelim " dediğinde konuşma bitmişti.
Akşam yemeğini sessiz sakin yiyip çayımızı sohbet ederek içip odalara çekilmiştik.
Günün stresini atmak için duşa girdim . Yarın vakit bulamayabilirdim.
Duştan çıktıktan sonra altıma sadece gri bi eşofman çekip yatağa uzandım.
Kendimi uykunun kollarına bırakmadan önce aklımda olan tek şey "17 yaşında ki küçük kız" dı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HÜMEYRA
RomanceHümeyra & Ali Genç kız henüz 17 yaşındaydı ; savunmasız, çocukluk görmemiş bilmemişti. Ali Dağıstanlı Gözü kara , rakipleri için dişli bir iş adamı, ailesi için kimseyi gözü görmeyen adam . "Her imkânsız hayallerde mi olur sahi ?" dedi genç kız, ken...