Kafamı kaldırmamla öylece kalakaldım. Karşımdaki kişi Minhoydu.. Sevdiğim adam, 1 yıldır tek bir anımı bile aklımdan atamadığım kişi..
Değişmişti. Her zamanki siyah takımı beyaz gömleğinin aksine kot pantolon ve siyah deri ceket giymişti. Üstelik kahve olan saçlarını siyaha boyatmıştı..
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Minhonun looku)
Göz göze geldiğimiz an yutkundu. Başıyla ufak bir selam vererek yavaşça içeri girdi ve masalardan birisine oturdu.
Öylece kalakalmıştım. Ne yapacağımı bilmiyordum. Sadece oturuyordu ve önündeki menüyü inceliyordu.
Bir zaman sonra başını önündeki menüden kaldırarak bana baktı.
-Self servis mi?
-Ne?
-Burası. Self servis mi?
-Ha? Yok hayır. Buyrun ne istemiştiniz?
1 yıl sonra ilk kez konuşuyorduk ve bana söylediği ilk şeyin 'Self servis mi' olması kırıcıydı.
-Bir kahve bir de donut lütfen
-Tabi getiriyorum
Mutfağa doğru gitmeye başladığımda ağlayacak gibiydim. Onunla böyle olmak canımı acıtıyordu. Hesap sormak istiyordum ama cesaretim yoktu..
İstediklerini hazırladıktan sonra masaya önce kahvesini sonra donutunu bırakıp kenara çekildim.
Büyük bir iştahla hem donutu hem kahveyi bitirdi. Masasındakileri aldıktan sonra elime bir bez alarak kırıntıları silmek istedim. Ve elini bir anda bezi tutan elimin üzerine koydu...
Şimdiye kadar tuttuğum gözyaşlarım şimdi gözlerime hücum ediyorlardı. Gözümden akan yaşlar hala elimin üzerinde olan elinin üzerine düşmeye başladı.
Bir elini yanağıma çıkararak kendisine bakmamı sağladı.
-Şşş geçti bak.. Buradayım. Yani eğer burada olmamı istiyorsan...
Bundan çok istediğim hiçbir şey yoktu şuan.
-Minho kalkar mısın?
-Gitmemi istiyorsan tabi ki giderim. Bir daha dönmemek üzere hem de.
-....
-Peki Hyunjin
Yanağımdaki eli yavaşça aşağı düştü. Elimdeki elini de çekti ve yerinden kalktı. Kapıya doğru adımlamaya başladı.
Gitmeyeceksin Minho. Bu kez seni kendi ellerimle itmeyeceğim..Peşinden koşarak sırtına sarıldım. Kollarımı beline doladım. Kokusuyla sarhoş oldum yeniden..
Hala karnında olan ellerimi sıkıca kavradı. Daha sonra yüzünü bana çevirerek yüzümü ellerinin arasına aldı. Gözlerinde yaşlar vardı..
Yanaklarımı, gözlerimi saçlarımı tek tek öptü. Sonra tekrar sıkıca doladı kollarını..
