ZAAF- HYUNHO

Sevgiliyiz

Daha ellerimi ellerinden çektiğim an Minho bana bakakalmıştı ve yanından ayrılıp odamın kapısını açtığım an arkamdan öylece bakmıştı.

Şimdi büyük yatakta tek başıma oturuyorum. Ona alışamıyorum. Ne zaman ona alıştığımı hissetsem bir şey beni var gücüyle ondan itiyor.

Bu düşünceler kafamı istila etmişti. İçim sıkılıyordu. O anda duvardan bana bakan Sunghoon ile göz göze geldim.

Ve gülmeye başladım. Portre ile bakıştıkça bozulan sinirlerimin de verdiği etkiyle daha çok gülmeye başladım. Bir süre sonra artık tam anlamıyla kahkaha atıyordum.

Kahkahamla birlikte Minhonun sesi duyuldu

-FELİX!

Kapı açılma sesinden içeri Felixin girdiğini anladım.
Gülmeyi bırakıp ikisinin seslerini duymaya özen gösterdim.

-Efendim Hyung

-İçerde kahkaha atıyor kendi başına. Bir baksana iyi mi?

-Tamamdır Hyung ben bi kontrol edeyim

Böyle söylemesiyle içeri Felix girdi. Yatağıma geldi ve yanıma oturdu.

-Niye kahkaha atıyordun Hyunjin?

Elimle duvarı işaret ettim. Sonra tekrar gülmeye başladım. Bu kez Felix de gülmeye başladı. İkimizin de kahkaha sesleri yükselmeye başlayınca kapı tekrar açıldı ve bu kez kapıdaki Minhoydu.

-Ne var da bu kadar gülüyorsunuz amınakoyim

İkimiz de duvarı işaret ettik bu kez. Minho başını o tarafa çevirince portre ile göz göze geldi. Ve Dudaklarını birbirine bastırarak gülmesini engellemeye çalıştı.

-Başta karşı çıkmıştım bu resmin burada olmasına. Ama seni bu kadar mutlu ediyorsa ebediyete kadar kalabilir.

Yatağımdan kalktım ve ona doğru yürümeye başladım. Kollarımı boynuna doladım. Başımı omzuna koydum.

Bu süre zarfı içinde Minho sadece put gibi dikiliyordu. Kendimi ondan ayırdıktan sonra Felixle birbirlerine baktıklarını gördüm. Felixin odada olduğunu atlamıştım. Veya Felixin bizi bildiğini Minhonun bilmediğini..

Bir süre daha Felixe baktıktan sonra konuştu:
-Felix az önce ne gördün?

-Hiçbir şey görmedim Hyung!

-Az sonra ne göreceksin?

-Hiçbir şey görmeyeceğim

Bunu dedikten sonra kollarını bana sardı. Ben de ona doladım. Zaten kokusuna hasret olan burnumu boynuna gömdüm ve doya doya kokusunu içime çektim.

Kollarımızı ayırdıktan sonra dudaklarından kısa ama sulu bir öpücük aldım. Gözlerini kocaman büyüttü ve kafasını tekrar Felixe çevirdi.

Felix kıpkırmızı olmuştu ve bu kez kafasını başka yere çevirmişti

-Felix!

-Efendim patron

-Az önce ne gördün?

-Öpüşt- şey hiçbir şey patron!

Felixin bu utangaç hali bana bir kahkaha attırdı. Benim böyle güldüğümü gören Felix biraz cesaret alarak Minhoya sordu

-Hyung sevgili misiniz?

-Ne dedin Felix duyamadım?

-Hiçbir şey demedim!

-Evet sevgiliyiz
Diye araya girdim.

Aslında öyle miyiz onu bile bilmiyordum. Ama başka türlü ilişkimize ad koyamayacağımı düşünmüştüm.