Len yaklaştı , yaklaştı ve kalakaldı. Yüzü kıpkırmızı olmuş , titriyordu. Daha fazla yaklaşamıyordu.
"L-Len ?! ...." Kıpkırmızı olan ben ise orada durup hiç birşey yapamıyordum.
"Bakıyorum Len hiç birşey yapamıyor."
"S-sen çeneni kapa sen daha Oliver'a ondan hoşlandığını bile söylemedin !!!" Len bağırdı
"Sen-i--"
"Bu kadar YETER !!!" Luka-nee şeytan mode ACTİVATE
Luka-nee Rin ve Len'in kulaklarından çekti
"Hesabı ödedik şimdi GİDİYORUZ ! HADİ MİKU !!!"
"Hai-i...."
---------------------------------------------------------------------------------------
Luka-nee sakinleşti. Rin ve Len kavga etmeyi bıraktı. Fakat ben ..... Hala kıpkırmızıyım. Ve sokaklarda geziyoruz. Heryer yemyeşil. Ağaçlar , Mato'lar ( Mato Portekizce çalı demektir. Eğer silinmeden önce Doğruluk mu ? Cesaret mi ? Kitabımı okuyan var ise komik olmayan şakayı anlar.) Sakura ağaçları. Herşey çok güzel....
Ama artık eve dönmemiz lazım .....
"Benim eve gitmem lazım. Sonra görüşürüz--"
"Bende seninle geleceğim." L-Len bu durumu daha köyü yapıyorsun...
"Tamam , tamam" dedi Rin ve gittiler.
-----------------------------------------------------------------------------------------------
Len ile ben eve doğru yürüyorduk.
"............." Sessizlik......
"M-Miku"
"Hai !"
"Dai Suki (anlamı: seni çok seviyorum) (okunuşu : çok seviyorum)
"H-hai ?!!"
""T-tekrar söylemeyeceğim ! " Len ve ben kızarıyorduk.
"Bende....." Bunu söylerken bile Len'in yüzüne bakamıyorum. Elim ile yüzümü kapadım. Bu çok utanç verici
"Miku..."
"H---" Len tam karşımda. Ve--
"Eee" Elimi dudağıma götürdüm..... L-Len beni öptü ....... Ne !!!!!!
"B-ben yarıda kalanı tamamladım"
"Eee..... Nani (Ne)" L-Len b-beni ......
"Ne oldu Miku" Len benim kıpkırmızı yüzümü gördü.
"Oİ M-MİKU İYİ MİSİN ?!!" L-Len b-beni ....
"M-Miku özür dilerim..."
"Neden özür diliyorsun ki ?" Hala Len'in yüzüne bakamıyorum....
"Miku .... Ne dersin ? El tutuşmaya.... Şey ... Aa...." Biz neden bu kadar çok kızarıyoruz bilemiyorum ama yeniden kızardık. Birbirimize bakamıyoruz.....
"Hai" Elimi onunkine dokundurdum ama bugün o kadar utandırıcı olay yaşandığı için elini tutamıyorum...
"İyi akşamlar" Len artık o kadar kırmızı değil
"İ-İ-İyi Akşamlar L-Lennn"
"Hadi Bye" Len yürümeye başladı. Elini tuttum.
"B-Ben yarım kalanı tamamladım"
"Hai ?!"
Eve koştum "Okulda görüşürüz"
"Imm" kıpkırmızı olan Len cevap bulamamış gibi görünüyordu
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
BEEP-BEEP
"Bugün pazar..... Len'e neden okulda görüşürüz dedim ki... BAKA (aptal) MİKU !!!"
Uyandım , saçımı yaptım , giyindim ve dişimi fırçaladım. Aşağı inerken her zamanki gibi tekrardan takılıp 8 basamak zıpladım.
"M-Miku bir gün öleceksin"
"Asla !!!"
"Gerçektende aptalsın"
"Hmph"
"Miku bugün sana kahvaltı yok !"
"Tamam bende dışarıda yaparım!" Kapıya yürüdüm
"Hayır! Bekle Miku geri gel !!!" Mikuo-Oniichan ağlıyordu
"Asla ! Hmph.."
"Miku ! Hayır !! Sen başka kimsenin kahvaltısını yiyemezsin ! Hayırrr !" Hala ağlıyor
"Çok geç... Artıdan Luka-nee'nin kahvaltısını yemiştim! Hmph!!"
"Luka bana ihanet mi etti ?! Genede sana elin adamının yemeğini yedirtmem ! Miku lütfennn!" Hala ağlıyor
"Tamammm...."
"Biliyordum ! Bu Miku benim Miku'm"
Kahvaltımı yaptım ve evden çıktım. Haaa ! Telefonuma mesaj geldi. Kimden ?? Len'den ...................... Neee
'Miku Rin Oliver'a ondan hoşlandığını söyleyecek. Gel gizli , gizli izleyelim"
Neeyy ! Hemen gidiyorum !
"Gelirim de Nerede ?
"Bizim eve gel oraya gideriz >:)"
"Tamam ;)"
Rin ve Len'lerin evinin önünde bekledim.
"Len !"
"Haydi bakalım >:) Miku peşlerinden"
Rin yolda yürüyordu. Bizde onun peşinden...
Oliver da geldi. A bir banka oturdular. Biz ise bir çalıdan izliyorduk. Rin ayağa kalktı !
"O-Oliver-kun ...... şeyy .... Aaa.... S-senden hoşlanıyorum !"
"Eee ...." 'Oliver = kırmızı' yeni bir terim oldu
"Üzgünüm Rin. Ben başka birini seviyorum"
"Ama arkadaş kalabiliriz değil mi ?" R-Rin kendini zorluyor
"Evet ... Olur"
"Şu sevdiğin kişi , o kim Oliver-kun :D"
"Yarın ondan hoşlandığımı söyleyeceğim. O zaman öğrenirsiniz"
"Neyse ne ! Okulda görüşürüz :D"
"Bye"
Ve ayrıldılar ..........
Len ve ben Rin'e acıyorduk.....
Eve yürüdük ve bitti....
Bir kelime bile etmedik ....
Ben yere oturdum. Len ise benim yanıma.
"Len ...... Elini tutabilir miyim ?" Diye sordum ağlamaklı bir ses tonuyla. Elini aramıza koydu.
"Arigatou Len to suki " (Teşekkür ederim Len ve seni seviyorum)
Len kızardı fakat başka yöne baktı ....
------------------------------------------------------------------------------------------
BEEP-BEEP
"Okul günü" Hazırlandım. Merdivenlerden zıpladım. Mikuo-Oniichan ile tartıştım. Rin ve Len ile okula yürüdüm. Normal bir gündü ki ...
"Miku-Chan senden hoşlanıyorum" Neyyy !!!
Oliver !!!!!!!!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İyi Ki Doğdun ''Miku'' [Devam edilmeyecek...]
FanfictionBen Miku , Hatsune Miku (Miku Hatsune ) doğum günümde kardeşlerim gibi gördüğüm Rin ve Len gene bana 6 tane hediye almışlar... Fakat Len bir hediyeyi sürpriz olarak sona sakladı. Hayatımın en büyük hediyesini... o zaman ... almış bulundum. >///0///<