Yeni bölüm!! Yey!! Birde şarkı çok güzel dinleyin... Özellikle Osomatsu-san izlediyseniz YouTube'a "OsoChoro Orange" yazın. Biliyorum bu bir ship ve shiplemiyor olabilirsiniz ama bu video siz onları shiplemesenizde gözlerinizin dolmasına sebep olacak :'3 Neyse.. Hikâyeye devam :3 (Ve evet Miku'nunki yerine 96Neko'yu koydum! Onunki daha hoşuma gidiyor.. Özür dilerim...)
⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️
Len ve Rin yaşları ve yurydışında olup bizim dilimizle ilgili hiç birşey öğrenemedikleri için gittiler... Bir nefes verdim ve defterimi karalamaya devam ettim. Zil çaldı."Miku! Beyaz atlı prensin "farklı sınıf" adlı bir cadı tarafından çalındı! Hemde seviye 2 bir cadı!" Aramızda iki yıl olduğunu oyunlara benzeterek anlatıyor.
"G-Gumi.." sahte gözyaşlarım dökülmeye başladı.
"Miku.." Gumi de aynısını yaptı. "Merak etme Miku.. Prensini senden başka kimse cezbedemez!" Biz bu küçük "tiyatro" tarzı şeyimizi yaparken Gumi camden aşağı bakınca sakura ağacının yanındaki Len'i gördü ve sustu.
"Gumi?" diye sordum. Hala yanıt vermiyordu.
Ben "Gumi.exe stopped working" yazısını beklerken beni elimden tutarak koşturttu."Gumi!" Bir anda ayaklarım gökyüzünün üstündeki bulutlar gibi süzülüyordu. Işık hızında bir yere vardık.
"Gumi?" diye Gumi'ye baktım fakat çoktan gitmişti.... Eh? Arkamı dönüp baktığımda..
"L-Len?!!" Şarmış bir Len ile karşılaştım.
"Miku daha demin ne oldu?"
"Bana bakma bir fikrim bile yok.."
"Ee? Nasılsın?"
"I-Iyiyim..." Aramızda bir sessizlik vardı.
"Ben yurtdışındayken sana sormak istediğim çok fazla soru biriktirdim.."
"Peki o zaman sor!" Nasıl olsa konuşacak hiçbirşeyimiz yoktu.
"Iyi misin? Gülümsemen soldu mu? Hala yatakta telefon mu bekliyorsun? Okul nasıl gidiyor? Yaralandın mı? Yeni arkadaşlar edindin mi? Biri seni üzdü mü? Hala benimle olmak istiyor musun? Beni özlüyor musun? Doğum gününe hediye veremedim diye kızgın mısın?Müzik dersinde hala en iyi piyano çalıp şarkı söyleyen sen misin? Resim dersinde hale anime mi çiziyorsun? Hava nasıl? Hala pırasanı günde üç öğün mü yiyorsun? Hala beni unutmadın mı? Benden başkasına çok derin bir hisle aşık oldun mu? Gözlerin hala pırasa deyince parlıyor mu? Hergün bana yazmaktan bıkmadın mı? Saçın hala denizin altında kamuflaj oluyor mu? Benimle geçirdiğin güzel günleri hala unutmadın mı? Sende beni benim seni özlediğim kadar özledin mi..?"
Benim sadece gözlerim doldu... Ağlayacaktım ki Len beni kolları ile sardı ve göğüsüne yasladı. Ben sadece ağladım ve Len'in ağladığını biliyordum. Kafamı kaldırıp Len'i anlından öptüm. Hehe boy atmış. Gözlerindeki damla damla akacak olan yaşları baş parmağımla sildim.
"Benden uzun olmayı başarmış olsanda hala bir çocuk gibisin" dedim ve sadece gülümsedim. Len beni kolları ile tekrardan sardı ve zil çaldı.
"Len" dedim sesim hala biraz ağlamaklı. "Zil çaldı gel gidelim" dedim ve Len'in elinden tutum.
"Miku... Okulu asabilir miyiz?"
"Ama Len..."
"Lütfen.. Ben seninle biraz daha zaman geçirmek istiyorum.." dedi ve elimden tutup elimi öptü. Ben ise onun derin okyanus gözlerine bakıyordum.. Kızardığımı hissedebiliyorum..
"T-Tamam.." Bu ilk kez okulu asışım olacak... Allahım beni Mikuo-onisan'ın gazabından koru...
"Amin" dedi Len.
"Ben bunu sesli mi söyledim?!!"
⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️
Eski bölümleri okuyorum... Sadece yazım yanlışları ve Japonca yazılarımdan dolayı gülmekten ölüyordum 😂 Ve bu bölüm çok utanç vericiydi 😳 Tekrar okuyunca "Bunu gerçekten yükleyecek miyim?" gibisinden oldum fakat yeni bölüm lazım... Yani fazla bir seçeneğim yoktu...Başka bir hikayede görüşürüz :3 📚
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İyi Ki Doğdun ''Miku'' [Devam edilmeyecek...]
FanfictionBen Miku , Hatsune Miku (Miku Hatsune ) doğum günümde kardeşlerim gibi gördüğüm Rin ve Len gene bana 6 tane hediye almışlar... Fakat Len bir hediyeyi sürpriz olarak sona sakladı. Hayatımın en büyük hediyesini... o zaman ... almış bulundum. >///0///<