"Bir düşün içinde bir düş mü,
Bütün gördüğümüz ve göründüğümüz?.."..
Yoongi
"Aldığımız haberlere göre Myrouse ormanına giden yolun kenarından iki tane parçalanmış, biri kadın biri erkek cesedi bulundu. Yapılan otopsiye göre herhangi bir varlığın tarafından parçalanmış gözüküyorlar. Parçalayan varlığın hâlâ daha ne olduğu araştırılıyor..."
Gözlerim kucağımdaki ramen kutusunda gezinmişti. Haberleri takip ettikçe bu haberlerle daha fazla karşılaşmaya başlamıştım son zamanlarda. Gerçi haberlerin dediğine göre son on yılda insanlar daha fazla keşfetmeye çalışsa bile bu ormanı, girip de çıkan kimse olmamıştı.
Gidenler ya yolun kenarında ölü bulunuyor ya da bir daha geri dönmüyorlardı ve geri dönmeyenlere neler olduğunu da kimse bilmiyordu. Bense meraklıydım ama canımı böyle büyük bir tehlikeye atamazdım.
Myrouse ismini ormanın hemen girişinde olan eskimiş püskümüş bir tabeladan anlayabiliyordunuz. Anlamı olmayan bir kelimeydi ve ne anlama geldiği hiçbir yerde yazmıyordu. Her ne kadar orman ismi olsa bile sadece isimdi. Karşılığı ya da anlamı yoktu.
Rouse kelimesi vardı fakat bunun birleşik bir kelimeden çok ayrı bir bütün kelime olduğunu düşünüyordum.Bunu sorgulamayı kafamı iki yana sallayarak bıraktım ve kucağımda duran rameni alarak yemeye devam ettim. Haber çok uzun sürmeden bitmiş ve başka haberlere geçmişti. Siyaset, sosyal, suçlar gibi haberler başlamıştı. Bense sessizce, ramenimle onları izlemeye devam etmiştim. Siyasetçiler birbirine sallıyor, insanların yaşadıkları olaylar paylaşılıyordu. Sanırım haber izlemeyi seviyordum.
Çok sürmeden tüm haberler bitince kumandamı almış ve belgesel kanalı aramaya başlamıştım. Kanalın numarası tabii ki ezberimdeydi. Belgesel izlemeyi ve hayvanları her zaman sevmiştim. Bu yüzden hızlıca sevdiğim bir belgesel kanalına basmış ve merakla izlemiştim. Afrika taraflarında çekilmişti ve Afrika'da olan hayvanlardan bahsediyordu. Uzun zürafalar, nesli tükenmekte olan filler, çitalar, aslanlar ve daha da fazlası vardı.
Aklımda dolanan fikirleri susturmaya çalışsam bile meraklıydım. Belgesel izlerken yeni hayvan türlerine konu değinir değinmez aklıma Myrouse ormanı gelmişti. Orada yeni bir hayvan türü olma ihtimali çok yüksekti ve ben eğer bunu fotoğraflayıp hayvanın bulunmasını sağlayabilirsem, ünlü olurdum, çok fazla para kazanırdım ve adım konuşulurdu. Aslında ünlü olmak ve odak noktasına dönüşmek isteyeceğim bir şey değildi. İnsanların odak noktası olmaktan nefret ederdim.
Yine de fazla para kazanmayı da reddedemezdim.
Oraya gidersem geriye dönebilme ihtimalim fazla değildi. Yaşama ihtimalim bile belirsizdi ve ben hayatımı bu şekilde tehlikeye atacak kadar delirmemiştim. Yine de insanların gidip gezebildiği olan kısmına gidip orayı araştırmak bana dikkat çekici gelmiyor değildi. Korksam bile belirli kısma kadar gezme izniniz vardı. Bir zaman sonra polisler duruyordu ve kayıpların başladığı kısım da tam oralarda bir yerlerde bulunuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dark Blood : Yoonmin
FanfictionVahşi yaşam fotoğrafçısı olan Min Yoongi, arkadaşlarının uyarılarına rağmen, yeni hayvan fotoğrafları çekmek adına gidenlerin tekrar geri dönemediği, lanetli olarak geçen Myrouse ormanına gitmeye karar verir. !Vampir !ukegi !sememin !yan shipler: ta...