Korkunç bir kalabalık, durmadan kahkaha atarlar ama gülümsemezler.
..
Yoongi
"Anlat."
Gözlerim, oturma odasında oturduğum bedendeydi. Kendisi karşımda oldukça rahat bir tavırla otururken, kollarımı göğsümde bağlamış bekliyordum. Bunu dışarı vurmasam bile içimde o kadar fazla soru vardı ki, hangi birini sorsam bilmiyordum. Şu ormanı araştırmaya başladığımdan beri hayatımda hiçbir şey yolunda gitmemişti.
Garip hayvanlar ve insanlarla karşılaşmış, evimde çok garip olaylara şahit olmuş, aklımı kaçıracak seviyeye gelmiştim. O kadar boktan bir durumun içindeydim ki, akıl sağlığımı korumak her gün daha da zorlaşıyordu. Karşımdaki adam ise öylesine piposunu öttürüyordu.
Bir aklım da Jungkook'taydı. Onlar gibiyse neden şehirde yaşıyordu? Nasıl yaşamıştı? Neden ormanda değildi?
"Sakinleş önce-"
Ani bir ayağa kalkış ile lafını kestim.
"Bana anlat artık! Bıktım ve yoruldum! Tamam, kimseye bir şey anlatmam, eve giderim. Söz veriyorum."
Sonlara doğru gözlerim dolmuştu. Sağlıklı bir düşüncede kalmak zordu. Tam şu anda gözümden yanağıma doğru akan bir yaşı bile farketmiştim.
"Olmaz. İlk önce beni dinle."
Oturduğu koltuktan ayağa kalkıp yanıma adımlamıştı. Ben bir iki adım gerilesem bile, durmamış ve yavaşça bileğimi kavramıştı. Beni korkudan şekilden şekile sokacak adam neden şu an bileğimi tutuyordu?
"Merak ettiğin her şeyi sor. Ondan önce bana cevaplarım konusunda güvenmeni istiyorum."
Kibar konuşmasına karşılık duraksasam da, başka bir şey yapamayacağımın bilinciyle onayladım onu. Kanepede nazikçe beni yanına oturttu. Sonrasında ise beni bekletmek istemiyormuş gibi konuştu.
"Efsanelere inanır mısın Min?"
Durdum. İnanmazdım. Gerçek odaklı birisiydim. Soyut şeyler pek ilgimi çekmiyordu ama tabii ki herkesin bildiği soyut şeyler hakkında da bir bilgim vardı.
"İnanmıyordum. Bu lanet yere gelene kadar."
Jimin, kollarını göğsünde bağladı ve geriye yaslandı. Ben hâlâ daha oturuşumu bozmadan devamını getirmesini bekliyordum.
"Vampirlere de inanacaksın artık o zaman. Seni baya korkuttum. Eğlenceliydi gerçi..."
Jimin, bakışlarını yukarı çevirmiş ve ben duyduklarımı idrak edemezken başka bir şeyler daha söylemişti.
"Jungkook da öyle. Sadece zamanında bize ihanet edilen soydan geliyor. Ben bilgiyi verdim, soruları sen sor."
Duraksadım. Hâlâ daha ne demem, ne tepki vermem gerektiğini bilmiyordum. Gözlerimin gördüklerini ve kulaklarımın duyduklarını beynim kabullenemiyor, hepsini reddetmeye çalışıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dark Blood : Yoonmin
FanficVahşi yaşam fotoğrafçısı olan Min Yoongi, arkadaşlarının uyarılarına rağmen, yeni hayvan fotoğrafları çekmek adına gidenlerin tekrar geri dönemediği, lanetli olarak geçen Myrouse ormanına gitmeye karar verir. !Vampir !ukegi !sememin !yan shipler: ta...