Ben çok sevdim sizinde seveceğinizi düşünüyorum. İyi okumalar canlarım...Düşes beni aradığında içimde yükselen erkeksi iç güdülerime engel olamamıştım. Adamlarım bütün evin etrafını sarmışlardı. Sicilya'daki lüks genel evin kapıları açıldı. Düşes beni kapıda beni karşıladı.
" Loren Nicola La Barbera seni burada görmek ne büyük bir şeref!"
Yaşlı kadının sürekli yalakalık yapması canımı sıkıyordu. Genel evinde çalışan kızlar yarı çıplak bir şekilde beni selamlıyordu. Geçip oymalı kahverengi koltuğa oturdum. Kızlardan biri viskimi getirdi. Buzlu viski kadehini aldım. Düşes karşımdaki ikili koltuğa oturdu. Yüzünde çözemediğim bir ifade vardı. Yakın adamı elindeki dosyayı bana uzattı. Mavi dosyayı açtım. Yeni gelen kızların fotoğrafları vardı. Sayfaları tek tek çevirmeye başladım. Hepsi birbirine benziyordu. Dosyayı yere fırlattım.
"Bak daha özel bir şey istiyorum. Ender bir parça olmalı!"
Düşesin yüzünde zafer kazanmışcasına bir gülümseye oluştu. Uzun siyah saçlarını savurdu. Kırmızı uzun tırnaklarını çenesine götürdü.
"Aslında bir kız var. Ama henüz onu kimse görmedi. Bir kaç gün önce getirildi. Henüz küçük onu başka biri için saklıyordum. Ama onu önce sen görebilirsin."
İşte bu beni heyecanlandırmıştı. O kızı görmeliydim. Ceketimin cebinden çek defterimi ve kalemimi çıkardım. Ona bol sıfırlı bir rakam yazdım. Adamına uzattım. Çeki düşese verdi. Eski fahişenin gözleri parlamıştı.
"Kız senindir."
Hiçbir şey benim kontrolümden çıkamazdı. Belli belirsiz gülümsedim. Düşes yerinden kalktı. Onu takip etmeye başladım. Koridorda ilerledikten sonra bütün duvarı kaplayan büyük beyaz ikili kapının önünde durdu. Bana doğru döndü.
"O diğerleri gibi değil. Hem küçük hemde..."
Onu elimle durdurdum. Kız benimdi. Onunla istediğimi yapardım. Onun çenesini tuttum. Karşısında kim olduğunu unutuyordu.
"Benimle konuşurken dikkat et fahişe. Seni öldürmek benim için büyük bir zevk olur yoksa!"
Açık tehdidim onu ürkütmüştü. Başını aşağı yukarı sallamaya başladı. Başını saygıyla eğip yanımdan uzaklaşmaya başladı. Kapıyı daha fazla beklemeden açtım. Kum rengine boyanan duvarlar çok sıkıcıydı. Pencere kenarında tüllerle kapatılmış büyük bir yatak vardı. Yatakta birinin olduğu açıkça belli oluyordu. Kapıyı yavaşça kapattım. Yatağa doğru ilerlemeye başladım. Yatağın perdelerini açtım. Karşımdaki manzara nefesimi kesmişti. Yatağa yerleştirilen oval altın sarısı kenarlıklı aynadan onunla göz göze geldim. Okyanus mavisi gözleri badem şeklindeydi. Küçük hokka bir burunu vardı. Oval şeklinde bir yüzü vardı. Açık pembe dolgun dudaklara sahipti. Belinden aşağıya kadar uzanan dalgalı, hacimli ve doğal sarı saçları vardı. Üzerinde pudra rengi dantel detaylı bir gecelik vardı. Pürüzsüz beyaz tenini ortaya çıkarmıştı. İnce bir gerdanı vardı. Nazik bir şekilde bana doğru döndü.
İnce beli, küçük göğüsleri beni açıkça davet ediyordu. Gözlerimin içine baktı. İçimde yükselmeye başlayan arzuyla yutkundum. Yavaşça yatağa uzandı.
Başını camdan tarafa doğru çevirdi. Beyaz gömleğimin düğmelerini açtım. Gömleğimi çıkarıp yere attım. Yavaşça üzerine uzandım. Başını bana doğru çevirdim. Teninden yayılan yasemin kokusuyla gözlerimi kapatıp açtım. Geceliğin askılarını omuzlarından indirdim. Altımda titremeye başladı. Dudaklarını dudaklarıma bastırdım. Dudaklarının tadını alınca zevkten gözlerimi kapattım. Ellerimle ince beline sıkıca sarıldım. Beyaz saten yastıklara serilen saçlarını görmek yeni yoldan çıkarıyordu. Boğazımdan bir hırıltı koptu. Ellerimi belinden aşağıya doğru indirdim. İç çamaşırını parçaladım. Beyaz bacaklarını araladı. Dudaklarından nefes nefese ayrıldım. Çok büyüleyiciydi. Aramızdaki bütün engellerden tek tek kurtuldum. Bacaklarını araladı. Beni cennetine kabul etti. Daha fazla sabredecek gücüm kalmamıştı. Bacaklarının arasına yerleştim. Beklemeden içine girdim. Çarpıp geçtiğim engelle dudaklarının arasından tiz bir çığlık koptu. Gözyaşları yanaklarından akmaya başladı. Mavi gözleri koyu bir tona bürünmüştü. Onun ilk erkeği olabileceğimi düşünmemiştim. Bu beni daha da çok heyecanlandırmıştı. Yavaşça içinde gidip gelmeye başladım. Gözlerini kapattı. Uzun sarı kirpikleri güzel gözlerini gizlemeye başlamıştı. Zirveye ulaştıktan sonra içinden çıktım. Yan tarafına uzandım. Arkasını döndü. Bacaklarını kendine doğru çekti. Çarşaf ve bacaklarının arasından kan izleri vardı. Tek kelime bile etmemişti. Uzanıp yerden pantolonumu aldım. Üzerime giydim. Yatağın başlığına yaslandım. Sigaramı cebimden çıkardım. Sigaramı yaktım. Onunla nasıl konuşmam gerektiğini bilmiyordum?"Buraya nasıl düştün?"
Soruma cevap bile vermedi. Aynadaki yansımasına baktım. Beyaz teninin her yerinde morluk izleri oluşmuştu. Kendime lanetler savurdum. Kıza bir vahşi gibi saldırmıştım. Gözleri hala kapalıydı.
"Adın nedir?"
Yine cevap yoktu. Uzun sarı saçları dağılmış ve birbirine karışmıştı. Kaç yaşındaydı? Böyle bir yere nasıl düşmüştü? Bir süre sonra düzenli nefes alıp vermeye başlamıştı. Uykuya dalmıştı. Sigaramı söndürdükten sonra yerden gömleğimi aldım. Üzerime giydim. Düğmeleri kapıya doğru ilerlerken ilikledim. Son kez arkama dönüp baktığımda gözlerimi ondan alamıyordum. Onun kadar güzel bir kız karşıma hiç çıkmamıştı. Odanın kapısını açıp dışarıya çıktım. Kapıyı hızlıca kapattım. Onu geride bırakmak zor olacaktı? Kendimi toplayıp koridorda yürümeye başladım. Düşes beni salonda karşıladı.
"Onu beğendiniz mi efendim?"
Onunla aramdaki mesafeyi kapattım. Elimle boğazına sarıldım. Sessizce fısıldamaya başladım.
"Onu yarın sabah gelip alacağım. Eğer ona biri dokunursa senin bütün derini yüzerim. Anladın mı?"
Boğazını daha da sıktım. Öksürmeye başladı. Kısık bir sesle cevap verdi.
"Tamam bırak. Kız senin."
Onu bırakıp yere ittim. Ağrıyla inledi. Gözlerim tekrar o koridora döndü. O küçük kızı bu rezil yerde bırakmak istemiyordum. Ama önce halletmem gereken bir mesele vardı. O artık benimdi. Sadece benim! Salondan çıktım. Kapıyı açıp dışarıya çıktım. Adamlarım beni bekliyordu. Huan arabanın arka kapısını açtı. Beklemeden arabaya bindim. Yoksa buradan gitmek daha zor olacaktı benim için! Diğer adamlarımda arabalara bindi. Huan şoför koltuğuna geçip arabayı çalıştırdı. Evin bulunduğu sokaktan çıkarken aklımda sadece o güzel gözlü kız vardı. Onu düşünmek bile erkeklik iç güdülerimi harekete geçirmeye yetiyordu. Yakında yeniden kollarımda olacaktı.
Yeni bölümü sizi bekletmeden yayınlıyorum ballarım. Lütfen okuduktan sonra yorum yapmayı unutmayın öpücükler 💋❤️💋💘✨
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Düşes'in Kızı İTALYAN SERİSİ-3
Romance"Belki masal bilmem küçük kız! Ama bizim için bir masal yaratabilirim." Loren Nicola La Barbera Bir genel evde tanıştığı küçük bir kızın Sicilyalı ünlü mafya liderinin hayatının merkezine yerleşme hikayesi... Aşk hiç bu kadar sırlarla dolu ve büyülü...