3. Bölüm

28 11 15
                                    

4 gün sonra..

Gece benim söylediklerimi yapmış ve ben olaydan rahat bir şekilde sıyrılmıştım ailelerimize haber gitmeyecek ve konu kapanacaktı fakat Umut okulda kalıcaktı çünkü başka okula gitmeyi kabul etmemişti nedeni ise tekrardan eski okuluna giderse herkes onu tekrardan reddettiğimi- ve onu her zamanki gibi benzettiğimi anlıyacaklardı-  onun itibarı sarsılacaktı bu yüzden bu okulda kalmayı istemişti.

Bu olayların üstünden bir hafta geçmişti artık okulda herkes beni tanıyor ve korkuyordu ama ben buna alışıktım artık bana hiç bişey koyamaz herkes gerçek yüzümü biliyor ve ben bundan oldukça memnundum aksi taktirde rol yapmaya çalışacaktım ve ben rol yapmakta çok kötüyümdür.

"Silgin var mı?" Evet şu anda dersteyim ve Gece benden silgi istiyor.

"Al" Bu olaylardan sonra Geceyle baya yakınlaşmıştık aynı şekilde Yektaylada beklenmedik şekilde ikiside hem samimi hemde halimden anlayan insanlardı.

"Evet çocuklar zamanım doldu dediğim gibi eve gidince yüz tane soru çözüyorsunuz" öğretmen sınıftan çıkınca büyük bir 'of' çektim bu gün cumaydı ve neredeyse bütün öğretmenler ödev vermişlerdi abi daha ilk haftadan.

"Bu nasıl ilk hafta ya" Gecede benim gibi derslere sinirleniyor du bir yandanda normaldi çünkü bu okula başlamadan derslerin üzerinde çok durulduğu söylenmişti ama bu kadarda biraz fazlaydı.

"Acaba kafeye falan gidip orada berabermi yapsak ne diğiyorsunuz" Gece ortaya bir fikir attı fakat ben gidemezdim çünkü babamın eve ne zaman geleceği belli olmuyordu.

"Ben gelemem" onlara durumu açıklamamıştım fakat bişeyler anlamışlardı.

"Mayıs ya bir defalık" dudağını büzüp konuştu. Aslında değişiklik yapmak iyi gelirdi fakat babam ve annemi evde tek bırakamazdım.

"Bende gelemem malesef" Yekta arkamdan bize doğru yaklaşıp konuşmaya başladı.

"Of tamam belki daha sonra" biraz üzülmüşdü fakat yapacak bir şeyim yoktu.

Yekta ayaklanıp konuşmaya başladı.
"Kantine gidiyorum gelmek isteyen"

"Ben testleri çözmeye başlayacağım belki sonra katılırım " Gece test kitabını çıkartıp soruları çözmeye başladı. Ben büyük ihtimalle son güne bırakıp yarısını yapmayacaktım.

"Ben geliyorum" çantamdan cüzdanımı çıkartıp cebime attıp telefonumu aldım, yeni okulumda telefonlar toplanmıyordu sadece derste yasaktı onuda dinlemiyordum zaten. Yekta ile sınıftan çıkıp merdivenlere yöneldik aslında asansör vardı fakat benim asansör fobim olduğu için hiç kulanmazdım.

"Yüzüne pansuman yapmıyorsun değil mi" evet yapmıyordum çünkü gerek yoktu ben izlerimle ben oldum. Boynumdaki hariç.

"Evet yapmıyorum" ona karşı dürüst olmaya çalışıyordum zaten her şeyin farkındaydı. Sadece kafa salladı, keşke herkes Yekta gibi olup kafa sallayıp geçseydi. Kantine vardığımızda ben bir tane monster ve en sevdiğim çikolatayı  alıp masalardan bir tanesine oturdum. Yekta arkamdan gelip önüme oturdu oda benim gibi monster ve çikolata almıştı damak tatlarımız benzerdi bu yüzden aynı şeyleri alıyorduk evet o kadar yakınlaşmıştıkki neyi sevip sevmediğini az çok biliyordum.

"Bu masayımı seçtin?"

"Evet ne olmuş"

"Normalde buraya bir arkadaş gurubu oturup sahiplenirdi." Okullarda neden böyle öğrenciler olduğunu bir türlü anlayamıyorum. Herhangi bir masa otursan ne olurki.

"Yani bizi görseler kovarlarmı?"

"Büyük ihtimalle tabi cesaretleri varsa"

"Onlar beni buradan kovacak öylemi? Tamam gelsinler bakıyım kalkıyor muyum kalkmıyor muyum" bence kimse cesaret edemezdi fakat ederlerse derslerini alırlardı.

LİSE-LİSTE Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin