Du/Man

3.Bölüm | Tatil

"Ya inanabiliyor musun? Herkesin içinde bana emrivaki yaptı!" Bartu'nun yaptığından dolayı çok sinirliydim. "Herkesten beklerdim de Bartu'dan beklemezdim! Üstüne üstük emrivakiye ne kadar sinir olduğumu biliyor!" Bartu gözüme gözükmese iyi ederdi. Malum onu ilk gördüğüm anda bu yaptığının hesabını soracaktım. Bu konuyu şimdilik rafa kaldırmaya karar verip Ateş'e "Akşam gruba sen bir şey yazmadın. Açelyalara gelecek misin?" diye sordum. "Bilmiyorum. Malum annemle babam 15 tatili fırsat bilerek aşk tazelemek için Fransa'ya gittiler, Duman'a da haber vermeye fırsat bulamadım." dedi Ateş. İkizindense daha açık renk ve dalgalı saçları, ela gözleri  vardı. Dalgalı saçlarının ucu turuncuya boyanmıştı. Adı gibi ateşe benziyordu saçları. Ortalamanın biraz üstünde boyu ve tam işaret parmağının üzerinde ise minik bir ateş dövmesi vardı. Ve mükemmel güzel bir kızdı, öyle ki ikizine hiç çekmemiş olması güzeldi.

Annem bu notlardan sonra asla arkadaşlarıma gitmeme izin vermezdi bu yüzden ben de abimi ufak bir rüşvet karşılığında annemi ikna etmesini sağladım. Daha sonra zil çaldı. Son iki dersimiz coğrafyaydı. Zil çaldığında çantalarımızı toplayıp Asya'nın bale kursuna doğru yürümeye başladık. Yol çok uzun değildi. Yaklaşık 15-20 dakika sonra oradaydık. Asya bale kursuna gidince karşıdaki kafeye oturup bir şeyler içmeye karar verdik. Kahve içerken Selin'i karşı kaldırımda yürürken gördüm.Çok kafama takmadım.

Yaklaşık bir saat oturduktan sonra Asya'nın da gelmesiyle önceden planladığımız üzere pizzacıya gittik. Garson hepimizin siparişini alarak gidince kapıdan giren kişiler kaşlarımın çatılmasına sebep oldu. Duman, Çınar, Begüm ve Selin içeri geldi.Balın'a yaklaştım "Bunların burada ne işi var?" diye sordum. O da yüzünü buruşturarak cevap verdi "Bilmiyorum, ama iyi bir amaç ile geldiklerini sanmıyorum." . Çınar ona baktığımızı fark etti ve sırıtarak yan masamıza doğru yürümeye başladı. Bu kadarı da fazlaydı. Onlar tam oturacakken onlardan önce davranıp masaya oturdum. Düşen suratını görmek keyif veriyordu. "Görmüyor musun burası dolu." dedim. İstediklerini alamayınca biraz daha ileriye oturdular. Zevkle arkadaşlarımın yanına döndüm. Açelya "Burada olacağımızı nereden öğrendiler ki?" diye sordu. Aklıma gelen bir düşünceyle Ateş'e döndüm. Duman onun ikizi olduğuna göre ondan başkası söylemiş olamazdı. "Ne bana bakıyorsunuz? Ben hiçbir şey söylemedim." diye itiraz etti Ateş. "Sen söylemediysen nasıl öğrendiler?" diye sordu Balın. Ateş "Kuran çarpsın ben söylemedim ama bir planım var, kızlar bi tuvalete gidelim."planın ne olduğunu anlamadım ama telefonuma gelen bildirimle "Yok siz gidin ben burdayım."dedim ve telefonu açtım.

Nobody_knovvs'tan bir bildirim

Nobody_knovvs:Bu kadar kolay kurtulamazsın
Duru:Ne alaka aq?
Nobody_knovvs:Anlarsın😈

Telefonu kapatıp etrafa baktım , bizim masada sadece ben vardım öteki masada da sadece Duman vardı. Çınar dışarıda bir şeyler içiyor ve kızların hepsi tuvaletteydi

Balın...

Ateş bizi tuvalete çağırmıştı planını anlamıştım hemen. Planı; -bence- Begüm ve Selin'i peşimize takıp ağızlarından laf almak veya yanlış bilgilendirme olabilirdi. "Kızlar bu gece Çilek Bar'a gidip akıyoruz dimi!"-evet yanlış bilgilendirmekti-. "Öteki kızlar muhtemelen anlamamıştı ben de katılmak için "Evet kızım tabikide!"dedim. Begüm hemen atlayıp "Siz bara gidemezsiniz bir kere , orası erişkinler için!"dedi evet oltaya düşmüştü. Asya "Ayy yazık sen bizi mi dinliyorsun? Sana ne kızım gideriz gitmeyiz!"dedi. "O zaman ben de Ege'ye söylerim, o sevgili Durucuğunuz gelemez!"dedi Begüm gıcık bir şekilde. "Hıh kim exine mesaj atacak kadar alçaktır ki? Aa buldum sen!"dedim ve tuvaletten çıkıp Duru'nun yanına geldik.

Ateş...

Duru'ya olanları anlatıp Begüm'ün dediğini söyledik. "Ama hiç endişelenme çünkü eğer abine yazarsa onu evden görüntülü ararsın ve Begüm yalancı konumuna düşer ve abinin güveni sarsılır! Tabi bana ne de sen Begüm'ü sevmiyorsun ya ondan."dedim ve pizzadan koca bir dilim aldım. Telefonumu çıkarıp saate baktım ve duvar kağıdımdaki Ilgaz Dağını gördüm. En sevdiğim şey dağlara tırmanmaktı hele ordaki Defne Ağaçlarını çok severdim. Orda çok tatlı bir teyze vardı, Merve teyze, o hep bu ağacın yapraklarından bana çay yapardı. Bir de kızı vardı Gökçe , Gökçe'yle küçüklük arkadaşıydık. Ben bunları düşünürken dalıp gitmiştim, dikkat problemim vardı. Duru'nun uyarmasıyla gerçek hayata döndüm.

"Kızlar hadi bara gidelim o zaman!"dedi. Herkes önündeki yemeği bitirmişti ve yanımızdakiler de bizi dinliyorlardı. Muhtemelen Begüm her şeyi söylemişti. "Eh hadi o zaman."dedim ve Duman'ın sesini duydum. "Sen gidemezsin Ateş!"sinirle ona döndüm. "Sana mı soracağım? Bana karışamazsın ben gidiyorum hatta sen burdan doğru eve gidiyorsun ben senden büyüğüm!(bir buçuk dakika büyüktüm)Anladın mı beni?Doğru eve!"dedim otoriter bir sesle. Sinirden yüzü kızarmıştı "Hayır tabii ki de gitmeyeceğim ama sen de hiç bir yere gitmiyorsun!"dedi. "Ah hayır efendim gidiyorum hatta bana biraz para versene sana sonra vermem muhtemelen ama sen ver yine de. Aksi taktirde anneme matematik notlarını söylerim. Benim matematiğim her zaman onunkinden iyiydi ve bunu hep kullanırdım. "Hey! Iyyh iyi tamam."dedi ve bana 300 lira verdi. "Bu kadar mı? Neyse güle güle."diyerek restorandan çıktım . Kızlar neredeyse gülmekten çatlayacaktı, kahkaha atarak Açelya'nın evine ilerledik.
•
•
•
•
•
Bölümümüz bu kadardı. Bir sonraki bölümde görüşürüz. Hesabımızı takip etmeyi unutmayın :)
İnstagram hesaplarımız:
👉🏻 @definitelynotdaphnie
👉🏻 @bitutam_kitap