İlklerin ilk'i

30 5 3
                                    


Bölüm şarkımız

Satin puppest Quagmire

Yazar'dan

Hermione o gece uyumamıştı herkes dağılmış zavallı çocuğun parçalanmış bedeni korunaklı biçimde götürülmüştü. Olay yerine kimse müdahale etmemişti bunun dışında, seherbaz bürosunda herkes işbaşında olduği için cinayet mahalli de temizlenmemişti seherbazlar incelesin diye.

Sabahın ilk ışıklarında ayakları onu bahçeye sürüdü, çocuğun orada olmayan cansız bedeni biraz daha az korkmasını sağlıyordu.

Kızarmış gözlerini güneşin yakıcı ışığı ile yumdu, kalbinin şiddetlenen gümbürtüsüyle alenen kanla bezeli açıklığa gelmişti.

Dolan gözlerini kolunun yenine silerken hafif bir şekilde eğildi. Burada çimler oldukça dağının ve ezikti 'yere düşmüş ve kurtulmaya çalışmış olmalı' diye düşündü, kan deryasını aratmayan birikinti öne doğru yol almıştı, ilerledikçe papatyalara bulaşan lekeler uzun bir boru sürünmüşçesine yatıklaşmış eğilmişti.
Sanki bir yılan sürünmüş gibi... Diye düşündü.

İşte o an içten içe biliyordu ne olduğunu, ama yüksek sesle söylemek sanki bu olasılığı gerçeğe dönüştürecekti.

Sessizce ve içindeki dehşetle kalktı odasına geri döndü, kapısını kilitledi ve kendini istemeye istemeye düşünmeye verdi.

***************************************

Bellatrix yine hüzün ve öfke karışımıyla hermione'nin kapısında bekliyordu. Bir haftadır yemeklere ve kahvaltılara inmiyor, konuşmuyor, odasından çıkmıyordu. Yalnızca ev cinine birkaç kelime söylüyor ve yolluyordu.

Bunun bir cinayet olduğunu adı gibi bilmesi bir yana bu skandalın büyücü halkının üzerinde oluşturacağı algıyı düşündükçe gerilmesine engel olamıyordu.

Herkes ayrı bir yerdeydi herkes dağılmış donuklaşmıştı bu evde, sanki gökyüzünden kayan bir yıldız mutluluklarını çalmış ve gittiği yere götürmüştü.

Yalnızca bir kişi oldukça normaldi (kim olduğunu tahmin edersiniz)
Tom olup bitenler karşısında herkesin bu kadar dağılmasını anlayamamıştı, duygusal olarak bir kalbe sahip değildi.
Yalnızca beyaz saçlı kızın kendini soyutlayışı içinde birşeyleri harekete geçiriyordu.
Tom için elbette kızgınlık ve gerginlikten başka bir şey değildi. Yada değil miydi?

Kim bilir?

kara bir ruhun üzerinde tüten kara bir duman gibiydi aurası. Çökerten, inciten ve korkutan bu bir haftada Bellatrix iyice anladı bunu. Cici olsa ne yapardı acaba diye hayal etti, buruk bir gülümseme yüzünde.

"Bakıyorum kahvaltını çoktan yapmışsın." Dedi tom'a Bella.

"Güne ne kadar erken başlarsan o kadar iyi." Diye cevap verdi Tom.

"Hermione asla benimle konuşmuyor, yemek yemiyor reddediyor, üstelik kapısını da büyülemiş." Dedi bilgilendirmek amacıyla.

"Ne yapabilirim?" Dedi tom kinaye ile amacı bir fikir ortaya atmak değildi.

" Bence onunla konuşmaya çalış, belki bir şekilde seni dinler." Dedi Bellatrix.

Kasılan çenesiyle birlikte hafifçe aşağı yukarı salladı kafasını.

Bellatrix umutla biraz rahatlarken Tom'un mutfaktan çıkışını izledi.

'aptal kız ölen ölmüş zaten o da güçlü olsaydı da karşı koysaydı.' diye düşündü.

Mrs Astrazano 🫧 TOMİONEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin