6. Bölüm

858 25 12
                                    

Bizanslılar gitmiştir. Alaeddin yerde kan içinde yatarken Mehmet ve Orhan tesadüfen Ormanda dolanırken Alaeddini bulur.

Mehmet: o ne öyle

Orhan: Gardaşım.... Alaeddin uyanasın

Mehmet: ne olmuş böyle

Orhan: bilmezim ama heç eyi şeyler olmadığı kesin yarası derin görünmez ama çok kanar

Mehmet: hayde biran evvel Uç Pazara varalım

( Mehmet Bey ve Orhan Bey Alaeddin Beyi hemen Uç Pazara götürürler )

UÇ PAZAR:
Şehzadeler varanda Aileler dahil ahalide etrafta toplanmıştır. Oğlunu o halde gören Bala Hatun fenalaşmıştır.

Bala: Oğlum ne oldu sana böyle

Osman: evlatlar ne oldu

Orhan: Ormanda bu halde bulduk bizde bilmeziz Beyim

Yakup: hayde Şifahaneye taşıyalım hemen

Şifahane:
Alaeddin Bey taşınmış ve bir yatağa yatırılmıştır ardından hemen Şifacı başına geçer ve yarasına bakar.

Osman: diyesin Şifacı Oğlum eyi olacak mı

Şifacı: allahın izniyle olacak Beyim yarası derin değildir fakat çok kan kaybetmiş kendine gelmesi ve tamamen iyileşmesi bir kaç günü bulur

Bala: ama eyi

Şifacı: eyi yarası ağır değildir

Bala: oh çok şükür

Osman: Şifacı uyandıra bilir misin

Şifacı: emin değilim Beyim bu durumda uyuyup toparlanması en eyisidir

Osman: en azında bir kaç saniye ona bunu kimin ettiğini öğrenmemiz icab eder

Şifacı: peki Beyim

( Şifacı bir şurup içirir çok geçmeden Alaeddin yavaş yavaş kendine. Gözleri yarı kapalı ve kısık sesle konuşur )

Alaeddin: Gonca

Osman: evlat

Bala: Oğlum eyi misin ağrın var mı

Şifacı: Osman Bey bir kaç dakika ayıltır şurup acele edesin

Osman: Oğul de hele kim etti sana bunu

Alaeddin: Gonca

Yakup: sen ne dersin Alaeddin Bey

Alaeddin: Goncayı kaçırdı o Vasilis denen it..... beni yaralayıp Goncayı kaçırdı

Mehmet: yine mi Babam izin versesin gidip o itin kelesini alayım

Orhan: sakin olasın Mehmet

Mehmet: nasıl sakin olayım evvelden etmem gerekirdi çok geç kaldım

Yakup: Mehmet kendine gelesin hayde Otağa geçelim

( Beyler ve Şehzadeler Otağa geçer. Alaeddin tekrar uykuya bayılmıştır. Saadet Hatun ise yıkılmıştır Nilüfer onu dışarı hava almaya götürmüştür.)

Kestel Kalesi:
Vasilis Goncayı Kaleye götürmüş ve kendi Odasına taşıyıp yatağına yatırmıştır. Gonca hala baygındır Vasilis onu izler ve ardından Goncanın morarmış yanağına dokunurken Gonca kendine gelir.

Vasilis: Günaydin uyuyan güzel

Gonca: sen ne edersin çekesin elini

Vasilis: sakin ol Gonca niyetim kötü değil... yanağın çok acır mı

Algon🖤Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin