Heeseung's pov
Yine son birkaç haftadır olduğu gibi Jake'in yatağında uzanmış kapalı olan gözlerini izliyordum, düzensiz olan nefesi yüzünden uyumadığını biliyordum ama yorgun olduğunu söylediği için konuşmuyordum. Uzun zamandır yapmak istediği bir şey olduğunu ama kendinden emin olamadığı için sürekli kaçtığını söylemişti meğer sürekli gittiğimiz o parkta küçük bir çocukla karşılaşmış, son günlerde de onun kaldığını yetimhaneye gidip çocuklarla ilgileniyordu sürekli. Normalde benim yerime onlarla ilgilenip geldiğinde de direkt uyuduğu için kıskanabilirdim ama vakit buldukça anlattığı şeyleri dinledikçe, daha doğrusu heyecanını gördükçe geçiyordu içimdeki kırgınlık.
Elim saçları arasında dolaşırken aklıma yine aynı yerde, aynı şekilde yatarken söylediğim şeyler gelmişti, çoktan aylar geçmişti üstünden, neredeyse bir yıl olacaktı hatta. O dönem gerçekten birlikte olamayacağımızı düşünüyordum ama şu an kollarım arasında olan beden tüm düşüncelerimin ne kadar saçma olduğunu kanıtlıyordu bana.
Birkaç dakika daha o şekilde durduk, duyduğum tek şey nefesinin sesleriydi ama o bile öylesine büyük bir huzur veriyordu ki bana ömrümün sonuna kadar böyle kalmak istedim.
Jake yavaşça gözlerini açtığında direkt benimkilerle buluşmuştu, sessizce kıkırdayıp bedenime sarılı olan kollarını daha da sıkılaştırdı.
"Hayırdır, uyurken bile rahat yok mu bana?"
"Sevgilimi izlemem yasak mı anlamadım?"
"Sen sürekli beni izlersen benim sürekli güzel görünmem gerekir, çok zor değil aslında ama olsun sen çok bakma yine de"
Yaptığı şakayla birlikte gülümserken boynu ağrımış olacak ki yatakta dikleşip omzuma koymuştu başını.
"Çok özledim seni"
Boşta olan elimle elini tuttum, bazen sıcaklığını hissetmek bile yetiyordu bana.
"Bir şeyler yapmak ister misin?"
"Böyle kalsak olmaz mı? Gelecek 24 saat boyunca falan hatta"
Gülerek yapabileceğimizi söyleyip saçlarını karıştırmıştım, yaptıklarım enerjisini yerine getirmiş olacak ki o da gülmüştü, konuşurken sesi önceki kadar yorgun da çıkmıyordu.
"Birkaç ay önce neler diyordun şimdi neler diyorsun Heeseung, öyle göt olursun işte"
"Ne demişim ki? Hatırlamıyorum ben bir şey."
"Hoşuna gitmeyen şeyleri unut tabii! Neymiş sevgiline de öyle demezsinmiş, rezil"
Duyduğum sözlerle birlikte başımı hızla geri çekip şaşkın olduğunu bildiğim yüzümle ona döndüm.
"Hani 2 güne unuturdun sen onu?"
"Ne 2 günü? Üstünden 2 asır geçse yine unutmayız biz onu, Sunoo hâlâ onunla ilgili şaka yapıp seni zorbalıyor"
Aile olan şey iyi dostlar mıydı? Sunoo ve sevgilisiyle tenhada denk düşmeyiz umarım.
"Çok kırıcısınız"
"O Heeseung kırılmayı hakediyordu, hiç ağlama şimdi"
Söyledikleri için ona kızmıyordum, buna hakkım da yoktu zaten. Aylar önce olan saçma birkaç şey için hâlâ kendimi suçladığımı ve üzgün olduğumu o da biliyordu, şaka yapmış olsa bile bir şekilde kızabiliyordum kendime.
"Yine de sonuç olarak geçmişte olan şeyler için boş boş triplenip konusunu açmaya gerek yok, hafızam kötü benim unuturum zaten 2 güne."
O gülerken ben de gülmüştüm, önemli olan tek şey buydu zaten. Jake mutluydu ve o mutluysa ben de mutluydum.
Başı tekrar omzuma yerleşirken dudaklarımı hafifçe saçlarına değdirip geri çektim, seviyordu bunu.
Günlerim, aylarım, yıllarım ve belki de son olana dek her anım bu şekilde onunla birlikte geçecekti. Gelecekte ne yaşardık bilmiyorum ama yanımda olacak kişi o oldukça hiçbir şeyin önemi yoktu gözümde. Jake'i seviyordum ve onun da beni sevdiğinden emindim, öncesi ve devamında yaşanacak şeylerle ilgilenmiyordum.
Gözlerim karanlıkta kaybolduğunda arayacağım ilk ışık onun ışığıydı, beni güvende hissettirecek tek şey de oydu. Birilerine bu kadar fazla bağlanmayı doğru bulan birisi asla değildim ama Jake hayatıma girdiği andan beri tüm doğrularımı değiştirmişti zaten, bunun için hiç pişman da olmamıştım.
O gün o parka gittiğim için, sonrasında Jake ile konuşmaya devam ettiğim, ondan hoşlandığım ya da benden hoşlandığı için asla pişman değildim. Jake farkında olmadan iyi ya da kötü birçok şey katmıştı bana.
Jake kendimi kaybettiğim anların birinde öylesine çıkmıştı karşıma, öylesine hayatıma giren biri için fazla büyük bir yere sahipti kalbimde.
Gülüşü, sözleri ve davranışlarıyla birlikte Jake, aslında basitçe sadece kendisi olduğu için o, karanlığa gömülmüş gecemde parlayan tek yıldızdı.
-
final yapmam sandiniz di mi 😏 (ben de oyle saniyodum ama kendimi yorgun hissedince yazmaya basladim yanlislikla bitti)
2021den sonra yayinladigim ve bitirdigim ilk fic sanirim, biraz sacma bi konusu vardi guzel falan da yazmadim nasi bu kadar okundu anlamis degilim ama cok tskler😍
saka falan yazarken garip bi his veriyodu bana, istemesem bile kendimi bunu yazarken buluyodum ve gelen yorumlar silmemi engelliyodu o yuzden finale kadar geldik👍🏻 daha fazla uzatmak isterdim ama denesem sacmalayip bok ederim gibi geldi ozur dilerim o yuzden😔 bu bolume kadar da taslakta 4 tane bolum var en son bu cikti yani yapacak bir sey yok
Neyse cok uzatmak istemiyorum (ne yazmam gerektigini de bilmiyorum zaten) buraya kadar okudugunuz icin cok tesekkur ederim 🥹🫶🏻 yazdigim bir seyi yayinlamak gozume cok korkunc geliyordu, mukemmel olmadiklarini biliyorum ama yine de yazdiginiz seyler ya da sadece verdiginiz oylarla bile size basit gelen seylerle belki de farkinda olmadan cok mutlu ettiniz beni
fazla ciddi oldum o yuzden burda bitiriyorum, son kez slm kizlar nbr sorusunu sorup yok edicem kendimi💕💓 olmeyin!!!!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
attention #heejake
Fiksi PenggemarJake: papatya cayi miyim ben amk niye bu cocuk her sinirlendiginde beni cagiriyosunuz