Son günlerde annem bana daha iyi davranıyor, beni kısıtlamak yerine istediklerimi yapmama izin veriyordu. Hatta istediğim saatte eve girip, istediğim saatte çıkabiliyordum. Tüm bunlar kafamda dolaşırken bekleme odasındaki insanları incelemeye başladım. Geçen barda yaşananları Earth'e anlattığımda bunun annemin bende bıraktığı bir hasar olduğunu, kendi beynimde birini yarattığımı ve onu korkularım olarak gördüğümü söyleyerek beni psikoloğa gitmeye ikna etti. İsmim seslendiğinde ayağa kalktım, gergin adımlarla odaya girdim.
"Davina Wonderson değil mi?"
Kafamı hafifce sallayarak yanıt verdim. Gözlerim rahatsızca etrafı tarıyordu, sanki her an her yerden çıkabilirdi.
"Geçin, oturun lüften."
Psikolog Joseph gülümseyerek bana bakarken koltuklardan birine oturdum ve gergin bir şekilde parmaklarımla oynamaya başladım.
"Arkadaşınız rahatsızlığınızdan biraz bahsetti, ama ben sizden de dinlemeyi tercih ederim. Bu gördüğünüz varlık nasıl bir şey ve en önemliside hangi durumda olduğunuzda ortaya çıkıyor?"
"Bilemiyorum Earth bunu annemden aldığım bir travma olarak görüyor. Ama bu benim beynimin uydurduğu bir şey değil, bu gerçek. Bana dokunduğunu hissediyorum, benimle konuştu hatta bana yardım bile etti. Ürkütücü gözüküyor her an her yerden çıkacakmış gibi çok korkuyorum."
"Hmm, anladım Davina." Joseph elindeki deftere bir şeyler yazdıktan sonra tekrardan gözlerini bana çevirdi. "Pekala, şimdi benimle açık konuşmanızı istiyorum. Bu gördüğünüzün nasıl bir dış görünümü olduğunu tarif edebilir misiniz?"
"Siyah saçlı, uzun boylu, esmer, kollarında dövmeler var ve gözleri çok korkunç baktıkca insanı içine çekiyor, boğuluyormuş gibi hissediyorum."
Joseph anlıyormuş gibi kafasını sallayarak gülümsedi, bir kaç not aldıktan sonra defteri kapadı ve bilgisayarda kurcalanırken gözlerini Davina'nın üzerinde gezdirdi.
"Anladım, sizin gördüğünüz bu şey geçmişinizden kalma yaralarınız gibi yani tüm o acılar birleşerek ortaya böyle bir karakter çıkarmış. Daha anlaşılır halde söylersem beyniniz size travmalarınızı tekrarlatmak için bir karakter yaratmış."
"Hayır anlamıyorsunuz onu beynim yaratmadı, o gerçek." Joseph alaycı bakışlarıyla beni süzerken onu gördüm. Tam olarak Josephin arkasında durmuş bana bakarak gülümsüyordu. Ellerim titrerken, parmağımla onu gösterdim. "Orada, tam arkanızda."
"Orada falan değil bayan Davina. Bunların hepsi bir hayal lütfen rahatlayın."
"Hayır anlamıyorsunuz yaratık tam olarak arkanızda."
Yaratık elini şıklattı, dudaklarını büzdü ve tam önümdeki koltuğa oturarak bana doğru eğildi.
"Javadd, yaratık yerine adımın söylenilmesini tercih ederdim tabi, ilk konuşmamızın böyle olması hiç de hoş olmadı değil mi Davina'm?"
Bakışlarımı Josephe çevirerek onun haraketsizce durduğunu gördüm. İçimde tutamadığım hıçkırığı bırakarak elimle yüzümü kapattım.
"Ona ne yaptın?"
"Hiçbir şey, ağlamanı gerektirecek hiçbir şey yapmadım. Şuan konuştuğumuzu ve ya ne yaptığımızı göremeyecek bir halde sadece bu kadar."
"Benden ne istiyorsun, lütfen rahat bırak beni."
Javadd oturduğu koltuktan ayağa kalkarak korkunç bir kahkaha attı ve aniden arkamda belirdi. Saçlarımı okşarken fısıltıyla konuştu.
"Senin gibi bir insandan ben ne isteyebilirim ki? Ben seni cezalandırmak için buradayım. Gözlerindeki korku beni güçlendiriyor."
"Sen beni cezalandırmıyorsun bana yardım ediyorsun. O gece herşeyimin barda kalmasına rağmen bir anda hepsi yanımda belirdi. Senden korkmamı isteseydin bana iyilik yapmazdın."
Histerik bir kahkaha atarak Josephin yanına doğru yürüdü. "Gerçeği söylemek gerekirse hayal gücüne bayıldım Davina. Bu kadar naif birinin önünde az sonra yapacaklarımı yapmak istemediğimi ve bunu yapmaya beni senin mecbur ettiğini bil."
Aniden ortadan kaybolduğunda, Joseph kalemi alarak boynuna sapladı ve son nefesine kadar onun adını sayıklayarak kan kustu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Disappeared
Teen Fiction"Davina..." Duyduğum sesle irkilerek gözlerimi açtım, fakat karşımda hiç kimse yoktu. Sesi tekrardan duyduğumda ayağa kalkarak etrafıma bakındım, ses annemin olamazdı. Çok yakınımda bir o kadar da uzağımda duyduğum için ürperdim. Aniden önümde bir a...