10

151 20 54
                                    

Seungmin'in odaya adım atmasıyla, sırtı kapıyla birleşmesi bir olurken yutkundu. Velihat prens artık sabredip durmak yerine, hizmetkarının çenesinden tutarak dudaklarını birleştirdi. Seungmin arsız günahlarının başlangıcı olan arzuyla karşılık verdi prensine. İçinde, aklında yaşadığı duygu karmaşası hüküm sürmeye devam ediyorken, çenesini zarifçe okşayan parmaklar dikkatini dağıtıyordu.

Chan hep kavramak istediği ince beli, koluyla kavradıktan sonra hizmetkarını kendine çekti. Yavaş başlayan öpüşmeleri, günahları alt taraflarının birleşmesiyle hızlanmıştı. Chan hizmetkarının ince belini kavrayarak alt dudağını esir almışken, ensesinden sinsice saçlarına yol alan elle kaşlarını çatıp başını yana eğdi.

Prensin hızlı hareketlerine tezat, hizmetkarın hareketleri temkinli ve yavaştı. Chan onun emin olamayan haline karşı dudaklarının temasını bozdu. Seungmin dudaklarındaki baskının kaybolmasıyla yanlış birşey yaptığını düşünerek gözlerini kırpıştırdı.

"Yalvarırım uzaklaştır düşüncelerini." Bakışlarını kaçıran hizmetkarının elmacık kemiğini okşadı. "Bırak, izin ver tüm düşüncelerin bizimle dolsun." Seungmin bakışlarını ona çıkardı. Korkuyordu. Chan onun korkusunu anlamış gibi sakin, yumuşak bir öpücük verdi dudaklarına.

"Korkacak birşey yok. Yalnızca ne yapmak istiyorsan onu yap."

"O halde prensim," Seungmin titreyen elleriyle, gömleğinin üzerine giydiği siyah korsenin düğmelerini çözdü. Düğmelerini çözdüğü korseyi, prensin göz hapsinde iken çıkardı üzerinden. "Bu akşam beni tamamen sizin yapın." Chan gülümseyerek zevkle dedi. Ardından hizmetkarının ensesinden kavrayarak dudaklarını birleştirdi.

Seungmin alt dudağını koparmak istercesine emen prensine aynı şekilde karşılık verdi. Chan, üst dudağını arada ufak ısırıklarla emen hizmetkarıyla inledi. Tatlarını sonsuz kez tatmak istedikleri dudakları ayrılmamış iken, Chan hizmetkarının gömleğinin düğmelerini çözdü hızla.

Genç hizmetkar, prensine yardımcı olmak adına kollarından çekip çıkardı beyaz gömleği. Beyaz gömlek yerle birleştiğinde nefes almak için birbirinden ayrıldı pembelikler. Göğüsleri hızlı nefesleri nedeniyle şiddetli bir şekilde inip kalkarken, Chan karşısında ki beyaz boyuna bastırdı dudaklarını.

Elleri tehlikeli bir şekilde hizmetkarının pantalonunun kemerine giderek çözmeye başlamışken, dudaklarını bastırdığı boyna ufak bir dil darbesi attı. Ardından yumuşak deriyi dudakları arasına alarak emmeye başladı. Seungmin gözlerini kapatarak başını kapıya yaslarken, boynunun ısırılmasıyla inledi.

Chan onun bacaklarından kavrayarak kucağına aldığında, Seungmin düşecek gibi olduğu için hemen bacaklarını prensinin beline sardı. Chan hizmetkarını kucağında zıplatarak yatağa adımlamaya başladı. Seungmin onun ne tepki vereceğini bilmediği için tereddütle dudaklarını prensinin boynuna bastırdı.

Prensin adımları durdu.

"Bu neydi şimdi?" Chan kaşlarını çatarak sordu sorusunu. Seungmin boynunu öptüğünde içinde anlayamadığı bir rahatlama olmuştu. Sanki, sanki huzur dolmuştu.

"Sadece içimden geldi. Siz ne yapmak istiyorsan onu yap diyince..." Seungmin'in mırıldanarak konuşmasına karşı farkında olmadan gülümsedi Chan.

"Tekrar yap. Hoşuma gitti." Seungmin ilk başta şaşkınca gözlerini kırpıştırdı. Kızacağını, ceza vereceğini düşünmüştü. Dudaklarını çekingen bir şekilde tekrar prensin boynuna bastırdı. Utangaç gülümsemesini gizlemek için dudaklarını birbirine bastırdı.

Country or Love // ChanminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin