içeriye girdiğim gibi odama çıkıp üstümü değistirdim. ses yaptığım için kıtır uyanmış yatagımın üstünde oturuyordu. annemin uyuduğunu düşünüyordum çünkü evde hiç ses yoktu. bülent de evine gitmiştir herhalde.
yatagıma yatıp üstümü örttüm kıtırda hemen yanıma kıvrılıp yattı. kıtırı arka arkaya bir kaç kere öptüm. kafasını okşadığımda mırıldamaya başlamıştı. güldüm. bir çok insan kedi mırıldamasından rahatsız oluyordu. bana ninni gibi geliyordu.
telefonuma gelen mesajla yine kaşlarım çatıldı. elimi kıtırın üstünden çekip yatağın yanındaki masaya uzandım. telefonu aldığımda ekrandaki yazıyı görünce gözlerim sonuna kadar açıldı.
AYI dan 1 mesaj
AYI: iyi geceler.
yüzümü aydınlatan Ay ışığına kafamı çevirdim. eve girerken Ay bulutlar yüzünden görünmüyordu. ama şimdi bulutlar tamamen gitmişti. sadece Ay, ben ve kıtır vardık.
bir de onun iyi geceler mesajı.
neden? neden iyi geceler yazmıştı? özürünü kabul etmedim diye yaranmayamı çalışıyor yoksa? iç sesim yine saçmalıyordu.
mesaja cevap vermeden telefonu kapatıp yerine koydum.
ay ın aydınlattığı odamda, kıtırın kulağımdaki mırıldamasıyla ağırlaşan göz kapaklarımı daha fazla taşıyamadığım için pes edip uykuya daldım.
12 yıl önce
"kızım." babamın sesini duyunca heyecanlanıp arkamı döndüm. evin kapısında ayakkabılarını çıkartıyordu. "baba!" koşarak babama doğru zıpladım. hemen beni tutup kucağına aldı. beyaz, pembe çiçekleri olan elbisemin eteğinden tuttu. "bu ne kadar güzel bir elbise. sana çok yakışmış birtanem." yanağımdan öptü. boynuna sarıldım. "baba, neden geç geldin? çok korktum." beni yere indirip bir dizini yere koydu. " hafifçe arkasına doğru uzanıp küçük bir kutuyu eline aldı. kaşlarımı çatıp kutuyu iyice inceledim. "sana bir sürprizim var." gülümsedi. gülümsedim. "karton kutu mu aldın bana." buna bile mutlu olmuştum. babam ne alırsa alsın mutlu olurdum. bana verdiği herşeyi saklardım. babam bir anda kahkaha attı. kaşlarımı çatıp ona baktım. neden güldüğünü anlamamıştım. gülümseyerek bana baktı, "içini açmak ister misin?" tekrar gözlerimi elindeki kutuya çevirdim. "evet!"
kutuyu bana uzatınca elime almadan kapağını yavaşça açtım. korku dolu bakışlar atan bir çift gri göz gördüm. bir anda kutunun içindeki şey bana doğru tıslayınca korkup elimi kutudan çektim, babam güldü. "korkma, o da korkuyor." babam bana ne getirmişti böyle? cesaretimi toplayıp elimi yine kutuya uzattım. bu sefer kutunun kapağını sonuna kadar açtım.
bir kedi!
babam bana kedi getirmiş!
sevinç çığlıkları atıyordum. kedi de nerede olduğunu bilmediği için korkuyordu. kutunun köşesine sinmiş, tüylerini kabartmıştı. tırnaklarınıda düşmanına hemen geçirebilmek için çıkartmıştı. kedileri çok seviyorum! "onu bulduğumda çok korkmuştu, annesi yanında yoktu ve yolda ezilmek üzereydi." babamın anlattıklarını dinlerken bir yandanda kediyi inceliyordum. daha çok küçüktü, annesi onu daha yavruyken terk etmiş olması onu çok üzmüş olmalı. beyaz, turuncu ve siyah karışımı tüyleri vardı. ve kesinlikle onu yıkamalıydım! çünkü her tarafı araba yağı olmuştu! yemekte vermeliydim. çok zayıftı. "ona benim için bakar mısın aşkım?" babama sevgi dolu gözlerle baktım. "tabikide bakarım baba!" babama sarılıp tekrar kediye döndüm. babam, "adı ne olucak?" dediği an hemen konuştum. "Kıtır." hep kedim olsun istemiştim! olursada adını kıtır koyucam diye babama söz vermiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AY YÜZLÜ KADIN
Teen FictionKumsal: Bir psikoloğa görünsen iyi edersin! AYI: Görünüyorum, başka tavsiyen var mı? Kumsal: İlaçlarını kullan.