Jisung'un elinde pasta vardı ve her yerin süslü olduğunu yeni farkediyordu. Hepsi şaşkınca berbat görünen bedeni izliyordu.
"Abi"
"Minn"
"Minho hyung"
~Yazarın Anlatımıyla~
"Felix, sizin ne işiniz var burda? Sen bana eve gelmeyeceğini söylemiştin."
"Biz sana sürpriz yapacaktık abi. Chan hyung da gelmişti."
Minho yattığı yerden kalkıp oturur pozisyona geldiğinde kendini süzen Chan ile bir süre sonra göz göze geldi. Onu çok özlemişti. Doğum günü için gelmişti demek arkadaşı.
"Chan bana öyle bakma. Ben iyiyim. Karşında acınası görünmek çok kötü."
"Gerizekalı sana acıyan manyak da kimmiş? Gelsin de dövüyüm."
Minho, onun lafına gülerken karşılaşınca ilk kelimesinin 'gerizekalı' olması da ayrı bir ironiydi. Chan ona sarılmak için hareketlenmişti ki Minho onu durdurdu.
"Sarılma! Hem terliyim hem de kanlı. Seni de kirletmek istrmiyorum. Biraz bekleyin. Ben bir duş alıp geleyim."
"Abii, bu halinle nasıl yıkanacaksınn?"
"Tamam Felix hallediyorum. Onlarla ilgilen sen."
Felix şu an hiç olmadığı kadar sinirliydi. Kimler sürekli abisinden ne istiyordu? Ona sürekli böyle davranılmasından bıkmıştı. Abisinin o halini görmesiyle o lanet gece aklına geldi ve yere çöküp ağlamaya başladı. Jisung da hala şoktayken elindeki pastayı masaya bırakarak Felix'in yanına çömdü.
"Ben,ben artık dayanamıyorum. Abimden ne istiyorlar? Onun kimseye bir zararı yok. Bana hiçbir şey söylemiyor. İşlerini kendi kendine halletmeye çalışıyor."
Chan da onun omzunu sıvazlarken Minho'yu böyle zor zamanlarında yalnız bıraktığı için suçluyordu kendini. Kısa bir süre sonra duştan çıkıp üstünü giyen Minho geldi yanlarına. Fena halde dövüldüğü için zor yürüyordu.
Chan ve Jisung onun kollarından tutarak oturttuklarında Felix, gözleri kızarık bir şekilde abisine bakıyordu. Artık çıkacak sinirlerine hakim olmak istemedi ve ayağa kalktı hiddetli bir şekilde.
"Bana neden hiçbir şey söylenilmiyor? Neyim ben eşşek başı mı, senin kardeşin mi? Senin için elimden geleni yapıyorum ama sen beni yok saymaktan hiç kaçınmıyorsun maşşşşallah."
"Jisung ilk yardım çantasını bul ve getir. Felix sen de sakin ol." Jisung, abisini onaylayıp odadan çıktı.
"Hayır efendim sakin falan olamam ben artık. Şimdiye kadar sustum zaten. Ben artık sana eziyet çektiren seni döven biri olmasını istemiyorum. Ben mutlu bir hayat istiyorum. Olmuyorsa beraber üstesinden gelelim. Sen tek başına halletmeye çalışma."
"Haklısın Felix. Ne desen haklısın. Çok üzgünüm."
Felix, abisinin halini gördükçe sinirlenmeyi bırakıp gözlerini yumdu. Onun şu an sarılmaya ihtiyacı vardı. Varlığını hissettirmeliydi her ne kadar sinirli de olsa.
Yanına gitti ve koltukta yanına oturup hafifçe sarıldı. Sımsıkı sarılmak istiyordu ama yaralarının acımasını istiyordu.
"Abi, seni çok sevdiğimi biliyorsun değil mi? Senin ne olursa olsun yanında duracağımı da biliyorsun."
Minho başıyla onaylayınca onu Felix devam etti.
"O halde lütfen sana yardımcı olmama, dertlerini paylaşmama izin ver."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Face-Off//Minsung
ActionBabasının dünya yükü borcu ödeyemeyip intihar etmesi, annesinin de onları terketmesi üzerine hem kardeşine bakan hem de babası yüzünden mafyaya bulaşan Minho... Ve yıllardır Minho ile aynı mahallede yaşayıp ona aşık olan Jisung ancak bunu anlamadığı...