08.

13 6 24
                                    

Çünkü bu yol girdikten sonra çıkılması çok zor bir yoldu. Bu yol tehlikeli ve taşlı bir yoldu.

~~~

~Minho'nun Anlatımıyla~

Bugün de her zamanki gibi uyandığımda işe gidecek olmanın üzüntüsü de vardı üstümde. Duşumu alıp dişlerimi fırçaladım. Sonra da hazırlanıp kapıya adımladım.

"Abiii yemek yemelisin."

"Dişlerimi fırçaladım Lixx. Sonraa." dedim ve arkamda sinirli küçük bir civciv bırakarak dışarı çıktım. Tanıdık iki beden yine kapının önündelerdi. Felix onlara kahvaltı hazırlamıştı.

"Hoşgeldin Jeongin." dedim ona bakarak.

Evet dünkü kararımın arkasındayım halen. Jisung'dan uzak durma kararımdan. Evet belki de bu kadarı fazla ama bir süre konuşmasak daha iyi olur sanırım.

"Sana da günaydın hyung." diyen hayal kırığı dolu konuşan Jisung'a baktım.

"Günaydın Jisung." dedim ve gittim acaleyle yanlarından.

Birden niye böyle davrandığımı sorguluyordur büyük ihtimalle. Haklı da. Yaaa ben böyle işin içine sıçayım yaa.

Tamirhaneye gelmemle üstümü değiştirmek için dolabıma gidecektim ki patron yanıma geldi.

"Minho, buraya bir adam geldi ve sana bir iş teklifi sunduğunu bu yüzden de evlerine ziyaret etmeni söyledi bugün içinde."

Şaşkınca ona bakarken neden bana bunu söylediğine şaşırdım çünkü bana gelen iş tekliflerini hep şimdiye kadar yırtıp atmış ve gitmeme izin vermemişti.

"Bakma öyle, git. Seni işten çıkarmam için yüklü miktarda para verdiler bana. Çalışacağın iş de buradan daha gelirli anlaşılan."

Bu kadar açık sözlü oluşu her seferinde bana daha çok batarken hiçbir şey söylemeyerek elinde tuttuğu kağıdı aldım ve gitmeden önce son kez konuştum.

"Vermediğin hiçbir emek için teşekkür etmiyorum. Bir daha görüşmemek üzere."

Bu anı bekliyormuşçasına rahtalıkla nefes verdim ve bu tamirhaneyi bir daha görmemek adına çıktım oradan.

Aslında bana yapılan bu teklif doğru olmayabilirdi ve kandırıyorlar da olabilirlerdi beni. Acele edip hemen işten çıkmamam da gerekiyor olabilirdi ancak ben artık bu tamirhanede çalışmak istemiyordum. Defalarca çıkmayı denemiştim ama bir türlü olmamıştı. Bu fırsatı da kaçıramazdık açıkçası.

Kağıtta yazan adresin tam olarak neresi olduğunu bilmediğim için taksiye binerek şöfora sordum. O da yaklaşık bir 10-15 dakika içinde beni getirdi. Çok uzak olmaması benim için büyük bir avantajdı.

Taksiye parayı ödeyip arabadan indiğimde karşımda ev demeye utandığım bir saray dikiliyordu. Hem kocaman bir bahçesi hem de havuzu vardı.

 Hem kocaman bir bahçesi hem de havuzu vardı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Face-Off//Minsung Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin