3.Bölüm:TEHDİT

3.1K 242 96
                                    

Medya:Rabia Çınar(namıdiğer Rabiş)

İyi okumalar...

"Kaçtığın, adımların ardında sakladığın geçmişin sesidir. Ona kaçış, yalnızca seni daha fazla karanlığa sürükler. Yüzleşmekten kaçarsan, geçmişin gölgesi seni her an yakalar."

🪷

İlk kez konuştuğumuz o an, sessizliğin içindeki fırtınayı önceden hissetmiş gibiydi. Geçmişin kilitli kapıları aralanmaya başlamıştı. Ancak, bu konuşma, yalnızca gölgelerin yüzeyine dokunmuştu. gerçek karanlık, önümüzdeki sayfalarda gizliydi.

Şimdi ise adliyede ki odamdaydım. Evet sonunda sorunsuz bir şekilde gelebilmiştim bu odaya. Çünkü sorunun büyüğünü dün yaşamıştım.

Bir zahmet yani bende insanım ya, bu kadar aksiyona dayanmıyor benim minnoş kalbim.

Birazdan küçük bir misafirim gelecekti. Daha 12 yaşında bir adamı öldürmekten suçlanıyordu.

Bunun altında bir şey vardı tabiikide 12 yaşında ki bir kız neden bir adamı durduk yere öldürsün ki?
Bir de kendini savunmazken, öylece susuyormuş hiç konuşmuyormuş. Dilsiz mi acaba? Duyduğuma göre böyle söylentiler vardı. Resmen bütün adliyenin gündemine oturmuştu kız.

Ben onu beklerken kapı çaldı.

"Gel"

Muhtemelen o gelmişti.
Kapı açıldığında iki polisin ortasında, siyah upuzun saçları ve kahverengi gözleriyle esmer bir kız çocuğu duruyordu. Bu kız bana bir yerden tanıdık geliyordu ama nereden.

Kızla beraber polislerde içeri girdiğinde,
"Siz çıkabilirsiniz, teşekkürler." Dedim ve onların çıkmasını bekledim.

Onlar çıktığında ayakta durmuş ürkek bakışlar atan kıza döndüm.
"Oturabilirsin." Dedim masamın önünde ki koltuğu göstererek. Hemen dediğimi yapmıştı.

"Merhaba" Dediğimde yüzüme boş boş baktı. Masanın üzerindeki kağıttan ve kalemden koydum önüne.

"Buraya yazabilirsin eğer konuşmak istemiyorsan." Belki ani bir travmanın etkisiyle konuşmuyordur.

Bu kez de masanın üzerinde, önünde duran kalemle kağıda baktı kısaca, ardından başını kaldırıp yine gözlerime baktı. Okuma yazma da mı bilmiyor acaba?

"Ya da resim çizmeyi sever misin?" Yine tepkisiz bir şekilde yüzüme bakıyordu boş gözlerle, bu gözler bir yerden tanıdık geliyor ama yeter artık ya. Kendi kendime konuşuyor gibi hissediyorum lütfen bir tepki artık.

"Tamam resim çiz o zaman, bunu da yaparsın artık değil mi? Çünkü eğer yapmazsan bana çok kızarlar." Vicdana oynayalım bari belki vicdanlıdır. Acı şu garibana be.

Ve sonuç yine aynı. Bak yine geliyorlar bana, benimde psikolojim bozuldu ya. Bak ben sabırlı biri değilim, Allah, peygamber sabrı vermemiş ki bana napabilirim.

"Tamam o zaman bende susayım bakışalım böyle, hangi sonuca varacağız susarak?" Yine aynı.
Sakin ol sen bir psikologsun kendine gel.

"Mira karaca, insanlar bazen konuşarak konuşmazlar, gözleri anlatır konuşmasa da ve ben senin gözlerinden ne dediğini anlayabiliyorum. Ama başkaları bunu anlamayabilir, başkaları senin gözlerini görmezden gelebilir. Hele ki burada susarsan kimse o gözlere bakmaz bile."

"Buradakilere göre susmak bir kabulleniştir. Yine konuşmak istemiyorsan konuşma, sana konuşmadan anlatabileceğin çözümlerde sundum. Ama bana bir şekilde anlat ki senin sesin olayım."

AK MASKE Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin