1. bölüm "ormanın denizi, denizin ormanı'

32 2 1
                                    

"Trabzon'da feci kaza olmuş anne" diye seslendi Büşra annesine.

Süheyla elindeki havlu ile ellerini kurulayarak içeri geldi.

"Allah'ım sen koru" dedi Süheyla.

O esnada içeri Alperen girdi.

"Ne banuya ne de akına ulaşabiliyorum. İkisinin de telefonu kapalı" dedi Alperen telaşla.

Televizyondaki haber "yolun ortasında 1 yaşlarında bebek bulundu. 20'li yaşlarında bir genç kızın da ormanlığın girişinde cansız bedenine ulaşıldı. Arabada 3 kişi olduğu tahmin ediliyor" dedi.

Kameranın açısı olay yerini çekmeye başlamıştı.

"Akının arabası bu" diye feryat etti Süheyla. "Hayır. Olamaz hayır"

Ve artık gecelerin ve gündüzlerin bir anlamı yoktu kimse için. Ve ayların, yılların da...
26 Haziran... Kiminin doğum günü, kiminin ölüm günü, kiminin evlenme tarihi... Bu aile için 26 Haziran diye bir tarih olmayacaktı artık.
Trabzon'a iki canın kanı bulaşmış, bir canın ise hayatı kararmıştı...

Alperen ve ekibi olay yerine özel uçakla gitmişlerdi. Alperen göz yaşları eşliğinde yerde öylece uyuyan minik bedeni aldı kollarına. Annesinin ve babasının öldüğünü bilmiyordu henüz. Ama hissetmiş olacak ki "anne" diye ağlamaya başlamıştı çığlıklarla. Trabzon'un dağları annesiz ve babasız kalmış bir kızın çığlıklarıyla yankılandı.

+ Yaşıyorum hâlâ seni akınım.

- ölsem bile hislerim hâlâ yaşıyor.

+ Ölmedik biz, melek olduk. Kızımızı izleyeceğiz.

-evet, kızımızı izleyeceğiz... Ama o bizi bir daha hiç görmeyecek.

+ Ona çok iyi bakacaklar eminim.

- ben bakmalara doyamadım.

+Ben ikinize de bakmalara doyamadım.

-seni sevdim, seni seviyorum.

+Ömrümün sonuna kadar sevdim.

~•

Ben Miray Asi Deniz... Annesiz ve babasız kalmış 15 yaşındaki kız. Hayatın acımasız renkleriyle 1 yaşında tanışmış kızım ben. İçimdeki bebek hâlâ büyüyemedi. Bir gece başımı yastığa koyduğumda saçlarımı okşayan, üstümü örten annem olmadı hiç benim. Annem yaşasaydı 33 yaşında olacaktı bugün. Babam 38 yaşında olacaktı. Ama hayat istemedi. İstemedi mutlu olalım...

Alperen amcam bulmuş beni Trabzon'da. Annem ve babam hayata gözlerini yumduklarında ben bir başıma yolun ortasında uyuyormuşum. Alperen amca beni kucağına alır almaz anne diye çığlıklar atarak ağlamışım. Sanki annemin öldüğünü hissetmiş gibi...
Nefesim kesilmiş çığlıklarım yüzünden ama sesim kesilmemiş asla.

Anaannem anlatır bana her zaman annemi ve babamı. Annem anaannemin kopyası gibiymiş. Gözleri mavi, saçları kumral, teni beyaz, boyu selvi gibi, gülümsemesi güneş gibi... Ve ben de şimdi anneme benziyorum. Mavi gözlü, kumral saçlı... Anaannem beni görür görmez ağlıyor. Annem aklına geliyormuş. Öyle söylüyor. Koskocaman acıları bu yaşımda sırtladım. Annem de çok acılar çekmiş bu yaşlarında...
Babam da acılar çekmiş... Ayrı kalmışlar çok gece.

Ve bugün günlerden 12 Temmuz. Benim bugün 15. Yaş günüm. Ama ne önemi var, annem ve babam yokken. Bugün yola çıkmışız biz Trabzon'a. 2 hafta sonra ise hayat kopardı beni annemden babamdan. Annemin ve babamın yarım kalan aşkının sebebiydi hayat.
Ama anne ve baba, buluşacağız elbet bir gün... Ve o gün bir nefes kadar yakın...

Hayatımda iyi kişiler var... Suna teyzem, Büşra teyzem, Ahsen teyzem, anaannem, Alperen amcam, tarık amcam, Buğra amcam ve beraber büyüdüğüm kardeşlerim. Rabia, ablamın kızı benden bir ay küçük. Erdem; Ahsen teyzemin oğlu benden bir yaş küçük. Selin; Suna teyzemin kızı benden bir yaş küçük. 4'ümüz beraber büyüdük...

Ben ve Rabia LGS'ye girip Fen Lisesi kazanmıştık. Rabia babasının yolundan gidip asker olmak istiyordu ben de annemin gerçekleştirmek istediği fakat hayatın izin vermediği o meslek peşinden koşuyordum; Tıp.

Annemin karnındayken annem benim için günlük yazmış. Her gece uyumadan önce o defteri okuyorum. Sayamadığım kadar bitirdim  o defteri baştan sona. Fakat annemin bana bıraktığı ilk ve tek şey bu defter. Annemi ve babamı her ne kadar tanımasam bile çok seviyorum... Babama benzeyen bir adamla evlenmek nasip olsun bana. Babam annemi çok sevmiş ve ölene kadar da asla bırakmamış...
Sizleri çok seviyorum güzel ailem. Tek başımayım bu hayatta. Benim yıldızlarım her daim var. Asla sönmeyecekler ve kararmayacaklar... Onlar beni izliyor, biliyorum. Sizi seviyorum, sizi seviyorum... Kara toprak aldı sizi. Ama siz benim kalbimdesiniz... Bir gün geleceğim yanınıza, o gün çokça yakın. Sizi seviyorum, sizi seviyorum...

~•
Devam edecek...

Kara Deniz 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin