17. bölüm "yağmur vakası"

7 1 0
                                    

Saat 15.00 olmuştu. Hava Ekim ayına göre soğuktu ve yağışlıydı. Kütüphanede yarım saat sonra görevim bitecekti. Kütüphane oldukça dolmuş, kitap alım ve getiren sayısı artmıştı. Sürekli bilgisayar başındaydım.

"Kahve istiyorum" dedim kendime fısıltıyla.

Yanıma gelen kız ile başımı kaldırdım.

"Merhaba, bu kitabı alacağım" dedi gülümseyerek.

"Tabi ki" dedim ve bilgisayara döndüm. "2 hafta içinde getirmelisiniz"

Kızı yolladıktan sonra alnımı avuç içlerime yasladım.

Bluetoothlu kulaklığımı telefonuma bağlayıp müzik açtım. Açar açmaz öpücem~ simge çalmaya başladı.

Bu yorgunluğa bayağı mantıklı bir şarkı cidden...

Bilgisayardan bir kaç işi hallederken önüme karton bardakta kahve koyulmasıyla bakışlarımı çevirdim.

"İhtiyacın var sanırım"

Gülümseyip fısıltıyla "çok" dedim.

Ilgaz yanımdaki boş sandalyeye oturup kahve bardağını dudaklarıma değdirdi. Elimi bardağın altına götürerek destek aldım ve kahveyi yudumladım.

Kahveyi masaya bırakıp kendine çevirdi beni.

"Yorgun gözüküyorsun, istersen başka biri gelsin nöbete" dedi fısıldayarak.

"Yok ya iyiyim"

"Miray iyi gözükmüyorsun. Başını koy biraz uyu bari" dedi gözlerime bakarak.

"Ilgaz" dedim elimi elinin üzerine koyarak. "İyiyim"

Ilgaz başını hafifçe sola eğmişti.

"Hadi sen git sınıf defterlerini topla" dedim gülümseyerek. "Ayrıca kahve için teşekkürler"

"Rica ederim" dedi gülümseyerek. Yanımdan kalkarak dışarı çıktı.

Yüzümde istemsizce gülümseme oluşurken kulaklığımda deeperise~ raf çalmaya başladı.

Başımı masaya koyup şarkıyı damarlarımda hissettim. Ilgaz'ın getirdiği kahve bardağı tam gözümün hizasındaydı. Bardağı dudaklarıma değdirip içirmesi aklıma mıh gibi kazınmıştı...

~•

Saat 15.30 olmuş okul bitmişti. Tam da tahmin ettiğim gibi Rabia ve ılgaz kütüphaneye adımlamışlardı. Gülümseyerek yanıma geldi ikisi de.

"Hayırdır" dedim fısıltı eşliğinde. "Niye gülüyorsunuz"

"Asıl sen gülüyorsun" dedi Rabia. "Gözlerin parlıyor"

Bakışlarım istemsizce ılgaz'a kaymıştı. O da sırıtarak bana bakıyordu.

"Bir şey yok ya" dedim.

O sırada yanımıza buranın görevlisi Eren abi geldi.

"Sen çıkabilirsin miraycığım" dedi gülümseyerek.

"Tamamdır görüşürüz Eren abi" dedim ve çantamı toparlayıp bizimkilerin yanına gittim.

Kütüphaneden dışarı çıktık. Elimdeki şemsiyesi açıp rabiayı yanıma aldım.

Kara Deniz 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin