Kara Deniz 2

24. bölüm "yıllar sonra"

2 yıl sonra~

Aradan haftalar aylar hatta yıllar geçmişti. Yiğit ve ailesi 11. Sınıfın başında Almanya'ya taşımışlardı. Ben liseyi birincilikle bitirmiş YKS'de sayısal 16.'sı olmuştum. Bir sürü üniversite peşimden koşsa da annemin hayali olan Hacettepe Tıp Fakültesi'ne yerleştim. Ben ve Miran Hacettepe Tıp Fakültesi kazanmıştık. Şuan 1. Sınıftık. Ilgaz Hacettepe Tıp 3. Sınıftı... Rabia ise Ankara Harp Okulu kazanmıştı. Erdem ve selin bu sene sınava gireceklerdi. Anaannem, teyzem, Alperen amcam ve Berat İstanbul'daydı. Ben, Miran, Rabia ve Ilgaz da Ankara'daydık.

Zamanın bu kadar hızlı geçmesi beni yormuştu. Kareteyi şuanlık dondurmuştum. Annemin öldüğü yaştaydım. 18 yaşındaydım...
Ilgazla sevgiliydik hâlâ, teyzemler ve Berkant amcalar öğrenmişti 11. Sınıfın başındayken. Anaannem pek sıcak bakmıyordu fakat alışmıştı zamanla. Rabia ve yiğitin yolları 2 yıldır ayrıydı. Rabia iki yıldır yiğitin hasretini çekiyordu...

4 Kasım  Ankara*

Ben, Miran ve Ilgaz  üniversitenin kafesinde oturuyorduk.

"Bugün yiğit gelecek" dedim sıcak çikolatamı yudumlarken. "Ama Rabia'nın haberi yok"

Gülümseyerek "Harika" dedi Miran.

"Kaç gibi" dedi Ilgaz neşeyle çıkan sesiyle.

Telefonumu elime aldım. Saat şuan öğlen 12'ydi. Yarım saat önce yiğit aramıştı 2-3 saate geleceğim demişti.

"İki- iki buçuk belki üç" dedim. "Tam bir saat vermedi. Ama saat 2'de Rabia ile kafeye gidin demişti"

"Tamamdır" dedi Ilgaz. "Rabiayı alırız"

"Aynen" dedim. "Çıkarız bir saate"

Miran ve ılgazla bir süre daha sohbet ettikten sonra amfilere dağıldık. Bizim bugünün son dersi olan histoloji vardı.

~1 saat sonra

Ilgaz'ın arabasına binip 10 dakikalık yol olan Rabia'nın üniversitesine gitmeye başladık.

"Hayırdır" dedi Ilgaz elimi tutarken. "İyi değil gibisin"

"Midem bulanıyor biraz" dedim. "Üşüttüm sanırım"

"Allah Allah" dedi. "Hastaneye gitsek mi bir"

"Karşımda 3. Sınıf tıp okuyan varken hastaneye diyor" dedim gülerek. "Söyle doktor bey, neyim var benim"

Ilgaz güldü. "Muayene edelim sizi müsait bir ortamda"

Ilgaz'ın bu cilveli tavırları ve konuşmaları beni bitiriyordu...

"Bilmem yapsak mı şöyle kalabalık bir ortamda" dedi Miran sırıtarak.

Hepimiz gülmüştük.

Rabia'nın üniversitesine vardığımızda rabiayı aradım.

"Yavrum koşarak aşağı in" dedim.

"Ne oluyor" dedi Rabia telaşla.

"Bir şey yok sadece kafeye gideceğiz" dedim.

Rabia onayladığında telefonu kapattık.

Bir kaç dakika sonra arabaya binmişti.

Ilgaz buralara yakın olan bir kafeye arabayı sürdü. Kafeye vardığımızda buranın konumunu yiğite attım.