0.1

2 0 0
                                    

6 sene önce..

-Genç kız babasını öldürmeden önceki gece çok düşünmüş ve artık karar vermişti. Bütün suçu annesinin üstüne yıkmayı planlıyordu. Çünkü ona göre bu yaşadıklarının çoğu annesinin yüzündendi. Kızının nasıl boktan bir durumda olduğunu görmemişti.
Sıcak yatağından çıktı. Aşağı kattaki mutfağa indi. Ayrıca odasından çıkmadan önce ellerine kışın taktığı kalın eldivenlerini taktı. Mutfaktan bir tane siyah poşet ve iki tane bıçak aldı.
Mutfaktan çıktıktan sonra annesi ve babasının odasına girip yatağın sağ tarafında yatan annesinin yanına çömeldi.
Elindeki bıçağın birini kadının avucuna koydu daha sonra avucunu kapattı. Annesi biraz hareketlendi ama uyanmadı çünkü kadının uykusu fazla ağırdı.
Bıçağa parmak izlerinin geçtiğinden emin olduktan sonra bıçağı dikkatlice poşete koydu.
Kız elindeki poşeti salondaki koltuğun üstüne koydu ve ardından elindeki diğer bıçakla odasına gitti. Odaya girdiğinde kapısını açık bıraktı. Babası her gece olduğu gibi onu ziyarete gelecekti. Bundan emindi. Genç kız uzun süre bekledi. Daha sonra koridordan ayak sesleri gelmeye başladı.

Canavar geliyordu.
Babası yüzündeki iğrenç gülümseme ile odaya girdi ve kapıyı kapattı.
İşte başlıyoruz.
Babası yanına geldi ve kızın önüne çöküp konuşmaya başladı "benim güzel kızım neden bu saatte hala uyanık" diyerek ellerini kızının bacaklarında gezdirdi. Kız dişlerini ve yumruklarını sıkarak "seni bekliyordum baba" dedi.

Canavar gülümsedi.

Genç kız atağa geçmek için doğru zamanı bekliyordu. Ve o doğru zaman gelmişti. Babası ellerini
pijamasının iplerine götürdü. Kız bütün gücünü topladı ve canavarın iri bedenini duvara doğru itti.
Babası daha ne olduğunu anlamadan yatağından kalktı ve arkasındaki bıçakla beraber merdivenlerden inip salona koştu.
Salona gittiğinde büyük kapının arkasına saklandı. Sessiz evde sadece canavarın ayak sesleri yankılanıyordu.
Adam salona girdi arkası kapıya dönüktü ve salonda kızını arıyordu.
Genç kız elindeki bıçağı daha sıkı kavradı derin bir nefes aldı. Saklandığı yerden çıkıp sessizce babasının arkasına geçti. " baba" dediğinde canavar arkasına döndü.
Kız bir an bile olsun düşünmeden bıçağı babasının karnına sertçe sapladı. Canavar yüzündeki şaşkınlık ve acıyla yere yığıldı.
Kız babasının yanına çömeldi ve adamı defalarca bıçakladı.
Adamın ağzından kanlar fışkırıyordu. Yüzü ve tüm bedeni kırmızıya bulanmıştı.
Bu görüntü kızın hoşuna gitmişti.
Elindeki bıçağı bıraktı ve eserine gülümseyerek bakmaya başladı. Daha sonra cesedin kulağına yaklaşıp "hak ettin" dedi.
Kısa zaman sonra kız üstündeki kanlı pijamalarından kurtuldu kendi parmak izinin olduğu bıçağı ve kanlı kıyafetlerini siyah poşetin içine koydu.
Bunlardan sonra kurtulacaktı.
Salona tekrar gitti. Ve annesinin parmak izinin olduğu bıçağı kana bulayıp koltuğun altına rastgele fırlattı.
Hızlı olması gerekiyordu.
Annesinin uyanma vakti gelmişti artık. Salondaki vazodan birini eline aldı. Hiç düşünmeden yere sertçe fırlattı.
Vazonun kırılma sesi evin içinde yankılandı. Kız komşularında duyması için güçlü bir çığlık attı.
Annesi o derin uykudan sonunda uyanmıştı. Merdivenlerden koşarak geliyordu. Salona girdiğinde gördüklerine inanamadı.
Koşa koşa adamın yerde yatan cansız bedeninin yanına gitti ve yere çömelip kocasının kanlı bedenini dürtmeye başladı. Yandan da deli gibi bağırıyordu.
Şimdi ise kız tüm soğukkanlılığını kullanıp "anne baba yapmayın!" Diyerek evde koşturdu ve eline ne geliyorsa yere fırlattı.
Ardından tekrar çığlık attı ve "anne yapma imdat!!" diye bağırdı ve salonun ortasındaki cam sehpayı devirdi.
Annesi hala ne olduğunu anlamamıştı.
Kız bu sefer koşarak odasına gidip kapıyı arkasından kilitledi. Masasındaki telefonunu alıp polisin numarasını tuşladı.
İşte şimdi oyunculuk zamanıydı.
Telefon ilk çalışta açılmıştı. "Alo 155 polis imdat" dedi karşıdan gelen tok ve sert ses.
Kız burnunu çekip ağlayarak konuşmaya başladı "lütfen yardım edin annem babamı bıçakladı çok korkuyorum!"

Geçmişin GölgesindeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin