0.7

0 0 0
                                    

Sabah olduğunda yataktan doğruldum. Tüm gece gözlerimi bir saniye bile kapatmamıştım. Odadan çıkıp aşağı kata indim. Bu boktan evde kahve bile yoktu ve bu benim oldukça sinirimi bozuyordu. Ama kesinlikle birkaç gün içinde bu eve kahve makinası alacaktım. Bu herifin kahve alerjisi umurumda bile değildi. Mutfak tezgahının üzerinde duran yarım paketimi aldım. Bahçe kapısına doğru döndüğümde merdivenden, altında sadece bir havlu olan ayaz iniyordu. Daha bana yaklaşmadan tüm mentol kokusu burnuma dolmuştu. Sigara içmezdi, alkolü bile fazla kullanmazdı. Ve sadece onu iki kere viski içerken görmüştüm.
Ayazın sesiyle düşüncelerimden ayrıldım. "beğendiğini biliyorum adacık ama yiyecek gibi de bakmazsan sevinir" dediğinde ona dik dik bakmaya devam ettim.
Omuz silkerek "umurumda değilsin istediğin gibi gez" dediğimde bana baktı ve yavaş yavaş beni süzdü. "çok istiyorsan sende benim gibi gezebilirsin" deyip sırıttı.
Bu herif ile ilk tanıştığımızda gülmeyi bırakın sırıtmazdı bile. Ayazın sözleri bittikten sonra ona bakmadan bahçeye doğru yürüdüm. Bahçeye çıktığımda masanın üzerinden küllük aldım, ayaz hala arkamdan edepsiz şeyler söylüyordu. Ama duymamazlıktan geldim, çimenlerin üzerine bağdaş kurarak oturdum. Ardından paket imin içinden bir dal çıkarıp dudaklarımın arasına yerleştirdim. Derin bir nefes çekip dumanın boğazımı yakmasına izin verdim.
Yüzümü buruşturup, olanları düşündüm. Bundan tam bir ay önce iyi olmasa da planlı bir hayatım vardı. Ayazın hayatıma girmesiyle doğru sandığım her şey birer birer değişmişti. Elimdeki sigarayı küllüğe bırakıp, kafamı ellerimin arasına yerleştirdim. Bu olaylardan sonra dedemle görüşmemiştim. Olayların doğruluğunu bilmesem de dedeme karşı garip hissediyordum. Bu olaylar doğru olsa bile dedemi bir çırpıda bırakamazdım, o benim yoldaşımdı. Onsuz bir hiç olduğumu biliyordum ve yüzden dedemin yüzüne gülecektim. Bu olanlardan sonra doktorumla görüştüğümde, beni iyi görmediğini söyleyip ilaçlarımın dozunu arttırmıştı. Aslında bir bakıma bu olay benim için iyi olmuştu. Çünkü şu dönemde yine fazla düşünmeye başlamıştım. Arkamda birinin olduğunu hissetmemle düşüncelerimden kurtulup arkama döndüm.
Alex koca gülümsemesiyle bana bakıyordu. Ona, elimle kucağımı işaret ettiğimde kocaman vücuduyla kucağıma yığıldı.
Kendi kendime söylenerek onu sevmeye başladım. Tabi "ada" diyen ayazın sesini duyana kadar. Alex benim sesimi duyunca ayağa kalktı. Daha sonra oflayarak bende onun arkasından ayağa kalktım. "ne oldu ayaz" diyerek salon kapısına doğru yürüdüm. "seni görmek için gelen bir zargana var kapıda" dediğinde ne olduğunu anlamamıştım. Tabi kapının oradan ata yanıma gelene kadar. "ulan bu herifle sen nasıl aynı çatı altında kalıyorsun ada" diyen ataya baktım. Beni sorguya çekecekti. Çünkü aramalarına ve mesajlarına geri dönmemiştim. Salonda ki büyük koltuğa oturdum. "beni nasıl buldun" ata gülümseyerek yanıma geçti. "zamanında arabana yüklediğim cbs sayesinde" dediğinde şaşırarak ona baktım.
Ata beni uzun süre sorguya çektikten sonra evden çıkıp gitmişti. Yani yine bu herifle tek kalmıştık. İnternetten kahve makinalarına bakıyor ve aynı zamanda ders çalışıyordum. Merdivenden gelen ayak sesleriyle beraber oraya döndüm. Alex ağzında tasmayla beraber bana bakıyor ve yanında da ayaz hazırlanmış bir şekilde bekliyordu.
Bir yere mi gidiyorlardı.
"hadi adacık kalk şu köpeğimizi gezdirelim" diyen ayaza bakıp konuştum. "köpeğimizi?" diye sordum. "aynı evde yaşıyoruz adacık, ve benim olanlar senin olduğu kadar seninkilerde benim" dedi. Yani onunla köpeğimi mi paylaşacaktım. Ayaza cevap vermeden hatta bakmadan askıda ki montumu alıp üstüme geçirdim. Alex e doğru yere eğildim. "alex gel oğlum" deyip tasmasını taktıktan hemen sonra ayazla beraber evden çıktık. Ayaz, alex ve ben sahile kadar sessizce yürüdük. Sahile geldiğimizde alexin tasmasını saldım ve git komutunu verdim. Alex giderken ayazla beraber denizin önündeki Fbanklara oturduk. Bir süre sessiz kaldık ve bu sessizliği ilk bozan ben oldum. "şimdi ne olacak" diye sorduktan sonra konuşmaya devam ettim. "beni kaçırdılar istediklerine ulaştılar daha ne yapabilirler?" ayaz bana bakmadan denize bakarak konuştu. "emin ol aklına gelemeyecek bütün pislikleri yaparlar" dedi. Ona baktım, o da bana baktı. "biz böylece duracak mıyız su an belki de bir yerlerden bizi izliyorlar" dediğimde ayaz bu sefer bana döndü. "bilgi toplayacağız" dedi ve devam etti. "sen dedenden bilgi toplayacaksın ve sanki hiçbir şey olmamış gibi davranacaksın" dediğinde sen diye sordum. "sen ne yapacaksın" dediğimde bir süre bana bakıp yüzümü inceledi. "senin arkanı kollayacağım" dedi.

________________________

Geçmişin GölgesindeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin