𝐌𝐞𝐥𝐞𝐳 | 𝐓𝐚𝐞𝐤𝐨𝐨𝐤

7-Jeonlous

Bayadir yazmadigim icin uzgunum. Biliyorum baya beklettim ama nedense her girdigimde yazacak bir sey bulamiyordum bu yuzden biraz beklemeye karar verdim  tatile girdik diye bolum yayinlayacagimm.

Ayruca bundan sonra her ihtimale karsi taslakta bolum bulunduracagim ve daha sık yb yayinlamaya calisacagim.

Simdii bolume gecelim iyi okumalarr 🌸🧚🏻‍♀️

☆~☆~☆~☆~☆

-Yazardan-

Sabah'ın erken saatlerinde kapının alacaklı gibi çalınmasıyla söverek uyanmış ve uyanıp uyanmadığını kontrol etmek icin Taehyung'a bakmıştı Jungkook. Hoş Taehyung zaten derin uykusu olan biriydi öyle ki geçen İrene parti verdiğinde bile kulakları sağır edecek müzik sesine rağmen uyanmamıştı. Jungkook ise tam tersiydi ufacık bir ses duyduğunda bile hemen uyanıyordu.

Dün de iki haftadır olduğu gibi yine birlikte yatmışlardı. Geçen hafta Taehyung'un kızgınlığından dolayı beraber yatmaya başlamışlardı. Tabi Jungkook Taehyung'un yaydığı yoğun tatlı kokusundan dolayı pek istemese de Taehyung ona dolu gözleriyle bakıp ısrar edince kıramayıp göz yummuştu. Bu göz yummanın sadece bir hafta için geçerli olacağını sanmıştı ama yanılmıştı belli ki. O gün bugündür de beraber yatıyorlardı. Aslında Taehyung'un koala gibi yapıştığını düşünürsek tek bir kişilik yer kaplıyorlardı.

Zil ve kapı yumruklama sesine daha fazla katlanmak istemediği için hızlıca üzerine gece sıcakladığından dolayı çıkardığı tişörtünü geri geçirmişti. Bir yandan hâlâ ağzının içinden küfürler mırıldanırken bir yandan da telefonu arıyordu. Telefonunu bulmasıyla yataktan hemen çıkmış çıkmasıyla da ayağının yorgana takılıp yere düşmesi bir olmuştu. Bir kere daha sabah sabah bunları yaşadığı icin okkalı bir küfür savurmuştu. Dizini tutup ayağa kalkarak kapıya doğru ilerlemiş geldiğinde de kapı deliğinden bile bakmayıp sinirle kapıyı açması bir olmuştu.

"Ne bu ses sabah sabah amına koyayım bir uyutmadınız rüyanızda evimi mi gördünüz naptınız?"

"Sana da günaydın Jungkook." diyip Jungkook'un yanından arkasında Yugyeom ile içeri geçmişti Jimin.

"Sen- sizin ne işiniz var burda?" diyip anlamsız gözlerle ve çatık kaşlarıyla ona bakmıştı Jungkook. Sabah'ın bu saatinde elbette onları görmeyi hatta hiç kimseyi görmeyi beklemiyordu. İstemiyordu da kimsenin gelmesini zaten. Tek bir tatil günü vardı o da bugündü.

"Güzel soru. Şey ben zaten çok durmayacağım buraya  Yugyeom için geldim. Üzgünüm haber edemedim bu saatte geldik ama birden oldu. Yoongi ile iki günlüğüne Seul'e gitmemiz gerekiyorda Yugyeom'u bırakacak bir yer gerekiyordu. E haliyle bir tek sen vardin yani." diyip yalvaran gözlerle bakmaya başlamıştı Jungkook'a. Yugyeom ise o sıra gözlerini etrafta gezdirip Taehyung'u görmeyi umuyordu. Belki uyanıp odasından çıkar ve yanına gelirdi sonra da kendisini gördüğü için çok mutlu olup ona sarılırdı. Bu düşüncelerde dudakları yukarı doğru kıvrılmıştı.

"Yani bu durumda çoktan buraya geldiğine göre kabul etmek zorundayım değil mi?" diyip gönülsüzce konuşmuştu. Zaten sevmiyordu bu bebeyi bir de iki gün evlerinde mı kalacaktı yani?

"Öyle oldu biraz ama benim bebişim çok akıllıdır hiç sorun çıkarmaz merak etme."dedikten sonra ise Yugyeom'un yanına gidip yanaklarını sıkmıştı. Yanyana durduklarında bebek olan daha çok Jimin gibiydi ama ona göre hiç de öyle değildi.

"Bebeğini seveyim"

"Hm? Bir şey mi dedin?"

"Yok bir şey demedim neyse tamam kalsın madem."