5-Kızgınlık

1.2K 80 55
                                    

Başlıktan da gördüğünüz üzere bir takim olaylar olacak ilerleyen bolumlerde 🤓🤠

Bu bölüm biraz olaylara zemin hazırlığıydı 😼💪🏻

Ayrıca yine ilerleyen bölümlerde kiskanc tae göreceğiz 🥳🥳

Çok bekletmeyeyim şimdiden iyi okumalarrr💗

-----

Yazar'dan

Jungkook her sabah olduğu gibi erkenden kalkmış kahvaltı hazırlamak için mutfağa gitmişti. Şarkı söyleyerek Taehyung'un sevdiği çikolatalı kreplerden yapmış yanına da kendisi için sandviç hazırlamıştı. Normalde işe gitmesi gerekiyordu ancak dün Taehyung'un ateşlenmesi ile İrene'a dükkanı onun açması için haber verip kendisi evde kalmıştı. Her ne kadar Taehyung'a birlikte yatabileceklerini söylese de o kabul etmeyip odadan çıkarmıştı. Garip davrandığının farkındaydı ancak kendine gelebilsin diye sevdiği şeyleri yapmaya ve onunla birlikte evde kalmaya karar vermişti. Kahvaltıdan sonra da Namjoon'u arayıp sebebini soracaktı.

Masayı hazırladıktan sonra göz gezdirmiş iştah açıcı olduğunu görünce Taehyung'un da mutlu olacağını düşünerek odasına ilerlemişti. Kapısının önüne varınca tıklatıp içeri girecekti ancak kapının kitli olmasıyla durmuş Taehyung'a seslenmisti.

"Taehyung kahvaltı hazırladım gel hadi." dediği halde içeriden ses gelmemişti ve bu kaşlarının çatılmasına sebep olmuştu.

"Taehyung sana diyorum ufaklık duyuyor musun beni?"demiş ve cevap gelmesi için birkaç saniye beklemişti ancak yine ses veren olmamıştı. Tam endişelenip kapının yedek anahtarını aramak için gidecekti ki kapının ardından Taehyung'un kısık sesini duymuş ve duraklamıştı.

"Hyung" demisti sadece. Bunu o kadar kısık bir sesle söylemişti ki , Jungkook sesini zar zor duyabilmisti. Sesine bakılırsa bir sorun olmuş olmalıydı çünkü ilk defa onu kendine seslenirken bu kadar ihtiyaç dolu duyuyordu. Hastalığının artmış olabileceği ihtimali zihninden geçerken konuştu.

"Küçüğüm. Bir sorun mu var kapıyı aç hadi neden kilitledin?" sesine her ne kadar endişesini yansıtmamaya çalışsa da başarılı olduğu pek de söylenemezdi. Tekrar aynı şekilde ses gelmedi ve bu panik dalgasının iyice vücunda yayılmasına sebep oldu. Yaklaşık bir dakika sonra kilit açılma sesi duyuldu ve kapı hafifçe aralandı. Başta bir şey gozukmese de ardından minik kafasını göstermişti Taehyung. Çekingen bir şekilde bir eliyle kapı kulpunu tutuyor diğer eliylede üstündeki pjamasının etek kısmını tutuyordu. Jungkook yavaş bir şekilde onu aşağıdan yukarı süzerken o ise ağlamaktan kan çanağına dönmüş gözlerini Jungkook'a çevirmişti. Saçları birbirine karışmış, gözleri ve burnu kızarıktı. Bakışları ise baygındı.

Jungkook kapıyı biraz daha aralamış ve hızlıca çelimsiz minik bedenini kucağına almıştı. Ona bir gece de ne olmuştu böyle? Gece yine mi ateslenmisti yoksa?

"Taehyung sana ne oldu böyle iyi misin sen?" diyip yatağına oturmuşlardı. Küçük bedeni hâlâ kucağındaydı. Taehyung ise burnunu çekmiş kollarını Jungkook'un boynuna dolayıp kafasını omzuna yaslayarak ağlamaya başlamıştı. Jungkook bu haliyle daha da endiselenirken elini alnına atıp ateşini kontrol etmişti. Ateşi yoktu peki ne olmus olabilirdi? Sakinleşmesi icin bir elini ince beline atıp okşamaya başlamıştı.

"Hyung.." demesiyle ağzından bir hıçkırık kopmuştu. Bunun Jungkook'u ne kadar üzdüğünün farkına varmadan bir kez daha hıçkırdı. Aklı almıyordu Jungkook'un ne olmuş olabilirdi de bu hâle gelmişti hemde bir gece de.

 𝐌𝐞𝐥𝐞𝐳 | 𝐓𝐚𝐞𝐤𝐨𝐨𝐤Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin