Yeni arkadaşıma merhaba demek için devriye gezisinden evime dönüyordum. O bir kurt ve ona Haru adını verdim. Onun da Sero adını verdiğim bir erkek kardeşi var. Çoğu zaman iyi anlaşırdık ve ben de onunla birlikte çayırlarda koşardım. 'Haruu, sero!' Bağırdım. Bir saniyeden kısa bir sürede. Yanımda 2 kişinin nefes nefese olduğunu duydum. Gülümsedim. 'Nasılsınız beyler?' Onları ve kulaklarının altını okşamayı istedim. Kurtlar için çok büyükler. benden yaklaşık 6 sm daha uzun. Ben karınlarını ovuşturarak gülerken sırt üstü düştüler. 'Ne iyi çocuklar... sizin için ne aldığımı tahmin edebilir misiniz çocuklar?' havladılar. Bir tasma ve biraz et çıkardım. Havlamaya başladılar. Onlar yerden yemeye başlayınca ben de onlara verdim.
Haru'nun çevresine yeşil, seronun çevresine ise mavi olan kendi yaptığım tasmayı nazikçe taktım. 'Artık gitmeliyim.. Sizi seviyorum!' Onlara başlarını bana sürterek havladıklarını söyledim. Güldüm. 'Seni yakında ziyaret edeceğim!' El salladım, ormanın derinliklerine gitmeden önce bir kez daha havladılar. Evime doğru yola çıkmadan önce kendi kendime gülümsedim. Şaşırtıcı bir şekilde Yoriichi'nin varlığının evimin önünde oturduğunu hissettim. 'Merhaba!' Ona el sallarken kollarımı nereye uzattığını bulmaya çalıştığımı söyledim, o da elimi tutup beni yanına oturmaya yönlendirdi.
Bir kez daha gülümsüyorum. 'Nasılsın? Festivalden bu yana epey zaman geçti.' Cevap vermeden önce bir sessizlik oldu. 'Seni özledim..' Gözlerim biraz büyüdü. 'Yalan söyleyemem ben de seni özledim.' Kıkırdadım. Uzaklara bakdım. Daha sonra bana döndü. 'Y/n..' Devam etmesini işaret ederek mırıldandım. 'Seni seviyorum.' dedi açıkça. Daha sonra kafamı ona doğru çevirdim. 'h-ha?' kekeledim. 'Seni seviyorum.' dedi tekrar. Parmaklarımla oynarken yanaklarım kızardı. 'a-ano...' onu sevdiğimi nasıl söylerim? Daha önce hiç bu kadar utangaç olmamıştım.. Ya şaka yapıyorsa / hayır.. şaka yapıyormuş gibi görünmüyor. Daha sonra çenemi yavaşça tuttu.
'Sonsuza kadar benim olur musun.. y/n l/n..' dedi. Utanarak başımı salladım. Daha sonra bir elini başımın arkasına getirerek dudaklarımı birkaç santim aralayarak yaklaştırdı. O sırada onu öpen bendim. Tutkuyla öptü, dudaklarımız uyumlu bir şekilde hareket ediyordu. Yanlışlıkla onun üzerine düştüm. Nefes nefese uzaklaştık. Ayağa kalkmaya çalıştığımda bakışlarım kızardı ama o bunu yapmamı engelledi. Bir elini başımın arkasına koydu ve beni göğsüne çekerek ellerini belime doladı. Ben de ona sarıldım. 'Seni seviyorum y/n l/n.' Kuzguni saçlarımın arasına mırıldandı. 'Ben de seni seviyorum..' dedim orada kalırken göğsüne gülümseyerek.
