Yıldıza dokunmayı ve satır aralarına yorum yapmayı unutmayın lütfen♡2. YANILGI, BİLİMMEZLİK, ÖLÜM
Cults, Gilded Lily
Cigarettes After Sex, Sunsetz
Kenya Grace, Stranger
♟️
Kafamın içinde dinmek bilmeyen sesler, asla anlamadığım bir şekilde susmuyordu. Birileri konuşuyordu ama ben anlamıyordum.
Bu hep böyle olmuştu zaten. Onlar konuşur, ben dinlerdim. Dünyanın kanunu bu olsa gerekti... ya da ben öyle sanıyordum. Yanılgı.
Kendini hayatın tam merkezine koymazsan senin için cehennem olurdu ora. Bile bile yakardın kendini, o acı zevk verirdi sana. Doğruyu bilmezdin çünkü. Delice atıldığın o yangın sonun olurdu. Bilinmezlik.
Arafta kaldığın her an seni bir adım geriye çeker. Çıkmak istersin oradan, çıkıp kurtulmak ve yeniden hayata dönmek. Çünkü bilinmezlik insanı boğar. Susuz kalmış bir çiçek gibi solmak zorunda kalırsın. Kim ister ki bunu? Ölüm.
Ben. Bir çiçek gibi solmak gibi solmak istiyorum. Sanki zaten amacım buymuş da sonucunda her türlü ölecekmişim gibi. Yaşamın insana kattığı tek şey bu, koca bir hiçlik.
Kafamın içerisindeki sesler daha da netleşiyordu.
"Laren beni duyuyor musun?" Batı.
"Laren mi?" Sanem.
Gözlerimi açmaya çalıştığım sırada karşılaştığım ışık geri karanlığa sürüklemişti beni. Yutkunmak bile şu an için oldukça zorken "Su," diye mırıldandım. Sesimin ne kadar çıktığı tartışılırdı tabii.
Kimin getirdiğini bilmediğim suyu içmeye başladığımda az da olsa boğazımdaki kuruluk gitmiş, yutkunabilmiştim. Gözlerimi kırpıştırıp bu sefer tam olarak açabildiğimde karşımda duran iki kişi gördüm. Sanem ve Batı.
İkisi de endişeli gözlerle beni inceliyordu.
"Ne oldu bana?" diye sordum.
Hiçbir şey hatırlamıyordum ve ilk defa başım ağrımıyordu. Spor salonunda ne olduysa iyi bir şey olmalıydı çünkü ne zaman başladığını bile unuttuğum baş ağrım şu an yoktu ve bu neredeyse imkânsızdı. İlaçları içmeyi uzun zamandır bırakmıştım, yan etkileri de fazlaca oluyordu tabii ki. Ama şu an zihnim bomboştu. İlk defa.
Batı yatağın kenarına oturarak elimi tuttu. "Tek konuşmamız gerekiyor."
Sanırım bu Sanem'in gitmesi gerektiği anlamına geliyordu. Sanem de bunu anlamış olacak ki "Ben sizi yalnız bırakayım," dedi ve bana el sallayarak odadan çıktı.
"Hiçbir şey hatırlamıyor musun?"
"Hayır, hatırlamıyorum, zihnim bomboş. Baş ağrım bile yok inanabiliyor musun?" dedim heyecanla.
Batı kaşlarını çattı ve "Nasıl?" diye sordu. "Muhtemelen o olayı yaşadın. Bu yüzden de bayıldın."
"Ne?"
Batı'nın o olay, dediği şey birinin zihnini okumam demekti. Neredeyse iki yıldır bu olayı yaşamıyordum ve sonsuza kadar da yaşamayacağımı düşünmüştüm. Hem neden bayılmıştım ki? Daha önce hiç böyle bir şey yaşamamıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OKYANUSUN KÜLLERİ
Teen FictionDevin Laren Karolin, normal bir hayatın içerisinde yaşamını sürdürürken zihninin içerisinde onu yanıltan şeyler olduğunu fark eder. 19 yaşında, Vasil Koleji'ni kazanmasıyla hayata yeniden başlar. Ta ki sırlar açığa çıkana kadar. ♟️ 𝘉𝘪𝘳𝘤𝘰𝘬 𝘴�...