OKYANUSUN KÜLLERİ

3. DOĞRU BİLİNEN YANLIŞLAR

Oy ve yorum yapmayı unutmayın ★

Instagram'da aktif olacağım. Oraya da bekleniyorsunuz^^

Instagram/endtheocean

3. DOĞRU BİLİNEN YANLIŞLAR

Kate Peytavin, Ever Fallen?

Azee, Fahrenheit

♟️

Her şey çok hızlı gelişmişti. Sanem'in bizi Deren ve Toprak'la tanıştırması, oturup sohbet etmemiz, ardından Batı'nın maç için aramızdan ayrılması... Neredeyse yarım saat içinde gerçekleşmişti her şey.

Şu ansa hala oturmuş sohbet ediyorduk. Deren çok cana yakın biriydi. Sürekli Toprak'la yaşadığı anıları anlatıyor ve kahkaha atmamıza sebep oluyordu. Toprak da durmadan, bulduğu her fırsatta, Deren'i öpmeye çalışıyordu. Birbirlerini çok sevdikleri her hallerinden belliydi.

Sanem ilk başlara göre daha iyiydi. Bizden çekinmiş olsa gerek ki içmeyi bırakmış, çakırkeyif bir şekilde devam etmeyi tercih etmişti. Çok fazla konuşmasa da yüzündeki gülümse, onun da eğlendiğini gösteriyordu.

Maçın hâlâ başlamamasına karşın kafamı sahaya doğru çevirdiğimde direğe yaslanmış ve Lara'yla konuşan Midas'ı gördüm, bir anda. Kaşları çatık bir şekilde Lara'yı dinliyordu ama huzursuz olduğu her halinden belliydi. Aniden onu görmek, bana da sürpriz olmuştu.

Odağımı onlardan koparıp sahaya giren Batı ve takım arkadaşlarına çevirdiğimde hızla ayağa kalktı. Diğerlerine dönerek "Maç başlıyor sanırım. Gidelim mi?" diye sordum. Batı'ya daha yakın olup ona destek olmak istiyordum.

Hepsi başını sallayıp ayağa kalktığında ben çoktan yürümeye başlamıştım bile. Batı'nın da dediği gibi çoğu kişi gelmiş olmalıydı, çünkü neredeyse bütün masalar dolmuş, çoğu kişi çimlere bile oturmuştu.

Sahanın yanına gidip demirlikleri elimle tuttuğumda Batı'yı izlemeye başladım. Normalde oturmamız için merdiven tarzı tribünler vardı ama sahaya yakın olmak için burayı tercih etmiştim. Çoğu kişi de benim gibi yapmıştı.

Batı'yı sabahki halinden sonra iyice gözlemlemek istiyordum. Neyi olduğunu anlamam ve sorununu çözmem gerekiyordu. Çünkü ben onun durumda olsam, o benim için her şeyi yapardı. Ve bazen, sevdiklerimiz için fedakârlıklar yapmamız gerekirdi, hiçbir şey karşılıksız değildi çünkü.

O seni seviyor diye durmadan ondan sevgi bekleyemezsin. O sevgiyi sen körükleyeceksin ki devam etsin. Koşulsuz aşk ancak masallarda olur. Şayet bir peri masalında olsam, yine beni koşulsuz seven biri olmazdı.

"Sence kim kazanır?" Ne zaman yanıma geldiğini fark etmediğim Sanem'in sorusu beni şaşırttı. Ne de olsa üç yıldır bu okulun maçlarını izleyen oydu ve kimin kazanacağını biliyor olmalıydı.

Omuz silkerek "Bunun senin bilmen gerekmiyor mu?" diye sordum.

"Bu maçlar iki yıl önce ortaya çıktı. İlk zamanlar çok eğlenceliydi. Çoğu kişi aralarında bahis bile oynuyordu ama bir süre sonra Batı ve Midas arasında bir rekabete dönüştü olay. Bir süre bu rekabet devam etti ama daha sonra Midas çok kötü sakatlandı. Okula bile bir süre gelemedi."

Belki de bugünün en uzun konuşmasını yaptı. Çenesinin bu konu üzerine açılmış olması beni bir kez daha şaşırtmıştı.

Kaşlarım kalkık bir şekilde ona baktığımda bana değil, karşısına baktığını gördüm. Oldukça ciddiydi. "Sonra ne oldu?"