4. "GELİR MİSİN?"

520 20 19
                                    

"Kaşların çok güzel. Bozabilir miyim?" Öfkeli bakışlarımı Emir'e göndermeden önce gözlerimi açtım. "Bozarsan, google arama geçmişini.." Dudaklarıma bastıran ellerin sahibine sinsice gülümsedim.

"Devam et köle!" Emir'in bıkkın bakışlarının ardından, cımbız ile kaşlarımı jilet haline getirmişti.

Evimizin kuaförü Emir'di. Düğün mü var, gelin makyajınızı yaptırın. Buluşma mı var, gelin saçınızı yaptırın. Sizi beş dakika içerisinde on numara bir insana dönüştürebilirdi.

"Of! Tamam kalk bitti." Başımı yarım saattir Emir'in dizinde tuttuğum için ağrımaya başlamıştı. "Katır gibi bacağın var mübarek!" Başımı ovalayarak kafamı kaldırdım. "Suz kız! Celallenme hemen." Gözümün ucu ile Emir'e baktım.

"Sen çok kaşınıyorsun he. Bilesin.." Sağ elini göğsüne atarak ard arda iki kere vurdu. Bu sırada başını sağ tarafına yatırmıştı. Göz devirip oturduğum yatağından kalktım. Odanın içerisinde ki tuvalete ilerlerken, "Dur kardeşim geçme!" Yanımda soluklandı. "Bir saniye geçme.."

Öksürükleri odanın içerisinde yankılanırken mala bakar gibi baktım. "Beni dinler misin?" Bu repliği çok iyi hatırlıyorum. Gülmek istesem de dudaklarımı birbirine bastırarak Emir'e bakmayı sürdürdüm. 

"Orası benim özel malikanem." Kaşlarımı kaldırdım. "Herkes kolay kolay gitemez." Omuzlarından ittirerek duvara çarpmasını sağladım. "Ulan gerizekalı evde zaten beş kişiyiz. Annem ve babam senin odanı bile yoklamıyor," Sahte kızgınlık.

"Şükrüye Sultan buraya gelene kadar aylar geçiyor. Eben mi girecek senin tuvaletine." Emir yanlış bir şey söylemişim gibi ellerini dudaklarına siper etti.

"Ah! ah! Çok ayıp Selin'cim. Ölen kadının arkasından konuşulur mu be?" Bu sefer dizlerine vurmaya başladı.

"Şizofren paranoyak." Kafamı iki yana sallayarak odadan çıktım. Kendi odama geçerken, Şükrüye Sultan'ın koridorda dikildiğini gördüm. "Ya babaanne, sen niye her karşılaştığımızda koridordasın?"

İki elimi belime attım. Babaannem bir süre koridorda beni aradı. Daha sonrasında gözleri beni bulunca somurttu.

"Kız geç öte. İşim var benim işim." Dirseğiyle beni ittirip kendisine yol açtı. "Gizli saklı ne işler çeviriyorsun.. Şükrüye Sultan."

Emir'de koridora geldiğinde, elinde ki mandalina ile bize baktı. "Bu kadında var bir hallerde hadi neyse." Gözlerim mandalinaya kayarken, "Hiç öyle bakma Selin, vermem."

Daha fazla ayakta durmadan odama girdim. Gerizekalı çocuk!

Masamın üzerindeki telefonu elime alarak yatağa zıpladım. Işığı, mavi rengine ayarladıktan sonra reels gezinmeye başladım.

Üstten gelen, Ada'nın bildirimleri ile mesajına tıkladım.

Ada: kanka annesi vefat etmiş

Nutkum tutulmuştu. Ok misali kalbimin, en ağır yönünden saplanmıştı.

Ada: masada muhabbeti döndü yeminle

Ada: o yüzden bir gram da olsa ona karşı anlayışlı ol bence

Ada: empati kuralım

Ada: git hatta buluş çocukla

Ada: ama onu üzecek bir şey yapma

Bir süre yazamadım. Kendimi yazmak için zorlasam da ellerim uyuşmuş ve bunu bedenime taşımış gibiydi.

Selin: gerçekten mi

ALACAĞI OLSUNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin