Bölümü bugün beklemiyordunuz değil mi ağqöxiwçziwçdüw.
"Selin!" Annemin uzaktan gelen sesiyle yatağımda doğruldum. "Evet?" Uzun bir süre cevap gelmeyince tekrardan, "Anne noldu?!" Diye seslendim. "Selin!" Sinirle oturduğum yataktan kalkarak odadan çıktım. "Ya ne oldu anne?" Salona girdiğimde burada olmadığını fark ettim.
"Şükrüye Sultan annem nerde?" Koridorda dikilmiş babaannemi gördüğümde, bana doğru döndü. Dudak büzerek bilmediğini açıkladı.
Oradan çıkarak yatak odasına gireceğimde, mutfaktan beliren gölgesiyle o yöne gittim. "Söyle anne!" Sinirle soludum.
Şu annelerin seslenipte geri cevap vermemesi yok mu. Tam anlamıyla cinnet krizi resmen. Kendimi boğmak falan istiyorum o derece.
"Şu bezi al mutfağın camlarını sil hadi. Emir gel sen de buraya!" Emir'den ses soluk çıkmazken annem tekrardan cırladı. "Emir diyorum!" İkisi arasında ki savaşı seyrederken Emir odasından çıktı.
"Ne oldu anne ödev yapıyordum." Ensesini kaşıyarak mutfağa girdi.
"Az şu çocuk gibi olsana Selin!" Annem Emir'le gurur duymaya başlarken kaşlarımı çatarak, "Bok ödev yapıyordun. İnstagramda aktifsin gerizekalı." Annem ters bakış atarak bezi yıkamaya devam etti.
"Belki instagramdan bakıp ödevi yapıyordum Selin?" İddiaya girmeye çalışıyordu. "Senin olduğun gruplarda ben de varım Emir? Ve bak sen şu Allah'ın işine hiç bir şekilde mesaj gelmiyor."
Bozulduğunu anlamıştım fakat bunu belli etmek yerine, "Her grupta yoksun Selin. Benimle inatlaşma." Demişti.
"Hesabın ben de var Emir." Göz kırptım. Yusuf'a mesajlar gönderirken şifresini çözmüştüm. Bu fırsatı kaçırmamak adına ise hesabına girmiştim. Fakat o günden bu güne haberi yoktu.
Özet:
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Kardeş dedik bağrımıza bastık. Kahpe çıktı anasını satayım." Ne dediğini sonradan fark ederek, "Ay anne öyle demek istememiştim."
"Ben çok iyi anladım oğlum sizin derdinizi." Şükrüye Sultan'ın kapıda beliren bedeni ile bakışlar o yöndeydi.
"Bak işte anlayan var halimizi. Aslan babaannem be!" Emir hemen şımarma mooduna girmişti.
"Sizin evlenmeye yaşınız gelmiş." Emir'le aynı an da birbirimize döndük. İki yana kafamı salladığımda omuz silkti.
"Yok Şükrüye Sultan, daha çok var evlenmeye." Bakışlar bana dönerken, "Ne bakıyorsunuz? Siz de hemen kocaya verme niyetindesiniz." Babaannem ile annem arasında göz gezdirdim.
