Chapter: 12

22 3 14
                                    

Hoşgeldin! Yorumlarını bekliyoruz, iyi okumalar ❣️

Jooheon arabasına gidip evine geri döndü. Arabasının yanaştığını gördüklerinde kapıyı açan çalışanlar sayesinde içeriye girip hemen Changkyun'a seslendi evin içinde.

"Aşkım~?!"

Changkyun ise sesini duyunca koltuktan kalkıp hemen yanına doğru yürüdü. Durgun ve şaşkındı aynı zamanda.

"Hoş geldin. Uzun sürdü, buldun sanırım."

"Hayır henüz bulmadım. Annesine numaramı bıraktım. O beni Caroline geldiğinde arayacak."

Changkyun hafifçe başını salladı olumlu anlamda. "Anladım."

Jooheon elini yanağına koyup sevmişti baş parmağıyla. "İyi değilsin, değil mi?"

"Şaşkınım halen."

"Ben de öyleyim ama beni bırakacaksın diye çok korkuyorum."

Changkyun elini Jooheon'ın yanağındaki elinin üzerine getirdi ve sevdi elinin üzerini.

"Konuştuk Joo... Seviyoruz birbirimizi."

"Çok seviyorum hem de. Benimse bile zaten annesinde kalmasını isterim. Ben onun sorumluluğunu üstlenemem. Maddi olarak ne gerekiyorsa yaparım sadece. Bu arada annesi beni sorguya çekti resmen. Çok mu istiyordun çocuk diyor bana."

"Haklısın ama belki de çok seversin ve görüşürsün."

Jooheon tam bir şey söyleyecekti ki vazgeçip Changkyun'u yatak odalarına doğru çekiştirmeye başladı hafifçe. İkisi de üstlerini değiştirdiler ve yataklarına yattılar. Jooheon sıkıca sarılıp sığındı Changkyun'a.

"Görüşürsün dedin ya... o konuda kafam çok karışık aslında aşkım."

Changkyun da saçlarını okşayıp onu rahatlatmaya çalışıyordu. "Neden?"

"Bir yandan diyorum ki, bebeğin suçu yok babasız büyümesin. En azından tanısın beni. Bir yandan da diyorum ki ben sürekli o kadını görmek zorunda kalacağım. İsteyerek bile yapmadığım bir şey için kendimi gereceğim sürekli."

"Eğer istersen böyle hissetmeyeceksin zaten sevgilim. Şu an bunu bilemezsin."

"Bana yardım et ne olursun..."

"Ne yapabilirim senin için?"

Jooheon'ın gözleri dolmuştu bile duygularının yoğunluğu yüzünden. "Ne yapacağım ben... ya benim kızımsa?"

"Sahip çıkacaksın sevgilim."

"Seni çok üzdüm, değil mi? Hâlâ da üzüyorum işte."

"Bilemezdin. Haberin yoktu."

"Üzüldün ama. Ben huzurlu bir şekilde yaşamak istiyordum seninle. Yalnız da olsak olurdu."

"Zaten huzurlu olacağız. Bunu dış etkenlerin bozmasına izin vermeyeceğiz ki."

"Teklif edecektim gittiğimiz yerde."

"Ne?"

"Hmhm~ Sana evlenme teklifi edecektim. Bütün plan mahvoldu."

Changkyun önce şaşırdı ve hemen sonra da gözleri doldu ve elini ağzına kapatıp hıçkırmayı engelledi. "Joo~" dedi sakince. "Mahvolmadı."

"Daha güzelini yaparım. Üzülme."

"Üzülmem." dedi Changkyun da burnunu çekerek ve gülümsemeye çalışarak.

Jooheon doğrulup birkaç saniye yüzüne bakınca dolu gözlerini gördü ve yapmayı en çok sevdiği şeyi yaparak boynuna gömülüp koklayarak öptü. Changkyun da kollarını sarıp onun öptüğü yerinden öptü sevgilisini.

Enemies to Lovers - JooKyun ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin