Hoşgeldin! Yorumlarını bekliyoruz, iyi okumalar ❣️
Jooheon Changkyun'un dudaklarından öpmeye devam ederken bir yandan da yatağa doğru geri geri yürütmeye başlamıştı. Changkyun yatağa düştüğünde üzerine çıktı ve boynuna yönelip mis kokusunu içine çekerek her yerine öpücükler kondurmaya devam etti. Çenesini ve dudaklarını da öpmelere doyamamıştı.
Changkyun bu sürede gözlerini kapalı tutmuş, iri bedeninin altında olmaya ve dudaklarının ona verdiği kelebeklenme hissine odaklanmıştı yüzünde gülümsemesiyle. Jooheon anlık durup yüzüne baktı sevgilisinin. Changkyun da gözlerini açmıştı. Gözleri buluştu.
"Çok tatlısın biliyor musun?" dedi Jooheon içi eriyorken.
"Çok seksisin biliyor musun?" diye cevapladı Changkyun da hiç beklemeden.
Jooheon gülümseyerek önce Changkyun'un tişörtünü çıkartıp attı üzerinden. Sonra da elini Changkyun'un bacağına götürdü okşarken. Kendi beline doğru sardı.
Bedenine öpücükler kondurdu bu sefer de. Changkyun elini Jooheon'un başına koymuş, saçlarını okşamaya başlamıştı. Jooheon dilini göğüs uçlarından birine oldukça yavaş bir şekilde sürttüğünde Changkyun kendini tutamadan inlemişti yüksek sesle. Nefes alış verişleri hızlanmıştı.
"Tanrım!~"
Jooheon diğer göğüs ucuyla da dilini üzerinde gezdirerek oynadıktan sonra gövdesinden kasıklarına kadar inip eşofmanından ve iç çamaşırından kurtardı sevgilisini. Onun için bekleyen aletini ağzına aldığında Changkyun kendi dudağını parçalarcasına ısırıp sızlandı.
"Jooheon!"
"Söyle güzelim..." dedi Jooheon bir saniyeliğine ağzından çıkartıp. Devam ederken de kendi salyasının ıslaklığından yararlanarak içeri itti parmaklarını. Hareket ettirmeye başladı hemen de.
"Çok güzel..." dedi Changkyun nefeslerinin arasında. "Devam et!"
"Beni mi istiyorsun yoksa sen?"
"İstiyorum. Deli gibi..."
Bir süre Changkyun'un inlemesi ve Jooheon'ın parmaklarının hareketleriyle geçti. Jooheon onun kendini ıslatmasıyla uğraşmasını istemediğinden tüm temasını keserek doğruldu ve kendi altındakilerden kurtuldu. Sonra kendisini ıslatarak Changkyun'un bacaklarının arasına girdi. Deliğine konumlanıp bacaklarından kendine doğru çekerek itti kendini içine. Bekledi bir süre alışması için. Daha sonra yavaş yavaş hareket etmeye başladı içinde.
"Jooheon... aşırı büyüksün~ Ahh~! Ama çok iyi hissettiriyor."
Sevişirlerken susmaması Jooheon'ı delirtiyordu. İki bacağını omuzlarına çıkartıp hızlandırdı hareketlerini. Kollarını bacaklarına sarmıştı sabit durması için. Changkyun ise kıpırdanmamaya ve alışmaya çalışıyordu. İnlemekten nefesleri yetmemeye başladı.
Jooheon daha fazla zorlamamak adına bacaklarını serbest bırakarak üzerine doğru eğildi ve elini onun penisine sararak okşamaya başladı. Dudaklarına öpücükler kondururken de daha derinine girmeye başlamıştı.
"Sana bayılıyorum..." dedi nefesleri birbirine karışırken.
Changkyun inlemekten öpemeyip yanaklarını sevmişti sadece.
"Joo... geleceğim."
"Aynı anda bebeğim."
Jooheon hareketlerine devam etti ve ikisinin de nefesi birbirlerine karışırken birbirinin isimlerini inleyerek boşaldılar aynı anda. Jooheon son kez boynundan öpüp içinden çıkarak yanına uzandı yorgunca.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Enemies to Lovers - JooKyun ✔️
Ficção AdolescenteSinirli ve zor bir kişiliğe sahip Changkyun, nefret ettiği eşinden nihayet boşanmak üzere olan bir Jooheon ve Jooheon'a deliler gibi aşık, onu elinde tutmak için türlü yollara başvurmaktan çekinmeyen Caroline...