Chapter: 3

37 8 35
                                    

Hoşgeldin! Yorumlarını bekliyoruz, iyi okumalar ❣️

Changkyun kendi kendine sessiz ama şeytani bir gülüş sergiledi. Koltuğunda yayılarak tavana baktı.

"Ne oldu? Evliliğin tehlikede mi yoksa?"

"Evliliğimin tehlikede olması sence umrumda mı? Bu işime gelir. Ben senin dünkü cesaretini nereden aldığını merak ediyorum sadece."

"Ee? Yardım etmiş oldum o zaman istemeden de olsa. Teşekkür et bari."

"Cevap ver."

"Cesaret aldığım falan yok. Her zamanki halim. Eşine üzüldüm, senden tiksindim. Gelip ortamınızı görmek istedim. Bir de selam verdim. Bu kadar."

Jooheon kısa bir kahkaha atmıştı.

"Eşime mi üzüldün? Vereyim senin olsun istersen."

"Kadınlar ilgi alanım değil. İnsani bir duyguydu üzülmem."

"Hiçbir bok bildiğin yok senin."

"Gerek yok. Neye bu kadar içerlediğini söylersen çözebiliriz belki."

Jooheon derin bir nefes aldı bağırma isteğini bastırabilmek için.

"Eşime üzülüyorsun ama yılda bir ya da iki kere olan o günlerden birinde gelip ortamın içine sıçıyorsun."

"Önceki gün arkadaşım ile yatan sen değil miydin? Neden melek gibi davranıyorsun ki? Hiç yapma daha iyi."

"Artık o şansını da kaybetti zaten."

"Bak, umurumda değil tamam mı? Minhyuk'tan da uzak dur."

"İkiniz de gözüme gözükmeyin bundan sonra."

Changkyun cevap verecekken yüzüne kapattı Jooheon telefonu. Sonra da tahlil sonuçlarını alarak ofisine geçti. Birkaç saat çalıştıktan sonra da avukat arkadaşının yanına gitti. Selamlaştıktan sonra oturdular karşılıklı olarak.

"Anlat bakayım şimdi doğru düzgün."

"Benim babam yüzünden zorla evli kaldığımdan haberin var zaten."

"Evet."

"Babamın öldüğünden de haberin var." derken ilacın şişesini iç cebinden çıkarttı ve uzattı arkadaşına. "Dün yıldönümüydü muhteşem evliliğimizin. Her zamankinden farklı yani ona iyi davrandım. Ne istiyorsa onu yaptım. Yemeğe gittik birlikte. Eve geldiğimizde de alkol almak istedi. Bana da o doldurdu viskiyi. Bunu katmış içine." dedi. Geldiğinden beri elinde duran kağıdı da uzattı sonra. "Bu da kanıtı."

Arkadaşı kağıdı incelediğinde gerçekten de hem kanında hem de idrarında yüksek miktarda o ilacın olduğunu gördü. İç çekerek ikisini de geri uzattı Jooheon'a.

"Anladım. Uzlaşmaya çalış önce."

Jooheon gözlerini devirdi. "Uzlaşmaz."

"Uzlaşmazsa de çıkartıp gösterirsin belgeyi. Korkup kabul eder o zaman. Ben de açarım davayı."

"Off... Tamam. Neye ihtiyacın var dava için onları hazırlatayım ben."

Arkadaşı gerekli olan bütün evrakları eksiksiz şekilde söyledi Jooheon'a. Jooheon da telefonuna not almıştı.

"Tamam, anlaşıldı. Gidiyorum öyleyse. Görüşürüz sonra."

Jooheon ayağa kalkınca arkadaşı da kalktı ve vedalaştılar. Jooheon bürodan çıkar çıkmaz da arabasına binerek eve sürdü. Kapıyı çalmıştı uzun uzun. Çalışan açtığında ise rüzgar gibi girdi evin içine.

Enemies to Lovers - JooKyun ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin