Evinden atılalı bir ay olmuştu.
Wooyoung'un evinde kalmaya başlayalı bir ay olmuştu.
Kim Hongjoong'a ve onun aptal fikrine öfkeleneli bir ay olmuştu.
Bir ay olmuştu ve Seonghwa hâlâ işsiz, parasız ve de her zamankinden daha stresliydi.
Tamam, Seonghwa o gece Hongjoong'un kendisine önerdiği dom/sub fikrinde oldukça yanıldığını kabul etmek zorundaydı.
Avukat olan haklıydı. Bir itaatkar olmak, belirli bir kişiyle yatmak ve sonra dom'un sahip olduğu en garip fantezileri yapmak ve her gün libido yüklü tavşanlar gibi sevişmek anlamına gelmiyordu.
Bir itaatkar olmak, sizinle ilgilenileceği ve seks sırasında yapılması ve yapılmaması gerekenlere karar vermek için kendi haklarınıza sahip olacağınız anlamına geliyordu.
Seonghwa ayrıca dom/sub ilişkilerinin tartışıldığı bir forum bulmuştu ve en vanilya senaryolardan en uç senaryolara kadar araştırmıştı.
Her senaryo her iki tarafın da rızasına dayanıyordu.
Para almadan itaatkar olan bazı insanlar da vardı, bu daha çok cinsel arzularını yerine getirme tercihleri gibiydi.
Ödeme yapılan bazı insanlar vardı ama parayla değil, daha çok giysi, yiyecek ya da temel ihtiyaç veriliyordu. (Hongjoong'un, eğer kabul ederse ihtiyaçlarını karşılamakla ilgili bir şeyler söylediğini hayal meyal hatırlıyordu.)
Ayrıca domlarıyla romantik bir birliktelik yaşayanlar da vardı. Sözleşmeyi imzaladıktan sonra tabii.
Bunun yanı sıra, Seonghwa sözleşme örneklerine ilişkin bazı araştırmalar da yapmıştı.
Şaşırtıcı bir şekilde sözleşmelerin son derece karmaşık ve ayrıntılı olduğu ortaya çıkmıştı.
Sözleşmelerde, dom ve sub arasındaki sınırları, sözleşmeleri sırasında ne kazandıklarını, ne yapmamaları gerektiğini açıkça belirten bazı maddeler vardı.
Ve iki tarafın da kuralları çiğnemesine izin yoktu.
Genellikle her iki taraf da sözleşmeyi imzalamadan önce bu konuda bir müzakere yapmalıydı.
Hongjoong'un bir avukat olduğunu hatırlamıştı, eğer Seonghwa kabul etmiş olsaydı Hongjoong'un yapılacak olan sözleşmeye aykırı bir şey yapmayacağı anlamına geliyordu.
Bunu anlamasına rağmen, biriyle yatma karşılığında temel ihtiyaçlarını karşılama fikri Seonghwa'yı hâlâ tedirgin ediyordu.
Wooyoung ona her zaman ihtiyaç duyduğu sürece evlerinde yaşamasının sorun olmayacağını söylemiş olmasına rağmen, bir aylık taahhüdü geçtikten ve herhangi bir ilerleme kaydedemedikten sonra yeni çözümler düşünmeye başlamıştı.
Ta ki bir gün Wooyoung fenalaşıp hastaneye kaldırılana kadar.
Doktor, Wooyoung'un bitkinlik ve yorgunlukla ilgili olduğu kararını vermişti ve bu karar Seonghwa'nın, Hongjoong'un hukuk bürosuna gidip onun şartlarını kabul etmesini engelleyen gururunun son ipini de koparmıştı.
Park Seonghwa şimdi, bir ay önce Chaewon kendisinden yardım istediğinde ziyaret ettiği binanın önünde duruyordu ve yoldan geçen biri ona tuhaf tuhaf bakana kadar öylece binaya bakmaya devam etmişti.
Bunu yapacaktı.
Kim Hongjoong'dan özür dileyecek ve teklifin hala geçerli olup olmadığını soracaktı çünkü biraz para kazanmak için çaresizdi ve başka bir seçenek göremiyordu. (Marketlerdeki mezarlık vardiyalarını gözden çıkarmıştı çünkü doğru düzgün uyumadan bir ay bile hayatta kalabileceğini düşünmüyordu, o bir robot değildi.)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
tamed | seongjoong
FanficPark Seonghwa üniversite son sınıftaydı. Son yıl tonlarca ödev demekti, tonlarca ödev iş için zaman yok demekti, iş için zaman yok demek para yok demekti, para yok demek eğitimi̇ni tamamlayamamak demekti. Bu kısır döngünün içinde sıkışıp kalmıştı...